Madencilik Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Cevahircioğlu Bedosaki, 19. yüzyılın sonlarında Niğde bölgesinden gelerek Bartın’a yerleşen ve Bartın çevresinde ticari faaliyetlerde bulunan Rum tebaasına mensup bir tüccardır. Amasra’da ilk maden ocaklarını işletmeye açan, Batı... more

Cevahircioğlu Bedosaki, 19. yüzyılın sonlarında Niğde bölgesinden gelerek Bartın’a
yerleşen ve Bartın çevresinde ticari faaliyetlerde bulunan Rum tebaasına mensup bir
tüccardır. Amasra’da ilk maden ocaklarını işletmeye açan, Batı Karadeniz bölgesinde 14
maden ocağını işleten ve kereste ticareti sayesinde bölgenin ileri gelen zenginlerinin
başında gelmekteydi. Bedosaki Efendi Bartın’dan Zonguldak’a kadar uzanan ticari
faaliyetlerini damatları Sarafim ve Kuço ile kâtibi Yazıcı Bodos’la birlikte yürüttü.
Bedosaki ailesi gerek sağladıkları istihdam olanakları gerekse yeni yaşam şartlarını
şehre taşımaları bakımından Bartın’ın gelişmesinde önemli paya sahipti.
Yerel idareciler ve tüccarlar ile kurmuş olduğu ilişkiler sayesinde kendisine yeni ortaklar
edinen ailenin, 19. yüzyılın sonlarından itibaren kereste ve maden işleri hızlı bir gelişme
gösterdi. Ancak bu gelişmeler çeşitli sorunları da beraberinde getirdi. 1890-1905 yılları
arasında artan ticari faaliyetlerle beraber ailenin adı sık sık yolsuzluk ve usulsüzlüklerle
anılmaya başladı. Yöneltilen suçlamaların çoğu yerel idarecilerinin Cevahircioğlu
Bedosaki’nin ticari faaliyetlerinde gösterdikleri kayırmacı tavırdan kaynaklanmaktaydı.
Bu çalışmada Bedosaki ailesinin adının karıştığı yolsuzluk olayları, yerel idarecilerle
kurdukları ilişki ağı çerçevesinde ele alınmaktadır. 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı
taşrasında gerçekleşen ve on beş yıllık sürede aynı kişi etrafında devam eden yolsuzluk
olayları karşısında merkezi yönetimin yaklaşımının seyrine dair değerlendirmeler
yapılmıştır. Osmanlı arşiv belgeleri ile konuyla ilgili araştırmalardan yararlanılmıştır.

Ülkemizde sosyal devlet temelinde çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı sağlanması için madencilik sektörü ile ilgili birçok kanun ve yönetmelik bulunmakta olup, özellikle İş Kanunu’nu temelinde Maden Kanunu ve İş Sağlığı ve... more

Ülkemizde sosyal devlet temelinde çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı sağlanması için madencilik sektörü ile ilgili birçok kanun ve yönetmelik bulunmakta olup, özellikle İş Kanunu’nu temelinde Maden Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birçok yükümlülük getirilmiştir. Türkiye’deki maden mevzuatı; özellikle madencilikle ilgili ruhsat alımı, maden işletme projelerinin yapılması, işletim, denetim, kural ihlalleri belirleme, ocakların faaliyet durdurması ve ruhsat iptali gibi kısıtlı konuları düzenlemek suretiyle dolaylı ya da doğrudan olarak maden işletmelerindeki iş sağlığı ve güvenliği şartlarını da etkilemektedir. Rödovans, maden ruhsat sahalarının işletme hakkının özü kendisinde kalması koşuluyla hak sahibi tarafından sözleşme ile gerçek veya tüzel bir kişiye, bir süre tahsis edilmesidir. Bu sözleşme gereğince, rödovans veren, maden ocağının işletilmesini üstlenen özel veya tüzel kişi, ruhsat sahibine, ürettiği her bir ton maden için önceden ödemeyi taahhüt ettiği meblağ kadar bir ücret öder. İşte bu sözleşme ilişkisine rödovans sözleşmesi denilmektedir. Rödovans sözleşmeleri ruhsat sahibi ile rödovansçının kendi iradeleri ile düzenlenmektedir. Tarafların hak ve yükümlülükleri ile ilgili kanuni bir düzenleme bulunmamakta olup temelinde maden ruhsatının belirli bir süre için kullanım hakkının üçüncü kişiye bırakması karşılığında ruhsat sahibine rödovans adlı kullanım bedeli yer almaktadır. Bu çalışmada, rödovanslı maden sahalarında meydana gelen iş kazalarında kullanım hakkının üçüncü kişiye devri noktasında ruhsat sahibi ve rödovansçı firmanın hukuki sorumlulukları hakkında ayrıntılı bilgiler verilmiştir. In our country, there are many laws and regulations related to the mining sector in order to provide a safe working environment for employees working on the basis of the social state, and many obligations have been imposed with the Mining Law and Occupational Health and Safety Law, especially on the basis of the Labor Law. Mining regulations in Turkey; It also affects the occupational health and safety conditions in mining enterprises indirectly or directly by regulating limited issues such as obtaining licenses related to mining, conducting mining operations projects, determining the operation, inspection, rule violations, stopping the operations of the quarries and canceling the license. Redevence (royalty-lease charges) is a contract that allocates mine searching rights and mining claims to a natural person or a legal person for a while. In accordance with the contract, the party of contact, a natural or legal person who has gain mine claim (hirer) due to pay a rental to the holder of mining license up to contract. This contract is called as redevence (royalty-lease charges). Redevence (royalty-lease charges) contracts are drawn up by the license holder and the royalty own. There is no legal regulation regarding the rights and obligations of the parties, and on the basis of the mining license, the usage fee called royalty to the license holder in return for the right of use for a certain period of time to a third party. In this paper, detailed information will be given about the legal responsibilities of the license holder and royalty firm at the point of transfer of the right of use to third party in occupational accidents occurring in mining sites with royalty.

Jeolojik zamanlar boyunca yerküremizin yaşadığı büyük doğal olaylar sonucunda iklim değişikliğinin hep olduğu ve buna bağlı olarak yerkürenin yüzey ısısının değiştiği, atmosferdeki karbon dioksit (CO2) miktarının arttığı bilinmektedir.... more

Jeolojik zamanlar boyunca yerküremizin yaşadığı büyük doğal olaylar sonucunda iklim değişikliğinin hep olduğu ve buna bağlı olarak yerkürenin yüzey ısısının değiştiği, atmosferdeki karbon dioksit (CO2) miktarının arttığı bilinmektedir. Yerküredeki yaşamı olumsuz etkileyen bu değişiklikler sonucunda jeoloji tarihi boyunca beş adet Kitlesel Yok Oluş dönemi yaşanmış ve her birinde canlı türlerinin %75-96’sı yok olmuştur. Her yok oluş sonrasında, dengelenen yeni yaşam koşullarına uygun yeni canlı türleri ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi’nin başladığı on sekizinci yüzyılın ortasından bu yana, giderek artan miktarlarda kullanılan fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan gazların atmosfere salınmasıyla CO2 miktarının aşırı artması ve bunun da küresel ısınmaya yol açmasıyla günümüzdeki yaşamı felakete götürecek kritik eşiğe gelinmiştir. Bu süreç bugünkü hızıyla sürdüğü takdirde, yeryüzündeki yaşamın bu kez kendisini yeryüzündeki en akıllı canlı olarak nitelendiren insanın kendi elinden Altıncı Yok Oluş’u hem de çok uzağımızda olmayan bir zamanda yaşaması kaçınılmazdır.

Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir yatırım yoktur ki evveliyatı olmasın, her büyük yatırımın arkasında tarihi bir geçmiş,planlama ve projeler mevcuttur. Daha önce de tarafımızdan ifade edildiği üzere Akkuyu Nükleer Enerji Santrali ve... more

Bu çalışmada, Maden Kanunu ile birlikte Borçlar Kanununda rödovans sözleşmesine kıyasen uygulanan hasılat(ürün) kirasını ve bununla birlikte Yargıtay içtihatlarında yer alan hükümlerle birlikte uygulamada "rödovans sözleşmesi"... more

Bu çalışmada, Maden Kanunu ile birlikte Borçlar Kanununda rödovans sözleşmesine kıyasen uygulanan hasılat(ürün) kirasını ve bununla birlikte Yargıtay içtihatlarında yer alan hükümlerle birlikte uygulamada "rödovans sözleşmesi" incelenmiştir.

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda maden arama politikalarını eleştirdim. Linyit aramalarına gereğinden fazla ağırlık verildiğini, bunun doğru bir strateji olmadığını, arama politikalarının gelecek öngörülerinden hareketle... more

Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir toplantıda maden arama politikalarını eleştirdim. Linyit aramalarına gereğinden fazla ağırlık verildiğini, bunun doğru bir strateji olmadığını, arama politikalarının gelecek öngörülerinden hareketle yeniden ele alınmasının ülkemiz için en doğrusu olacağını söyledim. Gerçekten de, MTA'nın son on yılda yaptığı yaklaşık 5 milyon metre arama sondajının yarıdan fazlası düşük kaliteli linyit bulmayı amaçladı. 1 Böyle olunca, arama bütçesi içinde aslan payı linyitin oldu. Sen misin eleştiren! Meğer salonda yetkililer varmış. Kaşlar hemen çatıldı. Benden sonra söz alan yetkili, yüzünde küçümseyici bir ifadeyle "Biz inadına kömür aramaya devam edeceğiz" benzeri şeyler söyledi. *** Maden kaynakları her ülke için, özellikle Türkiye gibi kalkınma çabasındaki ülkeler için önemlidir. Arama politikaları elbette inatla değil, bilimsel araştırmaların ışığında belirlenir. Maden arama politikalarının tasarımında en önemli hususlardan biri de ülkenin "stratejik" ya da "kritik" madenlerinin tespit edilmesidir. Hangi maden kaynaklarının tedarikinde bir kesinti olması durumunda ulusal güvenliğiniz tehlikeye düşecek, ekonominiz ya da toplumsal hayatınız olumsuz etkilenecektir? İşte o madenler, sizin için stratejik ya da kritik madenlerdir. Diğer ülkeler için stratejik ya da kritik olan madenleri de dikkate alır, arama politikalarınızı bunlara göre yapılandırırsınız. Söz konusu kaynakların tespiti sadece bugün için değil, ülkenin gelecekteki amaç ve hedefleri de dikkate alınarak yapılır. Özellikle sanayi alanında gidilmek istenen yön bu belirlemede önemlidir. Dolayısıyla, ülkeler, sanayi politikaları ile kritik maden kaynaklarının tespitini birlikte ele alırlar. Örneğin ABD, ulusal güvenliği ve ekonomisi için kritik gördüğü madenlerin listesini en son 2018 yılında güncelledi. 2 Buna göre 35 maden ya da maden grubu kritik olarak kabul edildi. Her 3 yılda bir düzenli güncelleme yapan Avrupa Birliği ise 25 kalemlik kritik madenler listesini en son 2017 yılında yayınladı. 3 Bu listelerde, krom ya da alüminyum gibi her ülke ekonomisi için gerekli olabilecek kaynaklar yer almakla birlikte, asıl ağırlık günlük yaşamımızda çok sık duymadığımız madenlerde. Bunlar arasında; nadir toprak elementleri, platin grubu elementler, kobalt, galyum, germanyum, grafit, indiyum, lityum, rubidyum, skandiyum, tellür gibi ileri teknoloji sanayilerinin ihtiyacı olan elementler bulunmakta. Bu elementlerin öncelikli kullanım alanları arasında; savunma sanayii, havacılık, yeni-yenilenebilir enerjiler, enerji depolama teknolojileri gibi geleceğin kritik endüstrileri yer almakta. Bu listelerden biz şunu anlıyoruz: Demir, bakır, altın ya da gümüş gibi geleneksel madenler artık gelişmiş pek çok ülke için kritik nitelikte değil. Gelecekte bunlara ya çok fazla ihtiyaçları kalmayacak ya da ihtiyaçları olduğunda kolaylıkla elde edebilecekler. Bir şey daha var: Bu listelerde, ülkemizde üretilmekte olan maden kaynaklarından çok fazla yok. Örneğin ABD,-yayınladığı listeye göre-ülkemizde en fazla bulunan bor madenlerini kendisi için kritik görmemekte.

Bu kapsamda çalışmanın nihai hedefleri özelde Taşkömürü Madenciliği Sektörü genelde ise Zonguldak il ve ilçelerindeki; • sektörlerin üretim seviyelerinin belirlenmesi ve sektörlerin üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam üretim... more

