Yusuf Aydoğdu | Bingol University (original) (raw)

Papers by Yusuf Aydoğdu

Research paper thumbnail of International Journal of Social Sciences

Tobider International Journal of Social Sciences, 2023

Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor ve kapalı,... more Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor ve kapalı, simge yüklü ve yaratıcı metinleri netleştirmek adına ortaya çıkmış ve bu metinlerin muhteva dünyasını anlamlandırmak ve onlardan yola çıkarak kâinatı anlama ve anlaşılır kılmayı amaçlayan bir yorumbilim yöntemidir. Başlangıçta mitoloji, felsefe, din, hukuk alanlarına dönük bir yorumlama biçimi olan hermeneutik, Schleiermacher ve Dilthey ile daha sistemli bir görünüme kavuşmuş ve edebiyata da uygulanan bir yorumlama yöntemine dönüşmüştür. Ardından Gadamer, P. Ricoeur, Jauss ve Iser'in çabalarıyla da çağdaş manada evrensel hüviyet kazanan bir kuram olmuştur. Hermeneutiğin edebiyata uygulanmasında önemli bir etkisi olan Dilthey, sanatı yaşamayı anlamanın aracı (organon) olarak görür ve ona büyük bir anlam yükler. Sanatı ve sanatçıyı deha seviyesine çıkaran Dilthey, aynı zamanda okur/yorumcu'yu da yüceltmektedir. Böylece yazar ile okur arasında bir tecrübe paylaşımı olduğunu öne sürer. Metni yazan yazardır; ancak ona anlam yükleyen, yorumlayan ve çeşitlendiren okurdur. Diğer yandan ona göre, her sanatçı içine doğduğu toplumsal, kültürel ve tarihsel atmosferin bir parçasıdır ve ürettiği eser de bu atmosferin ürünüdür. Böylece ona göre, yazarın anlaşılmasında içine doğduğu, yetiştiği atmosferin de anlaşılması büyük önem arz eder. Onat Kutlar'ın İshak öyküsünü yazdığı yıllarda, Türk edebiyatını derinden etkileyen varoluşçuluk anlayışının etkisiyle bu dönem eserlerinde varoluşu sorgulama, kimlik bunalımı, yalnızlık yabancılaşma, toplumdan kaçıp iç dünyaya sığınma gibi izlekler yoğun olarak işlenmektedir. Nitekim "İshak" öyküsü de birçok yönden bahsi geçen izlekleri bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma da Onat Kutlar'ın "İshak" öyküsünü Diltheycı hermeneutik bakışla yorumlama ve çözümleme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of International Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Mustafa Kutlu’Nun Müri̇t Adli Öyküsünü Taşra-Kent Çatişmasi Bağlaminda Okumak

TOBIDER - International Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Cumhuri̇yet Dönemi̇ Türk Edebi̇yatinda Toplumcu Gerçekçi̇ Şi̇i̇ri̇n Serüveni̇ (1923-1950)

The main theme of the socialist realistic artistic understanding that takes its source from Marxi... more The main theme of the socialist realistic artistic understanding that takes its source from Marxism is the relation among man, society and its production. This artistic understanding emerged in Russia and fed from the teachings of Marxism; Turkish literature begins to be affected especially in the first years of the Republican period in some aspects such as poetry, novel, story, theatre, etc. written during the Republican period. It is seen that this understanding which is influential in literary genres leaves important influences especially on Turkish poetry. The socialist realistic poetry that emerged at the beginning of the Republic era continues in diverse forms. This understanding of poetry started with Nazım Hikmet, especially with the 1940s, is defended by a wider poet cadre. The important part of these poets, called “the 40th generation”, were inspired or nourished by the poetry concept of Nazim Hikmet. Artists such as Ercüment Behzat Lav, İlhami Bekir Tez, Attilâ İlhan, Rıfat Ilgaz, Ahmed Arif, A. Kadir, Enver Gökçe, Omer Faruk Toprak, Niyazi Akıncıoğlu, Cahit Irgat who have formed a poetical understanding on this line along with Nazım Hikmet being the pioneer of this art concept gave socialist poetry as a leading poet in this generation. Keywords: Marxism, Socialist Realism, Republican Period Turkish Literature, Poetry, Nazım Hikmet

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meti̇n Altiok’Un Şi̇i̇rleri̇nde Tekrarlanan Bi̇r İzlek: Sürgünlük Ve Bi̇r Sürgün Mekâni Olarak Bi̇ngöl

