çevre Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
“Toplumsal Ekoloji ve Andre Gorz’un Ekoloji Politiği” adlı çalışmanın konusu, toplumsal ekolojiyi ve Andre Gorz’un ekolojik politikasını incelemektir. Temel amacı ise ekolojik bir görüşün toplumsal ve radikal olması gerektiğini... more
“Toplumsal Ekoloji ve Andre Gorz’un Ekoloji Politiği” adlı çalışmanın konusu, toplumsal ekolojiyi ve Andre Gorz’un ekolojik politikasını incelemektir. Temel amacı ise ekolojik bir görüşün toplumsal ve radikal olması gerektiğini vurgulamaktır. Bu yüzden tezin kapsamı,‘Toplumsal Ekoloji’ ve ‘Ekososyalizm’i içerecek şekilde genişletilmiştir. Dünyada, ekolojik politikanın oluşturulmasına öncülük ettiği ve bu politikanın sosyalist araçlarla toplumsallıştırılmasında iyi bir örnek sunduğundan, özel olarak incelenmek için Fransız düşünür Andre Gorz seçilmiştir.
Çalışma üç bölüme ayrılmıştır. Çalışmanın “Ekoloji ve Ekolojik Düşünce” adlı birinci bölümünde, çalışmaya bir kapsam çizilmesi amaçlanmıştır. Bu bölüm kendi içinde iki kısma ayrılmıştır. “Bilim Olarak Ekoloji” adlı birinci kısımda, ekolojik düşünceye kaynaklık eden ekoloji bilimi ele alınmıştır. Bölümün “Ekolojik Düşünce” adlı ikinci kısmında ekolojik düşüncenin genel hatlarına, dinamiklerine, eleştirilerine yer verilmiştir.
Çalışmanın “Temel Tartışmalar Ekseninde Toplumsal Ekoloji ve Ekososyalist Düşünce” adlı ikinci bölümünde Toplumsal Ekoloji kuramı ve Ekososyalizm ele alınmıştır. Bu amaçla bu bölüm de iki kısma ayrılmıştır. “Toplumsal Ekoloji” kısmında, bu düşünceye öncülük eden Murray Bookchin’in metinleri üzerinden, Toplumsal Ekolojinin ekolojideki temel sorunlara ne cevap verdiği incelenmiştir. “Ekososyalizm” adlı ikinci kısımda da, Ekososyalizmin bu sorulara ne cevap verdiği ve ürettiği çözümler ele alınmıştır.
Çalışmanın “Andre Gorz’un Ekoloji Politiği” adlı üçüncü ve son bölümü, Gorz’un ekolojik politikasının daha iyi anlaşılabilmesi açısından üç kısma ayrılmıştır. “Gorz’da Sosyalizm” adlı birinci kısımda, Gorz’un sosyalizm anlayışı ve temel politikaları ele alınmıştır. “Gorz’da Kapitalizm” adlı ikinci kısımda, Gorz’un kapitalizme ve kapitalizmin iktisadi akılcılığına karşı eleştirileri ele alınmıştır. “Gorz’da Ekoloji” adlı üçüncü ve son kısımda ise, Gorz’un sosyalist politikalarla ekolojik politikaları nasıl birleştirdiği gösterilmiştir. Ve böylece çalışma sona ermiştir.
- by Hüseyin Efe Tok
- •
- André Gorz, Ekoloji, Sosyalizm, çevre
The purpose of the current study is to determine the relationship between secondary and high school students' ecocentric, anthropocentric and antiphatic attitudes towards the environment and their academic achievement. The study was... more
The purpose of the current study is to determine the relationship between secondary and high school students' ecocentric, anthropocentric and antiphatic attitudes towards the environment and their academic achievement. The study was conducted with the participation of totally 854 students attending secondary and high schools in the city of Aksaray in the spring term of 2013-2014 school year. In the collection of the data, " Ecocentric, Anthropocentric and Antipathic Environmental Attitude Scale " developed by Thompson and Barton (1994) and adapted to Turkish by Erten (2007) was used. In the analysis of the data, one-way variance analysis and Pearson Correlation analysis were conducted. At the end of the study, a significant difference was found in the ecocentric attitude mean scores of the secondary school students in favor of the students having higher academic achievement (F=3.161; p<.05) and a significant difference was found in the antipathic attitude scores of the students in favor of those having lower academic achievement (F=14.700; p<.001). No significant difference based on the students' academic achievement was found in the students' anthropocentric attitude scores
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri... more
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.
Hydroelectric Power Plant practices have become a matter of debate nowadays because of their effects on the environment. The rapid technological developments, coming from the Industrial Revolution, have especially increased the pressure... more
Hydroelectric Power Plant practices have become a matter of debate nowadays because of their effects on the environment. The rapid technological developments, coming from the Industrial Revolution, have especially increased the pressure on the environment. At the same time, countries have become more energy-depended with the development of technology. The HEPP has become one of the fields to meet this energy demand. However, as the HEPP projects have increased rapidly in recent period, they have been brought to agenda in terms of their effects on the environment. In this study, the concepts of environment and hydroelectric power plant are mentioned in the first place. After that the relationship between environment and HEPP are emphasized due to the effects on the environment. Finally, the HEPP activities in Turkey will be examined with regard to their impacts on the environment by means of actual data.