Bu kapsamda çalışmanın nihai hedefleri özelde Taşkömürü Madenciliği Sektörü genelde ise Zonguldak il ve ilçelerindeki;
• sektörlerin üretim seviyelerinin belirlenmesi ve sektörlerin üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam üretim etkilerinin hesaplanması,
• sektörlerin üretimlerinin ortaya çıkardığı görünmeyen dolaylı etkilerinin belirlenmesi,
• sektörlerde sağlanan istihdamın büyüklüğü ve üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam istihdam etkilerinin hesaplanması,
• sektörlerdeki çalışanlara yapılan ödemelerin büyüklüğü ve üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam gelir etkilerinin hesaplanması,
• sektörlerin üretimlerinden dolayı tahakkuk eden toplam vergilerin belirlenmesi ve üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam vergi etkilerinin hesaplanması,
• sektörlerin ithalat hacimlerinin belirlenmesi ve üretim faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan toplam ithalat etkilerinin hesaplanması,
• taşkömürü sektöründeki üretim faaliyetlerinin hangi sektörlerle ne ölçüde etkileşim içerisinde olduğunun belirlenmesi,
• sektörlerin birbirleriyle bağlantılarının ortaya konulması,
• sektörlerin yatırım önceliği açısından sınıflandırılması,
şeklinde sıralanabilir.
Bu nihai hedeflere ulaşabilmek amacıyla çalışmanın uygulama kısmında Nobel Ödüllü Ekonomist Wassily Leontief tarafından geliştirilen Girdi-Çıktı (Input-Output) Analiz Yöntemi kullanılmıştır. Çalışma kapsamında Avrupa Topluluğu’nda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması (NACE)’nın ikili kod
sınıflamasından yola çıkılarak 19 sektörde yer alan 1.101 adet firma ile anket çalışması yapılmış ve taşkömürü üretiminin il ekonomisi içerisindeki yeri ve diğer sektörler ile bağlantı yapısı ortaya konulmuştur. Söz konusu 1.101 adet firma ile yapılan anket uygulamasında verilerin sağlıklı bir şekilde elde edilebilmesi için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Zonguldak Bölge Müdürlüğü ile ortak çalışma yürütülmüştür. TÜİK
bölge uzmanları ile birlikte öncelikle anket (veri) formu hazırlanarak pilot uygulaması yapılmıştır. Pilot uygulama sonrasında anket formuna nihai şekli verilerek anket uygulaması tamamlanmıştır.
Taşkömürü Madenciliği Sektörünün yanı sıra diğer sektörlerin de birbirleri ile sektörel bağlantılarını içeren bu çalışma, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölüm ve eklerinden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Zonguldak ilinin sosyo-ekonomik yapısı ve Türkiye ekonomisindeki yeri hakkında bilgiler yer almaktadır. İkinci bölümde, kömür ve taşkömürüyle ilgili genel bilgiler verildikten sonra, sektörün dünya ve Türkiye’deki mevcut durumu ve TTK’nın sektördeki yeri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, Leontief’in Girdi-Çıktı Yöntemi’ne ait literatür ve yöntemin hesaplanma adımları kapsamlı bir şekilde anlatılmıştır. Dördüncü bölümde, Girdi-Çıktı Yöntemi kullanılarak elde edilen “Zonguldak ilindeki sektörlerin çarpan
katsayıları”na ilişkin bulgulara yer verilmiştir. Çalışmanın beşinci bölümünde, “Zonguldak ilindeki sektörlerin toplam ileri ve toplam geri bağlantılarına”, “Zonguldak ilindeki Taşkömürü Madenciliği Sektörünün ileri ve geri bağlantılarına” ve Miller-Blair Kategorileri ile Hirschman Kategorilerine göre
yapılan “Zonguldak ilindeki sektörlerin sınıflandırılması”na yer verilmiştir. Sonuç bölümünde ise çalışmadan elde edilen bulgular ile ilgili yorumlar sunulmuştur.

Türkiye’nin çeşitli illerindeki açık ocak maden işletmelerinde çalışan işçilere, maden işletmelerinde alınması gereken asgari iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin varlığı sorulmuştur. Bunun için bazı anketler hazırlanmış ve işçinin... more

Türkiye’nin çeşitli illerindeki açık ocak maden işletmelerinde çalışan işçilere, maden işletmelerinde alınması gereken asgari iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin varlığı sorulmuştur. Bunun için bazı anketler hazırlanmış ve işçinin sadece kendi işi için değil tüm maden sahası ve işletmesi için fikir sahibi olup olmadığı ölçülmüştür. Hazırlanan soruları arttırmak tabi ki mümkündür fakat en basit haliyle iş sağlığı ve güvenliği kültürünün araştırılması planladığı için soruların detay ayrıntıları ankete konulmamıştır. Ankette sorulan sorular başlıklar haline ayrılarak işçilere sunulmuştur. Böylece işçinin farklı alanlardaki önlemler hakkında kendisini de ilgilendiren sorunları görmesi sağlanmıştır. Kısacası işçilerin en basit haliyle kendi çalıştıkları maden ocaklarında Risk Analizi ve Değerlendirmesi yapmaları sağlanmıştır. Böylece hem maden ocağı hem de işçinin İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü’nü ne kadar bildiği ve uyguladığı araştırılmıştır.

İlk maden mühendisi İbrahim Ethem Paşa'nın hayatı

Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Anadolu'da tarih boyunca çok çeşitli medeniyetler, sayıları yüzlerce olan doğaltaşları yarattıkları eserlerde ve binalarda kullanmışlardır. Bu doğal taşlardan en yaygın kullanılanları jeolojik,... more

Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan Anadolu'da tarih boyunca çok çeşitli medeniyetler, sayıları yüzlerce olan doğaltaşları yarattıkları eserlerde ve binalarda kullanmışlardır. Bu doğal taşlardan en yaygın kullanılanları jeolojik, teknik ve mimari açıdan değerlendirilen bir çalışma "ANADOLUNUN BİNLERCE YILLIK DOĞALTAŞLARI".

İçinde bulunduğumuz çağda, insan yaşamı için vazgeçilmez önemini algılamak giderek güçleşse de, madencilik, tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olmuştur. Özellikle, sanayi devriminden bu yana insanlığın... more

İçinde bulunduğumuz çağda, insan yaşamı için vazgeçilmez önemini algılamak giderek güçleşse de, madencilik, tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olmuştur. Özellikle, sanayi devriminden bu yana insanlığın gelişim sürecinin son iki yüz yılındaki baş döndürücü ilerlemede kömür ve demirin önemini yadsımak mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda da, madencilik faaliyetleri olmaksızın insan yaşamının sürdürülebilmesi olası görülmemektedir. Bugün, kullandığımız arabalardan, içinde yaşadığımız evlere, bilgisayarlardan telefonlara kadar yaşamımız için vazgeçilmez olan hemen her şey, madencilik faaliyetleri sonucu elde edilen ürünler sayesinde varlık kazanabilmektedir. Bu bakımdan, madencilik sektörü, dün olduğu gibi gelecekte de, uluslar için vazgeçilmez konumunu sürdürecektir.

Avrupa’daki sanayileşmeyi yakalayamayan Osmanlı Devleti, 19. Yüzyılın ortalarında sanayinin hammadde kaynakları olarak orman, maden ve ziraat ürünlerini görmüş ve bu doğrultuda adımlar atmıştır. Bu doğrultuda teknik eğitime de önem... more

Avrupa’daki sanayileşmeyi yakalayamayan Osmanlı Devleti, 19. Yüzyılın ortalarında sanayinin hammadde kaynakları olarak orman, maden ve ziraat ürünlerini görmüş ve bu doğrultuda adımlar atmıştır. Bu doğrultuda teknik eğitime de önem verilmiş ve 1857 yılında Maadin Mektebi ile 1873 yılında Orman ve Maadin mektebi açılarak teknik elemanlar ve mühendisler yetiştirilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma bu iki okulu ve Osmanlının maden mühendisliği eğitimini ele almıştır.