Cagdas Turk siirinde, 1970’lerin sonunda yayimlamaya basladigi siir kitaplariyla adindan soz etti... more Cagdas Turk siirinde, 1970’lerin sonunda yayimlamaya basladigi siir kitaplariyla adindan soz ettirmeye baslayan Metin Altiok, daha cok lirik, duyarli, melankolik ve trajik yonu agir basan siirleriyle on plâna cikmis bir sairdir. Altiok’un siirleri ask, sevgi, aci, yalnizlik, yabancilasma, melankoli, olum gibi izlekler etrafinda sekillense de onun siirlerinde siklikla tekrar edilen bir diger izlek surgun/surgun olma halidir. Kendisini bir yere ait hissedemeyen, surekli bir gocebe ve kacis halinde olan sairin bu duygusunu besleyen en onemli unsur ozyasamoykusudur. Cocuklugunda anne sevgisinden mahrum kalan sair, butun yasami boyunca bu duygunun eksikligini hissetmis, annesi ile kuramadigi sevgi bagini daha sonraki iliskilerinde de bir turlu tamamlayamamistir. Bununla birlikte sairin felsefe ogretmeni olarak hic beklemedigi bir yere, saire gore uzak bir tasra sehri olan Bingol’e atanmasi, uzun yillar Bingol’de kizi Zeynep’ten uzak gecen yillar, hic bilmedigi yeni bir kultur ve cografya...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmodern Bi̇r Roman Çözümlemesi̇: İhsan Oktay Anar’In Suskunlar’I

Turk edebiyatinda, 1980 ’lerden sonra kendisini fazlasiyla hissettirmeye baslayan postmodernizm... more Turk edebiyatinda, 1980 ’lerden sonra kendisini fazlasiyla hissettirmeye baslayan postmodernizm akiminin, doksanlardan sonraki en renkli ve en guclu yazarlarindan birisi olarak karsimiza cikan Ihsan Oktay Anar, ilk romani Puslu Kitalar Atlasi ’ndan (1995) itibaren kaleme aldigi her romani ile edebiyat dunyamizin en cok ses getiren ve en ilgi cekici yazarlarindan birisi olmustur. Romanlarinda genellikle tarihi, dini, felsefi, mitolojik unsurlari postmodern bir soylemle zenginlestirerek okura sunan yazar, olusturdugu bu farkli ve renkli anlatim tarzini Suskunlar (2007) romani ile bir adim daha ileriye goturmustur. Bu calisma, Ihsan Oktay Anar ’in Suskunlar romanina, romandaki kurgulama yontemlerine, karakterlere, anlatim bicimlerine, dil-usluba odaklanarak olusturulmustur. Calismada, ayrica romanda yer alan postmodern unsurlar tespit edilmis ve bu unsurlara deginilmistir. Bu calismanin amaci, I. O. Anar’inSuskunlar romanini postmodernizm odakli, okur merkezli bir bakis acisiyla cesi...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kemal Özer'in şiirlerinde toplumcu gerçekçilik ve eğitim

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Eli̇f Şafak’In İskender Romaninda, Kurgunun Ele Aliniş Bi̇çi̇mi̇, Çatişma Unsurlari Ve Karakterler

Turk edebiyatinda, ilk romani Pinhan ile birlikte bircok romaninda dogu-bati, gelenek-modernite... more Turk edebiyatinda, ilk romani Pinhan ile birlikte bircok romaninda dogu-bati, gelenek-modernite, ask-tasavvuf, kadinin kimligi ve kadin sorunlari gibi konulara egilen Elif Şafak, Iskender romaninda bir tore cinayetini ele almaktadir. Bu eser her ne kadar anne-ogul arasindaki trajik bir hikâyeyi, tore cinayetini merkeze alsa da temelde yazar, bu hikâye uzerinden kadinin toplumsal yerini ve konumunu, dogu-bati geleneklerinin getirdigi varolussal catismalari, ataerkil gelenegi ana konuyla iliskilendirerek sorgulamaya calismistir. Bu calisma, Elif Şafak’in Iskender romanina, romandaki olaylarin ele alis bicimine, catisma unsurlarina ve karakterlere odaklanarak olusturulmustur. Calismada oncelikle; eseri olusturan olay orguleri arasindaki iliskiler cozulmeye calisilmis, sikca basvurulan anlatim yontemleri belirlenmistir. Daha sonra romandaki catisma unsurlari, son olarak da kahramanlarin ozellikleri ve eserdeki islevleri tespit edilmeye calisilmistir. Bu calismanin amaci, Elif Şafak’in...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Ahmed Arif’in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi

Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Hali̇t Zi̇ya Uşakligi̇l’İn Kisa Öyküleri̇nde Kadinin Toplumsal Ki̇mli̇ği̇ne Bakiş