Jeolojik zamanlar boyunca yerküremizin yaşadığı büyük doğal olaylar sonucunda iklim değişikliğinin hep olduğu ve buna bağlı olarak yerkürenin yüzey ısısının değiştiği, atmosferdeki karbon dioksit (CO2) miktarının arttığı bilinmektedir.... more
Jeolojik zamanlar boyunca yerküremizin yaşadığı büyük doğal olaylar sonucunda iklim değişikliğinin hep olduğu ve buna bağlı olarak yerkürenin yüzey ısısının değiştiği, atmosferdeki karbon dioksit (CO2) miktarının arttığı bilinmektedir. Yerküredeki yaşamı olumsuz etkileyen bu değişiklikler sonucunda jeoloji tarihi boyunca beş adet Kitlesel Yok Oluş dönemi yaşanmış ve her birinde canlı türlerinin %75-96’sı yok olmuştur. Her yok oluş sonrasında, dengelenen yeni yaşam koşullarına uygun yeni canlı türleri ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi’nin başladığı on sekizinci yüzyılın ortasından bu yana, giderek artan miktarlarda kullanılan fosil yakıtların yanmasıyla açığa çıkan gazların atmosfere salınmasıyla CO2 miktarının aşırı artması ve bunun da küresel ısınmaya yol açmasıyla günümüzdeki yaşamı felakete götürecek kritik eşiğe gelinmiştir. Bu süreç bugünkü hızıyla sürdüğü takdirde, yeryüzündeki yaşamın bu kez kendisini yeryüzündeki en akıllı canlı olarak nitelendiren insanın kendi elinden Altıncı Yok Oluş’u hem de çok uzağımızda olmayan bir zamanda yaşaması kaçınılmazdır.
Bu araştırma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çevrecilik algılarını açıklamak ve onların perspektifinden tedarikçilerinin ve müşterilerinin çevrecilik hakkındaki tutum ve görüşlerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma... more
Bu araştırma, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çevrecilik algılarını açıklamak ve onların perspektifinden tedarikçilerinin ve müşterilerinin çevrecilik hakkındaki tutum ve görüşlerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, küçük ve orta ölçekli işletmelerin çevrecilik konusunda yeterince bilgi sahibi olmadıkları ve rekabet avantajı olarak kullanabilecekleri bazı özelliklerinden istifade edemedikleri ortaya konmuştur. Ayrıca, müşterilerin çevre hassasiyetlerinin, firmaların çevreci uygulamalarına ve tedarikçi seçimlerine etki ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Giriş Bu çalışma Türkiye'de çevre hakkının durumunu, doğal değerleri ve kentsel alanları olumsuz yönde etkileyen uygulamalar üzerinden değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu doğrultuda önce çevre hakkının niteliği ve kapsamı üzerinde... more
Giriş Bu çalışma Türkiye'de çevre hakkının durumunu, doğal değerleri ve kentsel alanları olumsuz yönde etkileyen uygulamalar üzerinden değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu doğrultuda önce çevre hakkının niteliği ve kapsamı üzerinde durulacak, ardından yürütülen ekonomi politikalarının doğal ve kültürel varlıklar üzerindeki baskısına değinilecek ve en sonda da büyük yatırımlar sırasında çevre hakkının nasıl ihlal edildiği, bireylerin hakka erişimine getirilen sınırlamaların neler olduğu ortaya konmaya çalışılacaktır. Türkiye'de çevre hakkına erişimin önündeki engelleri sergilerken enerji, sanayi, madencilik, konut ve turizm alanlarındaki sayısız projede karşılaşılan durumları bütünüyle aktarmak olanaksız olduğundan daha çok Üçüncü Köprü, İstanbul Havalimanı, Kanal İstanbul gibi büyük projelerden seçilen örnekler üzerinde durulacaktır. * Bülent Duru, Türkiye'de Çevre Hakkı İhllalleri, halagazeteciyiz.net, 18 Eylül 2020 https://halagazeteciyiz.net/2020/09/18/turkiyede-cevre-hakki-ihlalleri/
YENİ SOSYAL HAREKETLER, ÖRGÜTLÜ HAREKETLER, BERGAMA
- by kamil KEL
- •
- DSGE Modeling, çevre
İnsanoğlunun gün geçtikçe sağladığı nüfus artışı doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevresel sorunları beraberinde getiriyor. Dünyadan çöplüğe doğru gidiyoruz. Bu durum öte yandan farkındalık oluşturmaya başladı. Ekosisteme verdiği... more
İnsanoğlunun gün geçtikçe sağladığı nüfus artışı doğal kaynakların hızla tükenmesi ve çevresel sorunları beraberinde getiriyor. Dünyadan çöplüğe doğru gidiyoruz. Bu durum öte yandan farkındalık oluşturmaya başladı. Ekosisteme verdiği zararı anlamaya başlayan insan tünelin sonunda ışık olmayacağını gördü. Günümüzde atıksız yaşamla ilgili bilgilenme ve çabanın arttığı bir döneme adım atmış bulunmaktayız. Atıksız Yaşam Nedir? Geri dönüşümü olmayan her şeye karşı mücadeledir. Çöpsüz, doğanın kendi döngüsüne katılarak yaşamayı öğrenmektir. Atıksız yaşam muhtemeldir bu doğa dostu yaşamı deneyen bireylerin atıkları bir sene de bildiğimiz ev tipi çöp kovasının yarısını bile doldurmuyor. Peki, nasıl mı oluyor? Külfetli sistemlerle değil. Zero Waste yaşamın 5 temel ilkeleri ile böyle bir yaşam sağlamak çok kolay. 1.Reddet: İhtiyaç duymadığınız şeyleri satın almayın ve kabul etmeyin. Dağıtılan broşür, mağaza katalogları, plastik torbalar, pipetler, plastik şişeler vb gibi şeylere hayır demelisiniz. Doğa dostu termosunuz ve bez çantanızın yanınızda olması faydalı olacaktır. 2. Azalt: Kullanmadığınız şeyleri yakınlarınıza hediye edebilir ya da satabilirsiniz. Mutfak malzemesi, oyuncak, ayakkabı, giyim, kişisel eşyalar aklınıza gelebilecek her şey bu kurala dâhil. Daha azıyla devam etmelisiniz buna zamanla alışacaksınız. 3.Yeniden Kullan: Bozulan, kırılan eşyanın yerine yenisini almadan önce tamir etmek için uğraşmalısınız. Gerekmedikçe olan bir şeyin yenisini almamalısınız. İkinci el dükkânlarından faydalanabilirsiniz. 4.Geri Dönüşüm Yap: Plastik ve metal çeşitlerinin yanı sıra cam geri dönüşümü sağlanabilen bir malzemedir ve insan sağlığı için oldukça fayda sağlar. Geri dönüşümü olan malzemelerden yapılmış ürünler kullanılmalıdır. Geri dönüşümün azaltılması atıksız yaşam için önemli bir noktadır. Geri dönüşümün fazla olması katkı sağlamaz. 