Osmanlı İmparatorluğu Coins of The Ottoman Empire Osmanlı Madeni Para Abdülmecid, Abdülaziz, 2. Abdulhamid , Sultan Mehmet Reşad,Vahdettin Osmanlı Madeni Paraları Emisyon Kondisyon Darphane Sultan İsimleri Nümismatik Detaylandırma... more

Osmanlı İmparatorluğu
Coins of The Ottoman Empire
Osmanlı Madeni Para
Abdülmecid, Abdülaziz, 2. Abdulhamid , Sultan Mehmet Reşad,Vahdettin
Osmanlı Madeni Paraları
Emisyon Kondisyon Darphane Sultan İsimleri Nümismatik
Detaylandırma Çalışması, Para Okuma, Osmanlıca,Koleksiyon,Collection
Nümismatik, Para Bilimi

A ltın, parlak sarı rengi, oksitlenmemesi (paslanmaması), kolaylıkla işlenebilmesi ve doğada serbest metal halinde bulunması nedeniyle bakırla birlikte insanın kullandığı ilk me-tallerden birisidir. İnsanoğlunun altın madenciliğine ne... more

A ltın, parlak sarı rengi, oksitlenmemesi (paslanmaması), kolaylıkla işlenebilmesi ve doğada serbest metal halinde bulunması nedeniyle bakırla birlikte insanın kullandığı ilk me-tallerden birisidir. İnsanoğlunun altın madenciliğine ne zaman başladığını kesin olarak tarihlemek olanaksızdır. Kuzey İsrail'de-ki Nahal Qana ırmağı kenarındaki Kalkolitik (Bakır-Bronz Çağı, MÖ 5500-3000) döneme ait mağara mezarlık (Gopher ve diğ., 1990) altın buluntularının tarihlenebildiği en eski yerleşimdir.

Anadolu Seyahatnamelerinde yer alan maden ve madencilikle ilgili bir çalışma

Türkiye’nin tarihsel süreçte önemli ihraç ürünlerinden biri olan kromun günümüz itibariyle 137 yatakta toplam 242 milyon ton rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 150 yıldır özellikle yol durumu iyi, limanlara yakın ve yüksek... more

Türkiye’nin tarihsel süreçte önemli ihraç ürünlerinden biri olan kromun günümüz itibariyle
137 yatakta toplam 242 milyon ton rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 150 yıldır
özellikle yol durumu iyi, limanlara yakın ve yüksek tenörlü kromit yatakları işletilmiş ve
bunların büyük bir kısmı tükenmiştir. Geri kalanların büyük bir kısmı düşük tenörlü olup
ayrıca yüzeye yakın olanlar tükendiğinden çoğu bölgede işletmeler derine inmekte bu yüzden
maliyet de yükselmektedir. Kromun çok uzun süre cevher olarak satılmasına devam edilmesi
yanlıştır. Birçok ülke gibi Türkiye’nin de ferrokrom olarak ihraç etmesi gerekirken maalesef
mevcut tesisler bunun için yeterli değildir. Bu çalışmada sadece Türkiye değil dünya için
oldukça stratejik bir öneme sahip olan kromun ülkemizdeki tarihsel süreçteki gelişimi ve
bunun coğrafi dağılımı üzerinde durularak bu alanda yapılması gerekenler ele alınmıştır.

İçinde bulunduğumuz çağda, insan yaşamı için vazgeçilmez önemini algılamak giderek güçleşse de, madencilik, tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olmuştur. Özellikle, insanlığın gelişim sürecinin son iki yüz... more

İçinde bulunduğumuz çağda, insan yaşamı için vazgeçilmez önemini algılamak giderek güçleşse de, madencilik, tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olmuştur. Özellikle, insanlığın gelişim sürecinin son iki yüz yılındaki baş döndürücü ilerlemede kömür ve demirin önemini yadsımak mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda da, madencilik faaliyetleri olmaksızın insan yaşamının sürdürülebilmesi olası değildir. Bugün, kullandığımız arabalardan içinde yaşadığımız evlere, bilgisayarlardan telefonlara kadar yaşamımız için vazgeçilmez olan hemen her şey, madencilik etkinlikleri sonucu elde edilen ürünler sayesinde varlık kazanabilmektedir. Yine, madencilik faaliyetleri olmaksızın tarımsal üretimin ya da elektrik enerjisi üretiminin bulundukları düzeylerin çok çok altında olacakları da açıktır. Bu bakımdan, madencilik sektörü, dün olduğu gibi gelecekte de, uluslar için vazgeçilmez konumunu sürdürecektir.

Tarih boyunca ülkelerin elde etmek için birçok zorluğu göze aldığı altın, ilk bulunuşundan bu yana hâlâ en güvenilir yatırım aracı olarak kabul edilmektedir. Devletlerin merkez bankalarında teminat olarak altın stoklamasının yanında... more

Tarih boyunca ülkelerin elde etmek için birçok zorluğu göze aldığı altın, ilk bulunuşundan bu yana hâlâ en güvenilir yatırım aracı olarak kabul edilmektedir. Devletlerin merkez bankalarında teminat olarak altın stoklamasının yanında sanayideki geniş çaplı kullanım alanları da düşünüldüğünde, altın madenciliğinin önemi ortaya çıkmaktadır.

Madencilik yatırım projelerinin değerlendirilmesi, proje gelirlerinin yanında proje maliyetlerinin de gerçeğe yakın tahmin edilmesini gerekli kılmaktadır. Bununla beraber, madencilik faaliyetlerini etkileyen parametrelerin çok sayıda ve... more

Madencilik yatırım projelerinin değerlendirilmesi, proje gelirlerinin yanında proje maliyetlerinin de gerçeğe yakın tahmin edilmesini gerekli kılmaktadır. Bununla beraber, madencilik faaliyetlerini etkileyen parametrelerin çok sayıda ve oldukça karmaşık olmaları, söz konusu gerekliliğin sağlanmasını güçleştirmektedir.