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2019

Bu calisma Modern Turk edebiyatinin oncu yazarlarindan olan Halit Ziya’nin yazdigi kisa oykulere ... more Bu calisma Modern Turk edebiyatinin oncu yazarlarindan olan Halit Ziya’nin yazdigi kisa oykulere odaklanmistir. Servet-i Funun toplulugunun en onemli yazari olan Halit Ziya ayni zamanda Modern Turk romanciliginin da oncusu kabul edilir. Edebiyatimizda daha cok romanci kimligi ile on plana cikmis olan yazarin oykuleri de en az romanlari kadar onemlidir. Ancak yazarin oykuleri romanlarina nazaran arka planda kalmis, ihmal edilmistir. Bu calismada yazarin kisa oykulerinden yola cikilarak, kadinin oykulerdeki toplumsal kimligi ve konumu irdelenmistir. Yazarin oykulerinde kadin kimligini bilincli bir sekilde on plana cikardigi, onlarin yasadiklari sorunlari gercekci bir tarzda ele aldigi gorulmektedir. Halit Ziya’nin kadin kimligini on plana cikardigi oykuleri genellikle aile cevresinde olusturulmustur. Aldatma, magdur edilme, ihmalkârlik, evlenememe, evlilik kaygisi, dislanma, kimsesizlik, sakatlik, hastalik, erkeksiz-essiz kalma gibi durumlar ve bu durumlarin yarattigi sorunlar ve temalar cevresinde olusturulmus olan bu oykulerde kadina bakista acima ve sefkat duygusu on plana cikarilmistir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Necip Fazıl Kısakürek’in Düşünce Dünyasında Gelecek Tasavvuru ve İdeal Gençlik

e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2018

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Genç Bir Osmanlı Aydını Abdülhak Hâmid Tarhan’ın Paris Tutulması: Belde yahut Divaneliklerim

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of İkinci Yeni'den Toplumcu Şiire: Kemal Özer'in Şiir Serüveni

Journal of Turkish Studies, 2017

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Turgut Uyar'ın "Kurtarmak Bütün Kaygıları" Adlı Şiirinde Politik Söylem: Düzenden Kaçış ve Direniş

Journal of Turkish Studies, 2015

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmodern Anlatida Bi̇r İmkân Olarak Üstkurmaca (Metafi̇cti̇on) Ve Murathan Mungan Öyküleri̇ne Yansimalari

Journal of International Social Research, 2017

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Toplumcu Gerçekçi Şiirin Serüveni

Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Sürgünde Edebiyat: Daimi Bir Sürgün Namık Kemal ve Varoluş Mücadelesi / Literature in Exile: Namik Kemal as a Permanent Exile and Struggle for Self-Expression

ATLAS JOURNAL

Namık Kemal is one of the symbolic figures in the Westernization process of Turkish literary hist... more Namık Kemal is one of the symbolic figures in the Westernization process of Turkish literary history and in addition to his productive identity in the field of literature, he is a versatile artist who has an important place in our social and political history with his political attitude and his attitude of rebellion against injustice. He is an exceptional person who has devoted his whole life to the solution of fundamental values and issues such as homeland, nation, freedom, and constitutionalism and risked all kinds of oppression and exile for this cause. Namık Kemal is undoubtedly the first name that comes to mind when exile is mentioned in Turkish literature. The artist, who lived a significant part of his forty-seven-year life in exile, escaped from compulsory civil service in his youth and at that time his exile started in Paris and London, and then continued as compulsory exile and civil service in places such as Gelibolu, Magosa, Midilli, Rodos, Sakız. Although Namık Kemal wa...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmoderni̇zmi̇n Tari̇he Yaklaşimi Bağlaminda Murathan Mungan'In "Ulak İle Sadraza

The Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİRİN SERÜVENİ II (1960-1980)

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİRİN SERÜVENİ II (1960-1980), 2021

ÖZET Cumhuriyet döneminin başında halkçılık, köycülük ve sosyalist bir dünya özlemi etrafında şek... more ÖZET
Cumhuriyet döneminin başında halkçılık, köycülük ve sosyalist bir dünya özlemi etrafında şekillenen, Anadolu insanına yönelme düşüncesi paralelinde filizlenen ve Nazım Hikmet’in fikirleri-şiirleriyle gelişmeye başlayan toplumcu gerçekçi şiir, 1940’lı yıllarla birlikte geniş bir
şair kadrosu tarafından savunulan ve yaygınlaşan bir şiir hareketine dönüşür. İlk çalışmamızda bu şiir anlayışının ortaya çıkış serüvenine, öncüsü Nazım Hikmet’e, onun etkisinde yeşermeye başlayan “Kırk Kuşağı” toplumcu gerçekçi şiire ve şairlerine odaklanılmıştı. Bu çalışmamızda ise 1960’lı yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan,
özellikle 1961 Anayasası sonrasında daha özgür bir hareket alanı bulan “60 Kuşağı” toplumcu gerçekçi şiir anlayışının gelişim serüvenine, bu hareket içinde ön plana çıkan şairlere ve şiir anlayışlarına odaklanıldı. Dolayısıyla bu çalışmayla 1923-1980 yılları arasında etkili olmaya
başlayan toplumcu gerçekçi şiirin Türk edebiyatındaki konumu, gelişim serüveni ve etkisi bir bütünlüğe kavuşturulmak istenmiştir.