5. Çürüt: Sonuncu atıksız yaşam prensibi gübreleştirmek. Evimizden çıkan çöplerin %65'ini mutfak atıklarımız oluşturuyor ve bu atıklar gübreye dönüştürülerek toprağa dönebilir. Bokashi Kompost yapılabilecek yöntemlerdendir. Bokashi Kompostu Japonların mutfak atıklarını organik gübreye dönüştürdükleri işlemdir. Organik ürünleri doğaya geri sunmanızı sağlar. Fazla suyu süzdürüp alt kısma geçiren havasız kap sistemiyle yapılıyor. Bu kap sistemlerini kendinizde yapabilir hazır olanlardan satında alabilirsiniz. Bokashi kabı harici mikroorganizma barındıran Bokashi kepeği veya laktobasil serumuna ihtiyaç vardır. Yapımının herkes tarafından yapılabilir kolaylığında olması ile birlikte atıksız yaşamda önemli bir yer tutar. Bu sistem sinek, böcek yapmaz. Karbon azot dengesiyle alaklı hiçbir sorun olmaz. Sadece bitki ve meyve atıkları değil tüm mutfak atıkları atılabilir hepsi komposta dönüşür. Bu bir döngü doğadan insana, insandan doğaya.. Bokashi Kompostu Nasıl Yapılır? Kabın içine atılacak ürünleri küçük parçalara ayırmak fermantasyonu hızlandırır. Ayrıca şekerli atıklar da mayalanmayı hızlandırır. Bokashi kabı güneş ışığına maruz kalmamalı fazla ısıdan korunmalıdır. Oda sıcaklığında muhaza edilmelidir soğukta fermantasyon yavaşlar. Kapağı günde bir kez veya gün aşırı açılıp atıkların bir defada atılması faydalıdır. Yaklaşık 2 litre atık için 2 çorba kaşığı bokashi kepeği atıkların üstü örtülecek şekilde dökülmelidir. Mümkünse her gün kabın altında bulunan musluktan suyu alınmalıdır. Bu suyu saksılarınıza, bahçenize ve lavabolarınıza kullanabilirsiniz. Kap dolduğunda 2 hafta boyunca kapağı kapalı şekilde bekletildikten sonra bahçenizde açtığınız çukura gömmelisiniz. Artık bu toprağa istediğiniz ağacı bitkiyi dikebilirsiniz. Bokashi kompost kabı sayesinde evinizde kendinize atıksız bir yaşam sağlıyor hem de yaptığınız organik gübreyle güvenilir ürünler elde ediyorsunuz. Buna paralel olarak toprak şartları iyileşir.
The issues related to the concept of "environment" come to the forefront as one of the very rare areas of interest in the social sciences as well as the sciences in the scope of numerous scientific studies and articles at the theoretical... more
The issues related to the concept of "environment" come to the forefront as one of the very rare areas of interest in the social sciences as well as the sciences in the scope of numerous scientific studies and articles at the theoretical level. The researches carried out in the context of the mentioned concept increase day by day and gain an important dimension. The most important reason for the increased interest is the deterioration of the balance between nature and man and the emerging problems being a serious threat to the living life. The environment is the environment in which living things maintain their lives interacting with each other. Today, one of the most important and current problems affecting the existence of humanity is environmental problems. The problems caused by human intervention in the environment have become one of the most important and topical problems that threaten human existence. The person responsible for the problem is himself. Religion is an important institution that regulates the relations of human beings with its physical and social environment. In this context, definitions for "environment" and human-environment interaction are examined first. The scriptures then analyze the environmental and environmental awareness issues mentioned in the Kutsi books, as well as the nature, approach to nature, and perception of the environment created by the heavenly religions (Judaism, Christianity, and Islam) mentioned in the religious books. Religions contain messages of distinctive nature and distinctive features. It is possible to qualify these messages as an important factor in the human environment relationship. Therefore, it is impossible to consider the interactions of human beings with nature as purely heritage honorary from religion. Structured Abstract: The notion of environment has a wide range when it is examined both in terms of its initial meaning and within the framework of the associative meanings formed in this meaning atmosphere. Environment, in general terms, is the mountains, flowers, forests, rivers that surround us in the universe, that is, all of the factors that are naturally found in nature except for us humans. Environmental problems are articulated as the effects of the environment that humans subsequently created on the natural environment, the negativities in the artificial environment and the problems that occured in both environments. In today's world, the current environmental problems that occur as one of the problems experienced by people are increasing gradually, reaching serious dimensions and creating severe risks by diversifying day by day. These problems
- by Akademik Yayınlar and +1
- •
- çevre
In the second edition of The Ethical Dimension of Human Attitude towards Nature: A Muslim Perspective, Özdemir critically assesses historical perspectives on nature from Western philosophy and science, examines relevant ethical theories,... more
In the second edition of The Ethical Dimension of Human Attitude towards Nature: A Muslim Perspective, Özdemir critically assesses historical perspectives on nature from Western philosophy and science, examines relevant ethical theories, and finally discusses contemporary metaphysical bases for environmental ethics.