Kimilerine göre, dünya, dördüncü sanayi devrimini yaşamakta. Yaklaşık 250 yıl önce başlayan ve kömürle demirin başrolde olduğu birinci sanayi devrimi, üretimin makineleşmesi süreciydi. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına kadar sürdü.... more

Kimilerine göre, dünya, dördüncü sanayi devrimini yaşamakta. Yaklaşık 250 yıl önce başlayan ve kömürle demirin başrolde olduğu birinci sanayi devrimi, üretimin makineleşmesi süreciydi. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısına kadar sürdü. İlkinin kaldığı yerden ikincisi başladı. Bu defa, kömür ve demirin yanında petrol, çelik ve elektrik de sahne aldı. Büyük miktarlarda seri üretim ve bunun sonucunda kitlesel tüketim tüm dünyayı değiştirdi. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, elektronik bilgi ve iletişim teknolojilerinin son derece hızlı gelişimleri söz konusu oldu. Bu sürece, üçüncü sanayi devrimi ya da dijital devrim dendi. Günümüzde, dijital devrimin üzerinde dördüncü sanayi devrimi ya da kimilerinin dediği gibi Sanayi 4.0 dönemi yükselmekte. Makinelerin, ürünlerin, insanların, süreçlerin ve giderek tüm sistemlerin görünmez ağlarla birbirlerine bağlı olduğu, birbirleriyle iletişim kurdukları, sürekli birbirlerinden öğrendikleri, öğrendikleriyle kendilerini tekrar tekrar yeniden düzenleyebildikleri ve giderek kendi kendilerini yönetebildikleri yeni bir dünya... Sınırsız bilgi depolama kapasiteleri ve ultra işlem güçlerinin verdiği imkânlarla sınırları zorlayan yenilikler: yapay zekâ, sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik, robotlar, insansız hava araçları, sürücüsüz taşıtlar, nesnelerin interneti, öğrenen nesneler, 3 boyutlu yazıcılar, henüz Türkçe bir karşılık bulmaya dahi fırsat bulamadığımız blockchain ve daha pek çokları… Baş döndürücü bir yenilik/inovasyon dalgası ekonomik-toplumsal çevrenin her noktasını işgal etmiş durumda. Önce tüketim tarafında büyük değişimlere neden olan bu yeni süreç, üretim tarafında da köklü değişikliklere yol açmakta, giderek tüm ekonomik faaliyetler alanı üzerinde etkili olmakta. Pek çok endüstri yeniden şekillenmekte, yeni üretim yöntemleri eski kalıpları temelinden sarsmakta. Bu yeni süreçte, basit bilgisayar kullanımının çok ötesine geçen inovasyon dünyası endüstrilerin çehresini değiştirmekte, çok kısa bir süre önce bilim-kurgu gibi görülen pek çok uygulama endüstriyel faaliyetlerin ortasında-verimlilik ve üretkenliğe yönlendirilmiş-birer gerçeklik olarak karşımıza çıkmakta. Bu devrimin etkilediği endüstrilerden biri de madencilik endüstrisidir. Geçmişi uygarlık tarihi kadar eski olan madencilik endüstrisinin, " yenilik/inovasyon " ifadesiyle bir arada düşünülmesi ilk anda zor görünebilir. Ancak, doğal kaynakların aranması ve üretimi faaliyeti, aslında, her zaman yenilenmenin en hareketli olduğu alanlar olmuştur. Tarih, ciddi dönüşümlere yol açan pek çok yeniliğin kaynağında madencilik endüstrisinin bulunduğuna dair kanıtlarla doludur.

Ülkemiz son yıllarda Nükleer Enerji yatırımları ile atılımlar göstermekte 1950 ve 60’lı yıllarda başlayan çalışmalar bugün ise Devlet eliyle yapılan proje yatırımları ile nihai bir netice ile başarıya ulaşması hedef edinilmektedir.... more

Ülkemiz son yıllarda Nükleer Enerji yatırımları ile atılımlar göstermekte 1950 ve 60’lı yıllarda başlayan çalışmalar bugün ise Devlet eliyle yapılan proje yatırımları ile nihai bir netice ile başarıya ulaşması hedef edinilmektedir. Daha önce makalelerimizde ifade edildiği üzere 50,60 sene öncesinde gerçekleşmesi gereken bu yatırımlar maalesef ki Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonraki sınai hamleler devam ettirilmemiş siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklar ve askeri darbelerin de etkisiyle ilgili fizibilite çalışmaları ve proje yatırım süreci sekteye uğramıştır.
Türkiye’de nükleer santral konusundaki çalışmalar 1977 yılında 300-400 MW’lık bir reaktör planlamış olup proje gerçekleştiril(e)memiş, 1971 yılında da Mersin&Akkuyu bölgesinde Nükleer Santral için ilk girişimler bundan 50 sene önce yapılmıştır.
Bu makalemizde MTA(Maden Tetkik Arama) Genel Müdürlüğü ve Değerli Akademisyenlerin çalışmalarına istinaden nükleer silahın ve nükleer enerjinin 1 numaralı ham maddesinin Uranyum madeni ile ilgili tenör(oran,yüzde) ve rezerv(işletilebilir cevher kütlesi; ton cinsinden) bilgilerine de yer vererek Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar mühim ve ne kadar stratejik madenlere sahip olduğunu ,enerji ve mali alanlardaki cari açıklarımızın da kapatılması yönünden istifade edilmesi hususunda bu makalemizde kadim topraklarımızdaki nükleer yatırımlardan, uranyum madeni potansiyelinden ayrıca uranyumdan daha değerli olan toryum madeni kapsamlı olarak ele alınıp alt konu başlıklarında incelenerek tarafınıza detaylı ve anlaşılabilir bilgililer sunulacaktır.
Türkiye’ye Emperyalist ABD tarafından ekonomik yönden ambargo uygulanmak istenmesi, siyasi anlamda yalnızlaştırılması, İran’daki Uranyum Zenginleştirme Faaliyetlerinin takip edilmesi, İsrail ve ABD’nin istihbarat servisleri olan MOSSAD ve CIA tarafından Nükleer Fizikçi Muhsin Fahrizade’ye dahi suikast düzenlenmesi Küresel Güç olmanın verdiği kirli ve tehlikeli oyunların kurucusu ve bir parçası olmanın sarhoşluğudur. Yüce ve Asil Türk Devleti tehditlere boyun eğmeden her daim teyakkuzda ve her daim ‘’Tam Bağımsızlığı Sağlayacak’’ projelerin bekçisi olacaktır.
Çanakkale Yerel Basın&Kalenin Sesi Gazetesi
http://www.kaleninsesi.com/makale/turkiyedeki-nukleer-enerji-yatirimlari-ve-toryum-rezervi-canakkalede-uranyum-madeni-potansiyeli--3749/

Özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin içinde bulundukları kaynak yetersizlikleri dikkate alındığında, kıt kaynakların doğru yerde ve etkin kullanımları büyük önem taşımaktadır. Ülke ekonomileri içerisinde önemli bir yere... more

Özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin içinde bulundukları kaynak yetersizlikleri dikkate alındığında, kıt kaynakların doğru yerde ve etkin kullanımları büyük önem taşımaktadır. Ülke ekonomileri içerisinde önemli bir yere sahip olmasına karşın, doğası gereği büyük risk unsurları içeren madencilik sektörü yatırım seçeneklerinin değerlendirilmesinde, kaynakların akılcı kullanımı gereği daha da önem kazanmaktadır. Bu bakımdan, madencilik yatırım projelerinin değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucunda yatırımı yapma ya da yapmama yönündeki doğru kararın verilmesi, karara etkili olan çok sayıda parametrenin gerçeğe yakın olarak belirlenip, değerlendirme sürecine dahil edilmelerini gerekli kılmaktadır.