1Socialist realist poetry is a movement shaped around populism, peasantism and aspiration for a socialist world in Turkey. Socialist realist poetry develops in Turkey under the leadership of Nazım Hikmet. Under the influence of Nazım Hikmet, a very strong socialist realist poetry
movement developed and became widespread in Turkey in the 1940s. In our previous article, Nazım Hikmet’s socialist realist poems and the "40 Generation" that developed under his influence were examined.
In this study, the view of socialist realist poetry and poets of the “60 Generation”, which started to become widespread since the 1960s and found a more free movement especially after the 1961 Constitution, were examined. With the study, the position, development adventure and effect of socialist realist poetry on Turkish literature, which started to be
effective between 1923-1980, were aimed to be completed.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Ahmed Arif'in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi Ahmed Arif's Understanding of Poetry and Its Relation with Tradition MAKALE BİLGİSİ

Anemon Journal of Social Sciences of Mus Alparslan University, 2020

Being one of the important socialist-realistic poets of modern Turkish poetry Ahmet Arif (1927-19... more Being one of the important socialist-realistic poets of modern Turkish poetry Ahmet Arif (1927-1991), started to poetry in 1950s and effected many poets who were also socialist-realistic after 1960s. The poet, who collected all of his poems in his work called as Hasretinden Prangalar Eskittim (1968), in spite of writing a few poems, is one of the leading poets having a rare effect. The poet taking his style of poetry, way of saying, discourse and structure of imagery from the traditional richness of Anatolia, in spite of having a socialist identity, has constituted a saying which is not sermonic and sloganic; instead, he has adopted a way of saying which is sincere, spontaneous and original. One of the prominent factors making Ahmet Arif’s poetry different is its relationship with traditions. His adapting the traditional way of saying belonging to Anatolia ,especially to the east, to the modern poetry is the biggest indicator of his being familiar with his traditions and his being dependent on lands he lived. In his poetry, from a general aspect, we see the poet tries to keep alive the eastern culture, in a particular sense, he tries to keep alive socio economic reflections of Diyarbakır, cultural forms, folk music, way of talking etc. Folkloric and rhythmic items also feed his poetry. Therefore, sometimes in his poetry we come across with the voice of Dadaloğlu, Pîr Sultan Abdal and Celal Gûzelses who is from Diyarbakir. These folkloric and rhythmic items gains meaning and enriched by the images of socialist poetry.
Modern Türk şiirinin önemli toplumcu-gerçekçi şairlerinden birisi olan Ahmed Arif (1927-1991), şiire 1950’li yıllarda başlamış ve 1960’lardan sonraki birçok toplumcu-gerçekçi şair üzerinde önemli etkiler bırakmıştır. Bütün şiirlerini Hasretinden Prangalar Eskittim (1968) adlı eserinde
toplayan şair, çok az sayıda şiir kaleme almasına rağmen, Türk şiirinde örneğine az rastlanır bir etki bırakan şairlerin başında gelmektedir. Şiir iklimini, söyleyiş tarzını ve imgelem yapısını, Anadolu’nun geleneksel birikiminden alan şair, toplumcu bir kimliğe sahip olmasına rağmen
sloganik ve vaazcı bir söylemden uzak; içten, doğal, özgün bir şiir dili oluşturmayı başarmıştır. Ahmed Arif’in şiir anlayışını farklı kılan unsurların başında gelenekle kurduğu ilişki gelmektedir. Onun Anadolu’ya özellikle de Doğu Anadolu’ya has geleneksel söylemi modern şiire taşıması, yaşadığı topraklara bağlı, gelenek ve göreneklerine aşina bir şair olduğunun en büyük göstergesidir. Şairin şiirlerinde; genel manada Doğu kültürünü, özelde ise Diyarbakır’ı sosyoekonomik yansıması, formları, halk musikisi, konuşma tarzı vb. birçok unsuruyla yaşatmaya çalıştığını görürüz. Bu sebeple onun şiirinde yer yer Dadaloğlu’nun, Pir Sultan Abdal’ın veya Diyarbakırlı sanatçı Celal Güzelses’in sesiyle karşılaşırız. Bu folklorik ve ritmik unsurlar toplumcu şiirin imgeleri ile zenginleşerek özgün bir söyleyiş ve anlam bulur.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of International Journal of Social Sciences