The book offers a short, but engaging study in Islam and ecology, contributing most substantially to environmental
discourse by relating work from Said Nursi.
- by seyma zorba
- •
- Lojistik, çevre
ÖZ Her fenomenin bir varlık alanı vardır ve hiçbir kültürel fenomen, doğasının gereği bu varlık alanının dışında tam olarak anlaşılamaz. Dolayısıyla bir kültürel fenomeni anlamlandırabilmek için diğer bağlamsallıklar gibi onun üretildiği,... more
ÖZ Her fenomenin bir varlık alanı vardır ve hiçbir kültürel fenomen, doğasının gereği bu varlık alanının dışında tam olarak anlaşılamaz. Dolayısıyla bir kültürel fenomeni anlamlandırabilmek için diğer bağlamsallıklar gibi onun üretildiği, icra edildiği/sunulduğu ve tüketildiği bağlam olarak varlık alanı dikkate alınması gereken önemli bir dinamiktir. Varlık alanını karşılayan uzam, uzay, yer ve alan gibi birden fazla sözcük mevcuttur. Ancak bu makalede, içindeki ilişkiselliği, somut unsurlarının yanı sıra soyut unsurlarının oluşturduğu atmosferi, bu atmosferin yarattığı duygulanımı ve bu bütünlüğü nitelemesi bakımdan mekân sözcüğü diğer sözcüklere tercih edilmiştir. Mekân, içinde etkileşimsel bir ilişki ağı olan şeyler bütünlüğüne işaret eder. Bu etkileşimsel ilişki ağının temel nesnesi insandır. Yani, bir varlık alanı olarak mekân, insan ile arasındaki karşılıklı ilişkinin bir sonucu olarak oluşur. Dolayısıyla bu makalede insan mutlak pasif ya da mutlak aktif olarak değerlendirilmez. Buna bağlı olarak, ne fiziksel, kültürel çevrenin insan üretimlerini kontrol edip, biçimlendirdiği yaklaşım olan çevresel determinizim (environmental determinism); ne de * Makalemin son halini almasında, yapıcı eleştirileri, yorumları ve olumlu katkılarından ötürü Alternatif Politika dergisinin kıymetli hakemlerine teşekkür ederim.
- by ilhan Ersoy
- •
- Ekoloji, çevre, Müzikoloji
Kitabın bu bölümünde, ilkokullarda uygulanabilecek çevre eğitimi ile ilgili etkinlik örnekleri sunulmuştur. Bu etkinlikler fen eğitiminde sıklıkla kullanılan 5E Öğrenme Modeli temel alınarak hazırlanmıştır. Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri ve... more
Kitabın bu bölümünde, ilkokullarda uygulanabilecek çevre eğitimi ile ilgili etkinlik örnekleri sunulmuştur. Bu etkinlikler fen eğitiminde sıklıkla kullanılan 5E Öğrenme Modeli temel alınarak hazırlanmıştır. Hayat Bilgisi, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilgiler derslerine yönelik 5E Öğrenme Modeline uygun ders süreçleri örnek olarak hazırlanmış ve bu modelin aşamalarında birden fazla etkinlik örnekleri sunulmuştur. Hazırlanan etkinlik örneklerinin sınıf öğretmenlerinin ve mesleğe hazırlanan öğretmen adaylarının mesleki gelişimine katkı sağlayacağı düşünülmüştür.
- by Zerrin Savasan and +2
- •
- Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi, çevre Hukuku, çevre
Kitabın bu bölümde, çevre eğitiminde var olan kuramsal bilgilerin okul öncesi ve ilkokul öğrencilerine farklı yöntem ve tekniklerle nasıl aktarılabileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca çevre eğitiminde kullanılabilecek her yöntem ve... more
Kitabın bu bölümde, çevre eğitiminde var olan kuramsal bilgilerin okul öncesi ve ilkokul öğrencilerine farklı yöntem ve tekniklerle nasıl aktarılabileceği üzerinde durulmuştur. Ayrıca çevre eğitiminde kullanılabilecek her yöntem ve teknikten sonra öğretmen ve öğretmen adaylarının kullanabilecekleri etkinlik örnekleri sunulmuştur. Literatürde birçok yöntem ve teknik olmasına karşın özellikle öğrencilerin ders içi ve ders dışı etkinliklerle çevreyi gözlemleyebilecekleri, uygulama yapabilecekleri, doğal kaynakları koruma adına düşünecekleri ve akranlarıyla tartışabilecekleri etkinlikler temel alınmıştır. Bu yöntem ve teknikler sonrasında sunulan örnek etkinler, okul öncesi öğretmenlerinin, sınıf öğretmenlerinin ve mesleğe hazırlanan öğretmen adaylarının mesleki gelişimine katkı sağlayacağı öngörülmüştür.
Kazdağları sadece mitolojik derin bir geçmişe değil bünyesinde barındırdığı birçok endemik bitki türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Edremit Körfezinin en nezih bölgesinde yer alan oksijeni bol, denize hakim konumdaki bu dağlar maalesef... more
Kazdağları sadece mitolojik derin bir geçmişe değil bünyesinde barındırdığı birçok endemik bitki
türüne de ev sahipliği yapmaktadır. Edremit Körfezinin en nezih bölgesinde yer alan oksijeni bol,
denize hakim konumdaki bu dağlar maalesef ki bizler tarafından önemi tam manası ile anlaşılamamış
lakin Osmanlı devrinde özellikle Sultan Abdülaziz ve Sultan 2.Abdulhamid döneminde topraklarımızda
casus kılığında dolaşan arkeologlar ile birlikte doğa bilimciler de topraklarımızın altındakilerini
çaldıkları yetmediği gibi toprak üstündeki endemik türleri de çalıp çoğaltarak kendi vatanlarına
götürmüşlerdir.