6745 sayılı " Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 38 inci maddesi ile 3213 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. " EK MADDE 14 – Uluslararası... more

6745 sayılı " Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 38 inci maddesi ile 3213 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. " EK MADDE 14 – Uluslararası standartlar ile bilimsel ve teknik esaslara göre yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişiler tarafından, madenlerin aranması, araştırılması ve üretilmesi ile ilgili açık, güvenilir, uygulanabilir kaynak ve rezerv bilgilerini oluşturmak, bunlarla ilgili raporlama standartları ve kriterler belirlemek, sistem kurmak, uygulamak, geliştirmek ve yayımlamak, bu faaliyetler ile ilgili strateji ve hedefler oluşturmak, yetkin kişi ve/veya yetkilendirilmiş tüzel kişilerde aranan nitelikleri belirlemek, bunlara eğitim vermek, sertifikalandırmak, sicil ve sicil kayıtlarını tutmak, denetlemek, ihtar vermek, belgeleri askıya almak veya iptal etmek, uluslararası benzeri kuruluşlara üye olmak veya bunlarla işbirliği yapmak, görev alanına giren konularda eğitim, araştırma ve yayın faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetler ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve yayımlamak amacıyla, kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu kurulmuştur. UMREK'in mali işleri dâhil her türlü sekretarya hizmetleri Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür. UMREK eğitim, sertifika, aidat, yayın ve diğer faaliyetlerinden gelir elde edebilir. UMREK, görevini yerine getirirken bağımsızdır. UMREK, görevlerini yerine getirirken resmî ve özel kurum, kuruluş ve kişilerden belge, bilgi ve görüş isteyebilir. UMREK üyelerine verilecek huzur hakkı Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilir. UMREK'in teşkili, yönetimi ve çalışması ile üyelerin atanmasında aranacak nitelikler, görev süresi ve üyeliğin sona ermesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. " Maden yataklarının kaynak ve rezervleri ile kalitesinin belirlenmesi için, maden yatağı hakkında yeterli bilgilerin elde edilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, kaynak ve rezervler bu bilgilerin nitelik ve niceliklerinin yeterliliği ölçüsünde belirlenmekte ve sınıflandırılmaktadır. Madencilik sektörü yüksek risk taşıyan bir sektördür. Bu riskin ana nedeni arama faaliyetleri sonucunda ortaya çıkarılacak varlığın nicelik ve niteliklerinin tahmin edilmesindeki zorluklardır. Madencilikte bu risk varlığının yanı sıra yatırım maliyetleri de oldukça yüksektir. Bu riskin azaltılması, aramaların her aşamasında ve aramalardan sonra yapılacak bilimsel ve teknolojik çalışmalara bağlıdır. Maden arama, araştırma ve üretimi esnasında yapılan çalışmaların, üretilen verilerin uluslararası standartlara uygun, akredite laboratuvarlarda analiz ve testleri yapılmış ve yetkin teknik elemanlar veya yetkilendirilmiş tüzel kişiler tarafından raporlanması bu çalışmaların

Ordu ve Giresun yöresinin maden açısından zengin olduğu ve tarih öncesi çağlardan beri yörede maden işletmeciliği yapıldığı bilinmektedir. Milattan önceki dönemlerde yörede sadece demir madeni işletmeciliği yapılırken, Osmanlı Devleti... more

Ordu ve Giresun yöresinin maden açısından zengin olduğu ve tarih
öncesi çağlardan beri yörede maden işletmeciliği yapıldığı bilinmektedir.
Milattan önceki dönemlerde yörede sadece demir madeni işletmeciliği
yapılırken, Osmanlı Devleti döneminde XIX. yüzyıla gelindiğinde yörede
demir haricinde bakır, gümüş, kireç taşı ve kurşun, manganez, mermer,
maden suyu gibi madenlerin de işletilmeye başlandığını görülmektedir.
1842 yılından itibaren ülke genelinde madencilik sektöründe
yapılmaya çalışılan düzenlemelerden Ordu ve Giresun yöresindeki maden
işletmeciliği de nasibini almış ve yöredeki faaliyet gösteren maden
işletmelerinin sayısı artmaya başlamıştır. Böylece özellikle XIX. yüzyılın
ikinci yarısından itibaren çok sayıda yerli ve yabancı maden işletmecisi
yöreye gelerek yörede maden ocakları açmış ve yöre ekonomisine katkıda
bulunmuştur. Bu çalışmada, XIX. yüzyılın ikinci yarısından I. Dünya
Savaşı’na kadar (1860–1914 yılları arası) Ordu ve Giresun yöresinde
hangi madenlerin ve nerede çıkarıldığına ve bu madenlerin yöre
ekonomisine ne gibi katkıları olduğuna değinilecektir.

‘Bir devlet dairesine gidip başvuruda bulunarak ya da basitçe bir bedel ödeyerek sosyal onayınızı alamazsınız. Paradan çok daha fazlası, işletme yapacağınız yerdeki toplumun gerçekten parçası olmanız gerekir.’ Pierre Lassonde - Newmont... more

‘Bir devlet dairesine gidip başvuruda bulunarak ya da basitçe bir bedel ödeyerek sosyal onayınızı alamazsınız. Paradan çok daha fazlası, işletme yapacağınız yerdeki toplumun gerçekten parçası olmanız gerekir.’
Pierre Lassonde - Newmont Mining Corporation Başkanı

Maden kaynaklarının bulunup ortaya çıkarılması kadar bu kaynakların daha verimli ve ekonomik değerlendirilmesi çok daha önemli bir noktadır. Bu noktada madencilik projelerindeki genel fizibilite süreçleri ve bu süreçlerin uluslararası... more

Maden kaynaklarının bulunup ortaya çıkarılması kadar bu kaynakların daha verimli ve ekonomik değerlendirilmesi çok daha önemli bir noktadır. Bu noktada madencilik projelerindeki genel fizibilite süreçleri ve bu süreçlerin uluslararası kriterlere göre yapılmasının öneminden bahsetmek gerekmektedir.
Türkiye madenciliğindeki en önemli trendlerden ilk ikisi uluslararası standartlarla uyumlu raporlama ve yeni maden proje ve yatırımları için uluslararası finans kuruluşlarına yönelimdir. Her ne kadar farklı maddeler olarak yazılmış olsalar da, aslında bu iki madde birbiriyle son derece bağlantılıdır. Uluslararası finans kuruluşlarından kredi alabilmenin ön koşulu, projenin güvenilirliği ve raporlamalarının uluslararası standartlara göre hazırlanıp hazırlanmadığıdır. Kaynak\Rezerv, ön fizibilite ve fizibilite raporları içeriğinin herhangi bir soru işaretine mahal vermeyecek şekilde detaylı ve tarafsız hazırlanması ve muhakkak çapraz doğrulamasının yapılması gerekmektedir.
Son yıllarda başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın önderliğinde olmak üzere uluslararası standartlarla uyumlu ülkemize özgü UMREK kodunun geliştirilmesi ve tabana yayılması konusunda oldukça önemli çalışmalar yapılmıştır.
Bu yazıda özellikle UMREK’in geliştirilme amacına uygun olarak madencilik projelerindeki genel fizibilite süreçlerinin nasıl olması gerektiği ile ilgili genel bilgiler anlatılacaktır.