Tobider International Journal of Social Sciences, 2023

Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor ve kapalı,... more Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor ve kapalı, simge yüklü ve yaratıcı metinleri netleştirmek adına ortaya çıkmış ve bu metinlerin muhteva dünyasını anlamlandırmak ve onlardan yola çıkarak kâinatı anlama ve anlaşılır kılmayı amaçlayan bir yorumbilim yöntemidir. Başlangıçta mitoloji, felsefe, din, hukuk alanlarına dönük bir yorumlama biçimi olan hermeneutik, Schleiermacher ve Dilthey ile daha sistemli bir görünüme kavuşmuş ve edebiyata da uygulanan bir yorumlama yöntemine dönüşmüştür. Ardından Gadamer, P. Ricoeur, Jauss ve Iser'in çabalarıyla da çağdaş manada evrensel hüviyet kazanan bir kuram olmuştur. Hermeneutiğin edebiyata uygulanmasında önemli bir etkisi olan Dilthey, sanatı yaşamayı anlamanın aracı (organon) olarak görür ve ona büyük bir anlam yükler. Sanatı ve sanatçıyı deha seviyesine çıkaran Dilthey, aynı zamanda okur/yorumcu'yu da yüceltmektedir. Böylece yazar ile okur arasında bir tecrübe paylaşımı olduğunu öne sürer. Metni yazan yazardır; ancak ona anlam yükleyen, yorumlayan ve çeşitlendiren okurdur. Diğer yandan ona göre, her sanatçı içine doğduğu toplumsal, kültürel ve tarihsel atmosferin bir parçasıdır ve ürettiği eser de bu atmosferin ürünüdür. Böylece ona göre, yazarın anlaşılmasında içine doğduğu, yetiştiği atmosferin de anlaşılması büyük önem arz eder. Onat Kutlar'ın İshak öyküsünü yazdığı yıllarda, Türk edebiyatını derinden etkileyen varoluşçuluk anlayışının etkisiyle bu dönem eserlerinde varoluşu sorgulama, kimlik bunalımı, yalnızlık yabancılaşma, toplumdan kaçıp iç dünyaya sığınma gibi izlekler yoğun olarak işlenmektedir. Nitekim "İshak" öyküsü de birçok yönden bahsi geçen izlekleri bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma da Onat Kutlar'ın "İshak" öyküsünü Diltheycı hermeneutik bakışla yorumlama ve çözümleme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of International Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Mustafa Kutlu’Nun Müri̇t Adli Öyküsünü Taşra-Kent Çatişmasi Bağlaminda Okumak

TOBIDER - International Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Cumhuri̇yet Dönemi̇ Türk Edebi̇yatinda Toplumcu Gerçekçi̇ Şi̇i̇ri̇n Serüveni̇ (1923-1950)

The main theme of the socialist realistic artistic understanding that takes its source from Marxi... more The main theme of the socialist realistic artistic understanding that takes its source from Marxism is the relation among man, society and its production. This artistic understanding emerged in Russia and fed from the teachings of Marxism; Turkish literature begins to be affected especially in the first years of the Republican period in some aspects such as poetry, novel, story, theatre, etc. written during the Republican period. It is seen that this understanding which is influential in literary genres leaves important influences especially on Turkish poetry. The socialist realistic poetry that emerged at the beginning of the Republic era continues in diverse forms. This understanding of poetry started with Nazım Hikmet, especially with the 1940s, is defended by a wider poet cadre. The important part of these poets, called “the 40th generation”, were inspired or nourished by the poetry concept of Nazim Hikmet. Artists such as Ercüment Behzat Lav, İlhami Bekir Tez, Attilâ İlhan, Rıfat Ilgaz, Ahmed Arif, A. Kadir, Enver Gökçe, Omer Faruk Toprak, Niyazi Akıncıoğlu, Cahit Irgat who have formed a poetical understanding on this line along with Nazım Hikmet being the pioneer of this art concept gave socialist poetry as a leading poet in this generation. Keywords: Marxism, Socialist Realism, Republican Period Turkish Literature, Poetry, Nazım Hikmet

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meti̇n Altiok’Un Şi̇i̇rleri̇nde Tekrarlanan Bi̇r İzlek: Sürgünlük Ve Bi̇r Sürgün Mekâni Olarak Bi̇ngöl

Cagdas Turk siirinde, 1970’lerin sonunda yayimlamaya basladigi siir kitaplariyla adindan soz etti... more Cagdas Turk siirinde, 1970’lerin sonunda yayimlamaya basladigi siir kitaplariyla adindan soz ettirmeye baslayan Metin Altiok, daha cok lirik, duyarli, melankolik ve trajik yonu agir basan siirleriyle on plâna cikmis bir sairdir. Altiok’un siirleri ask, sevgi, aci, yalnizlik, yabancilasma, melankoli, olum gibi izlekler etrafinda sekillense de onun siirlerinde siklikla tekrar edilen bir diger izlek surgun/surgun olma halidir. Kendisini bir yere ait hissedemeyen, surekli bir gocebe ve kacis halinde olan sairin bu duygusunu besleyen en onemli unsur ozyasamoykusudur. Cocuklugunda anne sevgisinden mahrum kalan sair, butun yasami boyunca bu duygunun eksikligini hissetmis, annesi ile kuramadigi sevgi bagini daha sonraki iliskilerinde de bir turlu tamamlayamamistir. Bununla birlikte sairin felsefe ogretmeni olarak hic beklemedigi bir yere, saire gore uzak bir tasra sehri olan Bingol’e atanmasi, uzun yillar Bingol’de kizi Zeynep’ten uzak gecen yillar, hic bilmedigi yeni bir kultur ve cografya...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmodern Bi̇r Roman Çözümlemesi̇: İhsan Oktay Anar’In Suskunlar’I