Alman Botanikçi Eczacı ve Bitki Koleksiyoncusu Paul Ernst Emil Sintenis'de bu işgalci ve sömürücü
anlayışa sahip olup doğayı ihya etme ve çevreyi koruma görüntüsü adı altında ticaretini yapmaya
çalışan şahıslardan biridir.. Özellikle Almanların, Osmanlı topraklarında bu kadar aktif olmalarının
sebebi Prusya ekolünün yani alman politikası ve askeri disiplin ve anlayışının Osmanlı Sultanları
tarafından uygulanmak istenmesinden kaynaklıdır. Prusya Krallığı, Alman imparatorluğunun merkezi
konumunda olup Sultan 2. Abdülhamid zamanında Almanya ve Osmanlı arasındaki ikili ilişkiler
geliştirilmek suretiyle Osmanlı Askeri Kuvvetlerinin reformize edilmesi için Alman Heyetleri davet
edilmiş ve birçok Alman Subayı, ordu da istihdam edilmiştir. Almanların sadece siyasi ve askeri
alanlarda dil iktisadi sinai ve tarihi birçok alanda yoğunlaşması neticesinde arkeoloji ve botanik
alanlarındaki Alman etkisi de artmıştır.
Kazdağları, Alp’ler den sonra Dünya da en çok oksijenin yoğun olduğu, büyük bir endemik flora
yapısına sahip olmasına rağmen önemi 19. Yüzyıl’ın ikinci yarısından itibaren Alman ve İngilizler
tarafından keşfedilmiştir. Özellikle Paul Sintenis, Kazdağlarından topladığı bitkiler ile Alman İlaç
Sanayisinin gelişmesine büyük bir fayda sağlamıştır. Alman Sintenis, yer üstündeki endemik bitkileri
toplayıp kaçırırken aynı zamanda Troya Antik Kentinde kazı çalışması yapan İngiliz Arkeolog Frank
Calvert de Alman Heinrich Schliemann ile birlikte yer altındaki antik eserleri çalmakla uğraşıyordu,
kazıdan arta kalan zaman ile de İngiliz Calvert Kazdağları’na da giderek doğası ve tarihi için de
araştırmalar yapmış ne kadar daha yağma edebiliriz diye detaylı gözlemlerde bulunmuştur.
1970 Dünya Günü çoğunlukla modern çevreci hareketin başlangıcı olarak kabul edilir. Çevre üzerine ulusal bir tartışma olarak başlamış ve milyonlarca kişinin katıldığı çok yönlü bir olaya dönüşmüştü. Dünya Günü'nün en ayırt edici yönü,... more
1970 Dünya Günü çoğunlukla modern çevreci hareketin başlangıcı olarak kabul edilir. Çevre üzerine ulusal bir tartışma olarak başlamış ve milyonlarca kişinin katıldığı çok yönlü bir olaya dönüşmüştü. Dünya Günü'nün en ayırt edici yönü, yeni çevreciliğin sembolik olarak "ilk günü" olma iddiasıydı. Amerikan kitle medyasının genelinde kabul görmesi nedeniyle çevre konusu birden ve yaygın biçimde tanındı (Gottlieb 1993:199). Dünya Günü, 1970'leri "Çevreci On Yıl" olarak başlattığında, sosyologlar kendilerini, toplum ve çevre ilişkisini anlamada özgün bir anlayışa doğru rehberlik edecek bir kuram ve araştırmadan yoksun buldular. Klasik sosyolojinin üç temel kurucusunun-Émile Durkheim, Karl Marx ve Max Weber-çalışmalarındaki tartışmalı ve örtük çevre boyutu hiç bir zaman öne çıkmamıştı. Zira, onların Amerikan çevirmenleri ve yorumcuları genel olarak, toplumsal ve yapısal açıklamalarını fiziksel veya çevreci olanlara tercih etmişti (Buttel 1986:338). Zaman zaman ortaya çıkan doğal kaynaklar ve çevre ile ilgili yalıtılmış çalışmalar çoğunlukla kır sosyolojisi alanındaydı, bunlar hiçbir zaman birleşerek birikimli bir çalışmaya dönüşmedi. Benzer biçimde, toplumsal hareket kuramcıları doğa korumacı gruplarla çok az ilgilendiler ve onların kökenleri ve önemlerini keşfetmeyi tarihçilere bıraktılar. Bu durumu anlamak için, sosyolojinin özgün bir disiplin olarak ortaya çıktığı 20. yüzyılın başında toplumsal gelişmeye ve değişmeye dair coğrafi ve biyolojik kuramların üstünlüklerini kaybedişini ayırt etmek gerekmektedir. 1.1. Coğrafi ve Biyolojik Belirlenimciliğin İflası 19. yüzyılda, coğrafi çevrenin insanlığa etkileri önemli bir bilimsel başlıktı. Muhtemelen en önemli belirlenimci, İngiltere'de Uygarlık Tarihi eserinin yazarı İngiliz tarihçi Henry Thomas
İklim değişikliği sorununun çözümü konusunda iki ana strateji var. İlkinde, kapitalist sistem içinde, nedenleri gidermek yerine “enerji dönüşümü”ne ve belirtileri hafifletmeye yönelen (semptomatik) önlemler uygulanır. Bu, hegemonik iklim... more
İklim değişikliği sorununun çözümü konusunda iki ana strateji var. İlkinde, kapitalist sistem içinde, nedenleri gidermek yerine “enerji dönüşümü”ne ve belirtileri hafifletmeye yönelen (semptomatik) önlemler uygulanır. Bu, hegemonik iklim siyasetidir. İkinci strateji ise sömürülen emekçiler, ezilen toplum kesimleri olarak halkın, kapitalizm karşıtı iklim siyasetidir. İki siyaset, yalnızca çözüm yolları konusunda değil, öncelikle iklim sorununun nedenleri bakımından birbirinden ayrılırlar. Bu yazıda, iklimi soruna dönüştüren neden bakımından bizi çözüme taşıyacak mücadele taktiklerini belirlemeye çalışacağım. İnceleyeceğim beş sorun alanı ve çözüm başlıkları ya da tartışacağım beş tez şunlar:
İklim krizi,
1. ideolojik bir sorun / ideolojik ve bilimsel mücadele,
2. mekânsal ölçek ve zaman boyutu olan bir sorun / ölçekler arasında etkileşim kuran ve
geleceğe ertelenmemiş bir mücadele,
3. iktisadi bir sorun / iktisadi mücadele,
4. sınıfsal bir sorun / sınıfsal mücadele,
5. siyasal bir sorundur / siyasal mücadele ile çözümlenir.