Geçtiğimiz yıllarda tüm Dünyanın gündeminde olan Avatar filminde insanların başka bir gezegene gidip oranın kaynaklarına sahip olabilmek için verdikleri savaşı izlemiştik. Eskiden hayal ettiğimiz çoğu şeyin günümüzde gerçekleşme fırsatını... more

Geçtiğimiz yıllarda tüm Dünyanın gündeminde olan Avatar filminde insanların başka bir gezegene gidip oranın kaynaklarına sahip olabilmek için verdikleri savaşı izlemiştik. Eskiden hayal ettiğimiz çoğu şeyin günümüzde gerçekleşme fırsatını bulduğunu gördüğümüz bir çağdayız. ABD'nde yürürlüğe giren bu yasa ile Dünya'nın kaynakları bu kadar kısıtlıyken insanoğlunun başka kaynak arayışlarına ve başka Dünyalardaki doğal kaynaklara yönelmesine neden oluyor. Asteroit madenciliği 50'li yıllardan bu yana bilimkurgu ve popüler bilim kitaplarını süsleyen bir konu. Amaç dünyada az bulunan platin gibi altından bile değerli madenlerin çok daha bol olduğu " gökteki taşlara " ulaşmak ve dünya ekonomisini değiştirecek olan süper şanslı şirketlerden biri olmak. Öyleyse asteroitlerden maden çıkarmak ekonomik olarak mümkün mü, kârlı mı ve Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Rusya gibi devletlerin/ organizasyonların uzaya maden gemisi gönderecek teknolojisi var mı? Bu yazıda asteroit madenciliğinin mümkün olup olmayacağına ve bu yeni madencilik türü ile oluşabilecek yeni maden ekonomisine değinilecektir. Dünya'daki birçok savaşın asıl nedenlerinin doğal kaynakların paylaşımı üzerine olduğu düşünüldüğünde, sınırlı rezervlere sahip olduğu bilinen birçok madenin başka platformlarda aranması gayet doğal olduğu görülüyor. Göktaşlarındaki madenler, Dünya'daki nadir elementlerin en yoğun ve saf hâllerinde bulunabiliyor. Ayrıca Yerküre üzerindeki madencilik faaliyetleri, bulunduğu sınırlar içindeki ülkenin yasal denetimi altında yapılabiliyor. Dünyada mevcudiyeti gider ek azalan altın, gümüş, kobalt, manganez, molibden, demir, nikel, osmiyum, paladyum, platin, renyum, rodyum, rutenyum, tungsten ve nadir toprak elementleri gibi madenlerin uzayda asteroitlerde Dünya'dakinden çok daha fazla bulunduğu bilinmektedir. Uzmanlara göre modern endüstrinin ana elementleri olan antimuan, bakır, kalay, çinko, gümüş, kurşun ve altın gibi rezervler gelişmekte olan ülkelerin artan tüketimine paralel olarak 50-60 yıl içerisinde dünya üzerinde tükenmiş olacak. Başta platin gibi nadir elementleri içeren bu madenler asteroit kuşağında bol bulunuyor. Asteroit kuşağına ait teleskop görüntüleri ve Dünya'daki göktaşlarının kimyasal yapısını incelediğimizde gök taşlarının özellikle nadir bulunan madenler açısından oldukça zengin olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle asteroit madenciliğine oldukça ciddi yaklaşan ve bu konuda başta yasa çıkarımı olmak üzere birçok çalışması bulunan Lüksemburg menşeli Planetary Resources şirketi asteroit madenciliğine yatırımlarını giderek arttırmaktadır. Şirketçe yapılan bilimsel çalışmalarda dünyada üretimi giderek azalan platinyum ve kobalt gibi değerli elementlerin asteroitlerden çıkartılıp dünyaya gönderilmesinin daha doğru bir yatırım olacağı ifade ediliyor. Bundan dolayıdır ki ABD'nde yayınlanan asteroit madenciliği yasasının hemen ardından NASA Gelişmiş Kavramlar Enstitüsü (NASA Instituefor Advanced Concepts-NIAC), Kepler Enerji & Uzay Mühendisliği (Kepler Energy Space Engineering-LCC), Derin Uzay Endüstrileri (Deep Space Industries), Gezegen Kaynakları (Planetary Resources) gibi büyük şirketler uzay madenciliği için birbirleriyle yarışmaya başlamıştır. Yeraltında kilometrelerce derinlikte sondaj yapmak ve buralardaki maden potansiyelini ortaya koymak oldukça zor. Derinlere inildikçe değişiklik gösteren jeolojik formasyonlar ve bu

Ülkemizde madencilik projeleri çoğunlukla iyi bir pazar araştırması yapılmadan, sağlam öngörülerden uzak, teknik detaylara boğulmuş ve devlet kurumlarının istediği şablonlara uydurulmaya çalışılarak yapılmaktadır. En önemlisi projeyi... more

Ülkemizde madencilik projeleri çoğunlukla iyi bir pazar araştırması yapılmadan, sağlam öngörülerden uzak, teknik detaylara boğulmuş ve devlet kurumlarının istediği şablonlara uydurulmaya çalışılarak yapılmaktadır. En önemlisi projeyi hazırlayanın deneyim sahibi mühendisler olması gerekirken bu projeler üretimde çalıştırılmak istenen mühendislere yaptırılmaktadır. Yetkilendirilmiş Tüzel Kişiler Yönetmeliği ile bir madenin her tür izni alabilmesi ve diğer tüm hususlarda bu YTK’lardan imza alınması gerekmektedir. Böylece bağımsız ve denetleme yetkilerine sahip kuruluşlarca sosyal, ekonomik ve çevresel riskleri en az olan madencilik projelerinin yapılması ile madenciliği kumar olmaktan çıkarıp rasyonelleştirecek ve ayrıca ülke ekonomisinin beklenmedik bir anda kapanan maden işletmeleri sebebiyle zarar görmesini engelleyecektir. In our country, mining projects are mostly done without a good market research, without sound foresight, struggling with technical details and trying to fit into the templates required by government institutions. Most importantly, the project engineers must be experienced engineers who are preparing the project. Most importantly, these projects are made by engineers who want to work in production, while those who prepare the project must be experienced engineers. Authorized Entity Entity Regulation (YTK) requires that a mine obtain all kinds of permits and signatures from these YTK’s in all other matters. Thus, mining projects with the lowest social, economic and environmental risks will be made possible by independent and supervisory authorities and it will rationalize and rationalize mining from gambling and also prevent the country's economy from being damaged by unexpected mine operations.