Turk edebiyatinda, 1980 ’lerden sonra kendisini fazlasiyla hissettirmeye baslayan postmodernizm... more Turk edebiyatinda, 1980 ’lerden sonra kendisini fazlasiyla hissettirmeye baslayan postmodernizm akiminin, doksanlardan sonraki en renkli ve en guclu yazarlarindan birisi olarak karsimiza cikan Ihsan Oktay Anar, ilk romani Puslu Kitalar Atlasi ’ndan (1995) itibaren kaleme aldigi her romani ile edebiyat dunyamizin en cok ses getiren ve en ilgi cekici yazarlarindan birisi olmustur. Romanlarinda genellikle tarihi, dini, felsefi, mitolojik unsurlari postmodern bir soylemle zenginlestirerek okura sunan yazar, olusturdugu bu farkli ve renkli anlatim tarzini Suskunlar (2007) romani ile bir adim daha ileriye goturmustur. Bu calisma, Ihsan Oktay Anar ’in Suskunlar romanina, romandaki kurgulama yontemlerine, karakterlere, anlatim bicimlerine, dil-usluba odaklanarak olusturulmustur. Calismada, ayrica romanda yer alan postmodern unsurlar tespit edilmis ve bu unsurlara deginilmistir. Bu calismanin amaci, I. O. Anar’inSuskunlar romanini postmodernizm odakli, okur merkezli bir bakis acisiyla cesi...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kemal Özer'in şiirlerinde toplumcu gerçekçilik ve eğitim

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Eli̇f Şafak’In İskender Romaninda, Kurgunun Ele Aliniş Bi̇çi̇mi̇, Çatişma Unsurlari Ve Karakterler

Turk edebiyatinda, ilk romani Pinhan ile birlikte bircok romaninda dogu-bati, gelenek-modernite... more Turk edebiyatinda, ilk romani Pinhan ile birlikte bircok romaninda dogu-bati, gelenek-modernite, ask-tasavvuf, kadinin kimligi ve kadin sorunlari gibi konulara egilen Elif Şafak, Iskender romaninda bir tore cinayetini ele almaktadir. Bu eser her ne kadar anne-ogul arasindaki trajik bir hikâyeyi, tore cinayetini merkeze alsa da temelde yazar, bu hikâye uzerinden kadinin toplumsal yerini ve konumunu, dogu-bati geleneklerinin getirdigi varolussal catismalari, ataerkil gelenegi ana konuyla iliskilendirerek sorgulamaya calismistir. Bu calisma, Elif Şafak’in Iskender romanina, romandaki olaylarin ele alis bicimine, catisma unsurlarina ve karakterlere odaklanarak olusturulmustur. Calismada oncelikle; eseri olusturan olay orguleri arasindaki iliskiler cozulmeye calisilmis, sikca basvurulan anlatim yontemleri belirlenmistir. Daha sonra romandaki catisma unsurlari, son olarak da kahramanlarin ozellikleri ve eserdeki islevleri tespit edilmeye calisilmistir. Bu calismanin amaci, Elif Şafak’in...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Ahmed Arif’in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi

Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2020

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Hali̇t Zi̇ya Uşakligi̇l’İn Kisa Öyküleri̇nde Kadinin Toplumsal Ki̇mli̇ği̇ne Bakiş

Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2019

Bu calisma Modern Turk edebiyatinin oncu yazarlarindan olan Halit Ziya’nin yazdigi kisa oykulere ... more Bu calisma Modern Turk edebiyatinin oncu yazarlarindan olan Halit Ziya’nin yazdigi kisa oykulere odaklanmistir. Servet-i Funun toplulugunun en onemli yazari olan Halit Ziya ayni zamanda Modern Turk romanciliginin da oncusu kabul edilir. Edebiyatimizda daha cok romanci kimligi ile on plana cikmis olan yazarin oykuleri de en az romanlari kadar onemlidir. Ancak yazarin oykuleri romanlarina nazaran arka planda kalmis, ihmal edilmistir. Bu calismada yazarin kisa oykulerinden yola cikilarak, kadinin oykulerdeki toplumsal kimligi ve konumu irdelenmistir. Yazarin oykulerinde kadin kimligini bilincli bir sekilde on plana cikardigi, onlarin yasadiklari sorunlari gercekci bir tarzda ele aldigi gorulmektedir. Halit Ziya’nin kadin kimligini on plana cikardigi oykuleri genellikle aile cevresinde olusturulmustur. Aldatma, magdur edilme, ihmalkârlik, evlenememe, evlilik kaygisi, dislanma, kimsesizlik, sakatlik, hastalik, erkeksiz-essiz kalma gibi durumlar ve bu durumlarin yarattigi sorunlar ve temalar cevresinde olusturulmus olan bu oykulerde kadina bakista acima ve sefkat duygusu on plana cikarilmistir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Necip Fazıl Kısakürek’in Düşünce Dünyasında Gelecek Tasavvuru ve İdeal Gençlik

e-Şarkiyat İlmi Araştırmaları Dergisi/Journal of Oriental Scientific Research (JOSR), 2018