Öncelikli hedefleri iktidarı kazanmak olan siyasi partiler, demokrasinin önemli aktörlerindendir. İktidar olmak için oy beklediği kitleye karşı çeşitli vaatlerde bulunan partilerin bu vaatleri âdeta anayasa niteliğinde olan parti... more
Öncelikli hedefleri iktidarı kazanmak olan siyasi partiler, demokrasinin önemli aktörlerindendir. İktidar olmak için oy beklediği kitleye karşı çeşitli vaatlerde bulunan partilerin bu vaatleri âdeta anayasa niteliğinde olan parti programlarında yer alır. Programlar; toplu eylem planlarını içeren, açık ve net şekilde hazırlanmış, kitlelere verilmiş sözler bütününü oluşturan özgün ve kolektif çalışmanın ürünü belgelerdir. 21. yüzyılın siyasi ve sosyal ortamı göz önüne alındığında ‘çevre’ ve ‘sürdürülebilirlik’ parti programlarında yer alması gereken konuların başında gelir. Bu makalede, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan partilerin programlarında ‘çevre’ ile ‘sürdürülebilirlik’ kavramlarının durum ve bağlamları incelenecektir. Araştırmada yöntem olarak ‘Literatür Taraması’ ve ‘Söylem Analizi Tekniği’ uygulanmıştır.
Ernest Callenbach, dönemin toplumsal ve ekolojik sorunlarına karşı eleştirilerini ile alternatif bir toplum ve insan-doğa ilişkisi önerisini 1975’te yayınlanan Ekotopya romanıyla yansıtmıştır. Bu çalışmada Ekotopya romanı yönetim,... more
Ernest Callenbach, dönemin toplumsal ve ekolojik sorunlarına karşı eleştirilerini ile alternatif bir toplum ve insan-doğa ilişkisi önerisini 1975’te yayınlanan Ekotopya romanıyla yansıtmıştır. Bu çalışmada Ekotopya romanı yönetim, ekonomi, teknoloji, topluluk yaşamı ve doğa başlıkları altında analiz edilmiştir. Buna göre “küçük güzeldir”, biyo-bölgeselcilik, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji, çevre dostu teknolojiler, ekonomik büyümenin sınırlanması, nüfusun azaltılması, toplu ulaşımın yaygınlaşması, kırsal yaşama dönüş gibi ekolojik dönüşüm önerileri romanda yer almaktadır. Diğer yandan kadın-erkek eşitliği, geniş aileye dayalı komün yaşamı, özerk ve demokratik üniversite, yönetimin yerelleşmesi, sivil haklar, işçilerin işyerlerini kolektif olarak sahiplenip yönetmesi, karma ekonomi, önleyici tıp gibi çevre dışındaki toplumsal ve ekonomik konularda da radikal ve ütopik öneriler ortaya konmuştur.
Ernest Callenbach reflected his criticisms of the social and ecological problems of the period and his proposal for an alternative society and human-nature relationship in his novel Ecotopia, published in 1975. In this study, Ecotopia novel is analyzed under the titles of management, economy, technology, community life and nature. Accordingly, ecological transformation proposals such as “small is beautiful”, bio-regionalism, recycling, renewable energy, environmentally friendly technologies, limitation of economic growth, reduction of population, widespread use of public transportation, and return to rural life are included in the novel. On the other hand, radical and utopian suggestions were put forward on social and economic issues outside the environment such as gender equality, communal life based on extended families, autonomous and democratic university, localization of administration, civil rights, collective ownership and management of workplaces by workers, mixed economy, preventive medicine.
Evcil hayvanlara bağlanma ile ağaç ve çevre tutum arasındaki ilişki
Hadımköy, tarihi ve kültürel yapısıyla oldukça önemli bir bölgedir. Balkan savaşı sırasındaki cephe görevini yerine getirerek savaşta kazanılan başarıda önemli pay sahibidir. Günümüzde ise ekonomiye olan katkısı sadece İstanbul'un değil... more
Hadımköy, tarihi ve kültürel yapısıyla oldukça önemli bir bölgedir. Balkan savaşı sırasındaki cephe görevini yerine getirerek savaşta kazanılan başarıda önemli pay sahibidir. Günümüzde ise ekonomiye olan katkısı sadece İstanbul'un değil Türkiye'nin önemli ölçüde yıldızı olma durumundadır. Bir taraftan iş gücüne dolayısıyla işsizliğe karşı olan katkısı, diğer taraftan burada çalışan işçilerin yerleşim alanı olarak burayı tercih etmeleri bölgenin nüfusunu da sanayisini de günden güne arttırmaktadır. TOKİ ve KİPTAŞ gibi devlet eliyle yapılan konutların yanı sıra özel siteler ve bireysel yapılarda artış göstermektedir. Tüm bu nüfus artışına rağmen toplu konut veya yüksek katlı binalarda yaşamayan farklı kültürlerin de bölgede aynı düzen ve huzurla ikamet ettikleri de burada gözlemlenmektedir. Çatalca ilçesine bağlı belde belediyeyken 2009 yerel seçimleri öncesi ilçe olan Arnavutköy'e mahalle olarak bağlanan, ancak içerdiği nüfus ve ekonomik güç ile ilçe olmayı hak eden Hadımköy'ün geleceği, ekonomi çevrelerince de yatırım yönünden parlak görünmektedir. Hadımköy ile neredeyse özdeşleşen yel değirmenleri ve Anıt Tanklar bölgesinin simgesini oluşturmaktadır.