El sanatları ürünlerinin önemli bir grubunu oluşturan takılar, diğer el sanatları ürünlerinde olduğu gibi ortaya çıktığı toplumun duygularına, kültürel özelliklerine ve sanatsal beğenilerine ışık tutmaktadır. Takı kümesi içinde yer alan... more

El sanatları ürünlerinin önemli bir grubunu oluşturan takılar, diğer el sanatları ürünlerinde olduğu gibi ortaya çıktığı toplumun duygularına, kültürel özelliklerine ve sanatsal beğenilerine ışık tutmaktadır. Takı kümesi içinde yer alan ve çalışma konumuzun esasını oluşturan bilezikler ise Anadolu kadını tarafından geçmişten günümüze dek kesintisiz bir şekilde kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir. Bu yönüyle el sanatlarının sürdürülebilirliği açısından bilezikler, maddi kültürün en canlı örnekleri arasındadır.
Bileziklerle ilgili olarak yapılan bilimsel araştırmaların sınırlı olması, bu çalışmaya yönelme eğilimini ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra, çalışmaya konu olan bileziklerin seçilmesindeki başlıca amaç, bilezik kullanma geleneğinin kesintisiz bir şekilde çağlar boyunca devam etmiş olmasıdır. Şekil ve süsleme programları dikkate alınarak dört farklı müzede bulunan örnek eserler seçilmiştir. İlgili müzelerden gerekli izinler alınarak müzede muhafaza edilen Osmanlı dönemine ait tüm bilezikler titizlikle incelenmiş ve bunlar arasında form, malzeme, kompozisyon ve süsleme teknikleri gibi hususlar göz önünde bulundurularak, olabildiğince birbirinden farklı olan on bir eser incelenmeye alınmıştır.

XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı birtakım olumsuzluklar, ister istemez ülke genelinde kendisini hissettirmiştir. Kaos ortamının had noktaya ulaştığı bu süreç içerisinde Çapakçur ve çevresinde ekonomik faaliyetler... more

XIX. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun yaşadığı birtakım olumsuzluklar, ister istemez ülke genelinde kendisini hissettirmiştir. Kaos ortamının had noktaya ulaştığı bu süreç içerisinde Çapakçur ve çevresinde ekonomik faaliyetler bağlamında madenciliğin yanı sıra dokumacılık, dericilik, küçük ölçekli imalathaneler ve inşaat sektörüne ait iş kollarının faaliyet halinde olduğu görülmektedir. Madenci ahali, hizmetlerinden ötürü avârız-ı divaniyye kapsamına giren birtakım vergilerden muaf tutuldular. Madenciler, devletin hakkını ödedikten sonra kendi paylarını değerlendirerek geçimlerini sağladılar. Çapakçur ve havalisinde özellikle Kiğı " da demir işletmelerinin olması hasebiyle yörede demircilik ve gümüş işlemeciliği gözde kılmıştı. Demirci ve nalbant, gibi zanaat erbabının varlığı da dikkat çekmektedir. Çapakçur ve havalisinde dokumacılık sektöründe yün halı, seccade ve çuval, önemli imalât ürünlerindendi. Yörede tarım ve hayvancılık faaliyetlerin yaygın olmasından dolayı dericilik sektörü de yadsınamayacak ölçüde faaldi. Yöre sakini geçimlerini daha ziyade tarım ve hayvancılık ile sürdürürken kısmen sanayi ve mesleki gelirlere de sahip oldukları görülmektedir. ABSTRACT In the 19 th century, negative conditions affected the Ottoman Empire. In this chaos situation there were additional activities in Çapakçur and in its region apart from mining, such as weaving, tanned, small manufactures and construction sectors was active. The person who was dealing with mining was exempt from some of " avariz-i divaniye ". Miners were paid after deducting their taxes. Çapakçur and in its region iron man and horse shoe makers could be seen as well as, iron and silver hand working, which was the main business in Kiği because of iron companies. Çapakçur and in its region wool carpets, prayer rug and sack was the important part of weaving production. Because of farming and

ÖZET Karadeniz’in uluslararası ticarete açılmasının öncesinde Milas (Mesudiye) kazasında ortaya çıkarılan bakır madeni Gümüşhane madenleri havzasının batıdaki en uç noktasında bulunuyordu. Maden bulunduktan sonra Gümüşhane Maden... more

ÖZET
Karadeniz’in uluslararası ticarete açılmasının öncesinde Milas (Mesudiye) kazasında ortaya çıkarılan bakır madeni Gümüşhane madenleri havzasının batıdaki en uç noktasında bulunuyordu. Maden bulunduktan sonra Gümüşhane Maden Eminlerinin kontrolünde kalmış, akabinde eminlerin elinden alınarak Vakf-ı Hümayun’a bağlanmıştır. Önce İstanbul merkezde bulunan ileri gelenler tarafından iltizam edilen madenin yeni statüsü, madenci, amele ve teknik eleman konusunda bağımlı olduğu Gümüşhane eminlerinin desteğinin azalmasına veya çekmesine sebep olduğunu göstermektedir. Madenin gelirleri düşüp işletilemez noktaya gelince tekrar Gümüşhane Maden eminlerine iltizam edilmiştir. Maden, merkezi hükümet ile yereli temsil eden maden eminleri arasında bir nüfuz mücadelesi alanı haline geldiği anlaşılmaktadır. Çünkü maden işletme aşamasında önemli problemlerle karşılaşmıştır. Yetişmiş teknik eleman eksikliği, madeni su basması bu problemlerden bazılarıdır. Ayrıca maden çevresinde gelişen ayanlar arasındaki mücadele üretimi olumsuz etkileyen bir başka unsurdur. Devlet, Milas Bakır Madeni Mukataasını iyileştirmek ve yükseltmek için çeşitli tedbirler almaya çalışmıştır. Gümüşhane eminlerinin madene destek çıkmalarını istemek, bölgedeki güçlü ayanların maden imtiyazını almalarını sağlamak, iltizamı kademeli bir şekilde artırmak, çıkarılan madenin naklini ve vergilendirilmesini kolaylaştırmak bu tedbirlerden bazılarıdır. Ancak XIX. Yüzyılın başlarından itibaren işletildiğine dair bir bilgiye ulaşılamayan madenin zamanla terk edildiği ve kapandığı anlaşılmaktadır. XIX. Yüzyılın ikini yarısında yeniden açıldığı anlaşılan maden Cumhuriyetin ilk yıllarında gayrimüslimlerin bölgeden gönderilmeleriyle tekrar kapanmıştır. Bu çalışma yerel ölçekte bir madenin açılması, işletilmesi ve kapanması sürecinde yaşanan ilişkileri incelemeyi amaçlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Milas (Mesudiye) Kazası, Gümüşhane Madenleri, Bakır Madeni, Madenler