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Genç Bir Osmanlı Aydını Abdülhak Hâmid Tarhan’ın Paris Tutulması: Belde yahut Divaneliklerim

İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi, 2018

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of İkinci Yeni'den Toplumcu Şiire: Kemal Özer'in Şiir Serüveni

Journal of Turkish Studies, 2017

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Turgut Uyar'ın "Kurtarmak Bütün Kaygıları" Adlı Şiirinde Politik Söylem: Düzenden Kaçış ve Direniş

Journal of Turkish Studies, 2015

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmodern Anlatida Bi̇r İmkân Olarak Üstkurmaca (Metafi̇cti̇on) Ve Murathan Mungan Öyküleri̇ne Yansimalari

Journal of International Social Research, 2017

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Cumhuriyet Döneminde Toplumcu Gerçekçi Şiirin Serüveni

Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Sürgünde Edebiyat: Daimi Bir Sürgün Namık Kemal ve Varoluş Mücadelesi / Literature in Exile: Namik Kemal as a Permanent Exile and Struggle for Self-Expression

ATLAS JOURNAL

Namık Kemal is one of the symbolic figures in the Westernization process of Turkish literary hist... more Namık Kemal is one of the symbolic figures in the Westernization process of Turkish literary history and in addition to his productive identity in the field of literature, he is a versatile artist who has an important place in our social and political history with his political attitude and his attitude of rebellion against injustice. He is an exceptional person who has devoted his whole life to the solution of fundamental values and issues such as homeland, nation, freedom, and constitutionalism and risked all kinds of oppression and exile for this cause. Namık Kemal is undoubtedly the first name that comes to mind when exile is mentioned in Turkish literature. The artist, who lived a significant part of his forty-seven-year life in exile, escaped from compulsory civil service in his youth and at that time his exile started in Paris and London, and then continued as compulsory exile and civil service in places such as Gelibolu, Magosa, Midilli, Rodos, Sakız. Although Namık Kemal wa...

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Postmoderni̇zmi̇n Tari̇he Yaklaşimi Bağlaminda Murathan Mungan'In "Ulak İle Sadraza

The Journal of Social Sciences

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİRİN SERÜVENİ II (1960-1980)

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATINDA TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİRİN SERÜVENİ II (1960-1980), 2021

ÖZET Cumhuriyet döneminin başında halkçılık, köycülük ve sosyalist bir dünya özlemi etrafında şek... more ÖZET
Cumhuriyet döneminin başında halkçılık, köycülük ve sosyalist bir dünya özlemi etrafında şekillenen, Anadolu insanına yönelme düşüncesi paralelinde filizlenen ve Nazım Hikmet’in fikirleri-şiirleriyle gelişmeye başlayan toplumcu gerçekçi şiir, 1940’lı yıllarla birlikte geniş bir
şair kadrosu tarafından savunulan ve yaygınlaşan bir şiir hareketine dönüşür. İlk çalışmamızda bu şiir anlayışının ortaya çıkış serüvenine, öncüsü Nazım Hikmet’e, onun etkisinde yeşermeye başlayan “Kırk Kuşağı” toplumcu gerçekçi şiire ve şairlerine odaklanılmıştı. Bu çalışmamızda ise 1960’lı yıllardan itibaren yaygınlaşmaya başlayan,
özellikle 1961 Anayasası sonrasında daha özgür bir hareket alanı bulan “60 Kuşağı” toplumcu gerçekçi şiir anlayışının gelişim serüvenine, bu hareket içinde ön plana çıkan şairlere ve şiir anlayışlarına odaklanıldı. Dolayısıyla bu çalışmayla 1923-1980 yılları arasında etkili olmaya
başlayan toplumcu gerçekçi şiirin Türk edebiyatındaki konumu, gelişim serüveni ve etkisi bir bütünlüğe kavuşturulmak istenmiştir.