İnsan içinde yaşadığı alanlarda ve içlerindeki her şey onun davranış duygusunu etkilemektedir. Ama o sadece onun alanlarını şekillendirmemektrdir, onun alanları da ona şekillendirerek ve kim olduğununun duygunu etkilemektedir. İnsan... more
İnsan içinde yaşadığı alanlarda ve içlerindeki her şey onun davranış duygusunu etkilemektedir. Ama o sadece onun alanlarını şekillendirmemektrdir, onun alanları da ona şekillendirerek ve kim olduğununun duygunu etkilemektedir. İnsan oluşturduğu alanlar ile olan ilişkileri içinde yaşamaktadır. Alanlar arasındaki tüm ilişkileri insan kendini bilmesi ve kendini yönlendirmesi için yardımcı olmaktadır.
Kıyamet ve küresel ısınma
HAZIRLAYAN SAFİYE TANSU KARAKURT 1541050009 DANIŞMAN DR. ÖĞRETİM ÜYESİ BERKAN HAMDEMİR NİSAN, 2019 MUĞLA ÖZET Yaklaşık iki yüz bin yıl önce dünyada var olan insanlık, var olduğu andan bugüne kadar çevre ile iç içe yaşamaktadır. Yaşamın... more
HAZIRLAYAN SAFİYE TANSU KARAKURT 1541050009 DANIŞMAN DR. ÖĞRETİM ÜYESİ BERKAN HAMDEMİR NİSAN, 2019 MUĞLA ÖZET Yaklaşık iki yüz bin yıl önce dünyada var olan insanlık, var olduğu andan bugüne kadar çevre ile iç içe yaşamaktadır. Yaşamın milyarlarca yıl geçmişinin var olmasına rağmen insanlık var olduğu süre içerisinde çevreden düzenli olarak faydalanarak yaşamını devam ettirmiş ve uyum içerisinde olan düzenin bozulmasına sebebiyet vermiştir. Sanayi Devrimi ile başlayan bu durum, kentlere doğru bir göç akımının başlamasıyla ve kentlerdeki sanayileşmeye paralel olarak artan nüfus ile hızla artan bir eğilim göstermiştir. Tüm bu etkenler sebebiyle çevredeki düzen bozulmuş ve çevresel sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar karşısında insanlık bir takım çalışmalara girişmiştir. Ancak yapılan çalışmaların çevre hakkı doğrultusunda küresel bir boyuta taşınması yaklaşık olarak 1960'lı yıllara denk gelmektedir. Bu yıllarda ülkeler anayasal metinleri içerisine çevre ile ilgili hükümler eklemiş, dünya kamuoyunun dikkatini çekecek çeşitli konferanslar, toplantılar yapılarak, anlaşmalar imzalanmıştır. Türkiye ise çevre hakkı ile dolaylı şekilde olmuş olsa dahi, ilk olarak 1961 Anayasası'nın 49. maddesi ile tanışmıştır. Ardından 1982 Anayasası'nın 56. maddesi ile birlikte diğer hukuki metinler içerisinde de çevre hakkı yer almaya başlamış ve değişen dünya ile birlikte yer almaya devam etmektedir. Türkiye'de mevcut idare sistemi içinde, yereldeki çevrenin korunmasında önemli işlevselliği olan yerel yönetim birimleri, Belediye, İl Özel İdaresi ve Köy' dür. Yerel yönetimler, çevreyi ve çevre hakkını koruma ve geliştirme konusunda, çevre problemlerine temelde müdahale edebilmesi sebebiyle oldukça önem arz etmektedir. Bu çalışmada Türk Mevzuat Sistemi çerçevesinde, yerel yönetimler içerisinde önemli bir konuma sahip olan öncelikle belediyelerin, ardından diğer diğer yerel yönetim birimlerinin çevre hakkını korumada ne gibi görev ve sorumlulukların var olduğu hususu tespit edilerek, bu doğrultuda hangi faaliyetlerin yürütüldüğü incelenmiş ve inceleme sonucunda bu birimlerin çevre hakkını koruma hakkında ne gibi gereksinimleri olduğu konusuna değinilerek, yerel yönetimlerin çevre hakkını korumadaki rolü tespit edilmeye çalışılmıştır.
- by Akademik Yayınlar
- •
- çevre
“21. yy.‘da Ekonomi, Siyaset ve Çevre Boyutlarıyla Dünya” başlıklı bu kapanış oturumunda bu alanları daha çok kendi ilgi alanlarım olan gıda ve özellikle yerinden edilme, zorla yerinden edilme biçiminde yaşanan göç açısından... more
“21. yy.‘da Ekonomi, Siyaset ve Çevre Boyutlarıyla Dünya” başlıklı bu kapanış oturumunda bu alanları daha çok kendi ilgi alanlarım olan gıda ve özellikle yerinden edilme, zorla yerinden edilme biçiminde yaşanan göç açısından değerlendirmeye ve değerlendirmede teknolojinin bu alanlarla nasıl kesiştiğine yer vermeye çalışacağım.
- by Hayriye Erbaş
- •
- Ekonomi, Küreselleşme, çevre
Bu bildiride, günümüz itibarıyla insanlığın en önemli meselelerinden biri haline gelen çevre ve önemi konusunda, Kur’an temelli yaklaşımın makuliyet çizgisi belirlenmeye çalışılacak ve bunun ötesinde bir şeyler yapmak gerektiğine vurgu... more
Bu bildiride, günümüz itibarıyla insanlığın en önemli meselelerinden biri haline gelen çevre ve önemi konusunda, Kur’an temelli yaklaşımın makuliyet çizgisi belirlenmeye çalışılacak ve bunun ötesinde bir şeyler yapmak gerektiğine vurgu yapılacaktır.
Önce, bugün ele alınan şekliyle meselenin modern döneme ait olduğunun altı çizilecektir. Bu anlamda, çevre ve önemi konusunun bilimsel tefsirin bir alt başlığı çerçevesinde ele alındığına vurgu yapılarak, Kur’an’ın bir bilim kitabı olarak görülmesinin doğru olmadığına dikkat çekilecek, modern dönemde bu bağlamda yapılan yorumların savunmacı niteliğine işaret edilecektir. Ancak sosyolojik bir gerçeklik olması hasebiyle de Kur’an-çevre ilişkisinin makuliyet çizgisi belirlenmeye çalışılacaktır. Müslüman toplumların özellikle de eğitim üzerinden bunun ötesinde evrensel nitelikte bir şeyler yapmaları gerektiği üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kavramlar: Çevre, Kur’an, tefsir, modern, eğitim.
- by süleyman kaya
- •
- çevre, Kur'an
Bu çalışmanın amacı Antroposen kavramını toplumsal inşacılık çerçevesinden incelemektir. Makalede, öncelikle toplumsal inşacılık kavramı ve çevre sorunları ilişkisi açıklanacaktır. Çevre sorunlarının inşa aşamaları Hannigan’ın (2006)... more
Bu çalışmanın amacı Antroposen kavramını toplumsal inşacılık çerçevesinden incelemektir. Makalede, öncelikle toplumsal inşacılık kavramı ve çevre sorunları ilişkisi açıklanacaktır. Çevre sorunlarının inşa aşamaları Hannigan’ın (2006) yaklaşımı temel alınarak özetlenecektir. Sonra, Antroposen kavramının bir çevre sorunu olarak oluşturma, sunum ve mücadele aşamaları içinde inşa edilmesi süreci bilim, medya ve politika alanlarından örneklerle gösterilecektir. Son bölümde, Antroposen kavramının ve diğer çevre sorunlarının inşa süreci değerlendirilecektir.
ABSTRACT
This study aims to examine the construction of Anthropocene term. First, the relationship between social construction and environmental problems is explained. The stages of construction of environmental problems are summarized on the base of Hannigan’s (2006) approach. Then, the construction of Anthropocene claim is shown with examples from science, media and politics through the assembling, presenting and contesting stages. Finally, the construction of Anthropocene claim and other environmental problems are discussed.
Özet İnsan bir çevre varlığıdır. İnsanı kuşatan çevrenin onun inşasına ve varoluşuna katkısı muhakkaktır. Biz burada bu çevreleri fiziksel, sosyal ve zihinsel olarak üçe ayırdık. Bu çevrelerle kuşatılan insanın varoluş alanlarından biri... more
Özet
İnsan bir çevre varlığıdır. İnsanı kuşatan çevrenin onun inşasına ve varoluşuna katkısı muhakkaktır. Biz burada bu çevreleri fiziksel, sosyal ve zihinsel olarak üçe ayırdık. Bu çevrelerle kuşatılan insanın varoluş alanlarından biri de etiktir. İnsan davranışlarının ahlâkî alanını konu alan felsefî düşünce etkinliği olarak temerküz eder. Bununla birlikte ahlâkî ilke koyma niteliğiyle de hayatın içindedir. Bu minval üzere insan kendisini kuşatan çevrelerin etkisinde kalarak etiğin meşruiyetini kozmolojik, teolojik ve antropolojik açıdan sağlamış ve onu inşa edebilmiştir. Bu makalede söz konusu çevreler bağlamında etik temellendirme konusu değerlendirilecektir.
Abstract
The human being is an environmental entity. All humans are surrounded by environment. There is no doubt that the environment contributes to the formation and existence of all human beings. We have decided to separate the environment into three classifications: the physical environment, the social environment, and the mental environment. Ethics is one area of human existence that is surrounded by these environments. Ethics is an activity of philosophical thought evaluating human’s behaviour with the ethical dimension Also, it effects the life by setting some moral rules. In this way, the ethics could be legitimated and conducted in terms of cosmology, theology and anthropology by human staying under the influences of these environments. In this article, it is going to be evaluated the varieties of ethics justification (or legitimacy) in the context of relationships with these environments.
Bu yazıda Mardin'i korumak ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi için yapılması gerekli faaliyetleri yönlendirmek için stratejiler ve politikalar geliştirmek amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, tarihsel, arkeolojik ve kentsel değerleri... more
Bu yazıda Mardin'i korumak ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne girmesi için yapılması gerekli faaliyetleri yönlendirmek için stratejiler ve politikalar geliştirmek amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, tarihsel, arkeolojik ve kentsel değerleri korumak ve geliştirmek hedefli koruma politikaları özetle verilecektir. Mardin'in UNESCO Dünya Mirası Şehirler listesine girmek için yapılması gerekli bazı strateji ve politikalar ele alınacaktır. Öncelikle Mardin kent dokusunun özellikleri ile korunması gerekli değerleri ele alınacak ve ikinci olarak da "Mardin Yönetim Planı"nın hazırlanması hakkında özet bilgi verilecektir.
- by Mehmet Tunçer
- •
- Unesco, çevre, Kentsel Koruma, Mardin