1Socialist realist poetry is a movement shaped around populism, peasantism and aspiration for a socialist world in Turkey. Socialist realist poetry develops in Turkey under the leadership of Nazım Hikmet. Under the influence of Nazım Hikmet, a very strong socialist realist poetry
movement developed and became widespread in Turkey in the 1940s. In our previous article, Nazım Hikmet’s socialist realist poems and the "40 Generation" that developed under his influence were examined.
In this study, the view of socialist realist poetry and poets of the “60 Generation”, which started to become widespread since the 1960s and found a more free movement especially after the 1961 Constitution, were examined. With the study, the position, development adventure and effect of socialist realist poetry on Turkish literature, which started to be
effective between 1923-1980, were aimed to be completed.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Ahmed Arif'in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi Ahmed Arif's Understanding of Poetry and Its Relation with Tradition MAKALE BİLGİSİ

Anemon Journal of Social Sciences of Mus Alparslan University, 2020

Being one of the important socialist-realistic poets of modern Turkish poetry Ahmet Arif (1927-19... more Being one of the important socialist-realistic poets of modern Turkish poetry Ahmet Arif (1927-1991), started to poetry in 1950s and effected many poets who were also socialist-realistic after 1960s. The poet, who collected all of his poems in his work called as Hasretinden Prangalar Eskittim (1968), in spite of writing a few poems, is one of the leading poets having a rare effect. The poet taking his style of poetry, way of saying, discourse and structure of imagery from the traditional richness of Anatolia, in spite of having a socialist identity, has constituted a saying which is not sermonic and sloganic; instead, he has adopted a way of saying which is sincere, spontaneous and original. One of the prominent factors making Ahmet Arif’s poetry different is its relationship with traditions. His adapting the traditional way of saying belonging to Anatolia ,especially to the east, to the modern poetry is the biggest indicator of his being familiar with his traditions and his being dependent on lands he lived. In his poetry, from a general aspect, we see the poet tries to keep alive the eastern culture, in a particular sense, he tries to keep alive socio economic reflections of Diyarbakır, cultural forms, folk music, way of talking etc. Folkloric and rhythmic items also feed his poetry. Therefore, sometimes in his poetry we come across with the voice of Dadaloğlu, Pîr Sultan Abdal and Celal Gûzelses who is from Diyarbakir. These folkloric and rhythmic items gains meaning and enriched by the images of socialist poetry.
Modern Türk şiirinin önemli toplumcu-gerçekçi şairlerinden birisi olan Ahmed Arif (1927-1991), şiire 1950’li yıllarda başlamış ve 1960’lardan sonraki birçok toplumcu-gerçekçi şair üzerinde önemli etkiler bırakmıştır. Bütün şiirlerini Hasretinden Prangalar Eskittim (1968) adlı eserinde
toplayan şair, çok az sayıda şiir kaleme almasına rağmen, Türk şiirinde örneğine az rastlanır bir etki bırakan şairlerin başında gelmektedir. Şiir iklimini, söyleyiş tarzını ve imgelem yapısını, Anadolu’nun geleneksel birikiminden alan şair, toplumcu bir kimliğe sahip olmasına rağmen
sloganik ve vaazcı bir söylemden uzak; içten, doğal, özgün bir şiir dili oluşturmayı başarmıştır. Ahmed Arif’in şiir anlayışını farklı kılan unsurların başında gelenekle kurduğu ilişki gelmektedir. Onun Anadolu’ya özellikle de Doğu Anadolu’ya has geleneksel söylemi modern şiire taşıması, yaşadığı topraklara bağlı, gelenek ve göreneklerine aşina bir şair olduğunun en büyük göstergesidir. Şairin şiirlerinde; genel manada Doğu kültürünü, özelde ise Diyarbakır’ı sosyoekonomik yansıması, formları, halk musikisi, konuşma tarzı vb. birçok unsuruyla yaşatmaya çalıştığını görürüz. Bu sebeple onun şiirinde yer yer Dadaloğlu’nun, Pir Sultan Abdal’ın veya Diyarbakırlı sanatçı Celal Güzelses’in sesiyle karşılaşırız. Bu folklorik ve ritmik unsurlar toplumcu şiirin imgeleri ile zenginleşerek özgün bir söyleyiş ve anlam bulur.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of İSLÂM DÜŞÜNCESİNDE ELEŞTİRİ KÜLTÜRÜ ve TAHAMMÜL AHLÂKI ‫اإلسالمي‬ ‫الفكر‬ ‫في‬ ‫التسامح‬ ‫وأخالق‬ ‫النقدي‬ ‫التراث‬ ‫الدولية)‬ ‫(الندوة‬ THE CRITICISM CULTURE AND MORALITY OF TOLERANCE IN ISLAMIC THOUGHT )INTERNATIONAL SYMPOSIUM

Bir Eleştirmen Olarak Cemil Meriç ve Onun Eleştiri Anlayışı, 2019

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Sait Faik Abasıyanık ve Murathan Mungan’ın “Stelyanos Hrisopulos Gemisi” Adlı Öykülerinin Metinlerarasılık Bağlamında İncelenmesi

Intertextuality that takes its source from postmodernism and deconstructionism; The simplest mean... more Intertextuality that takes its source from postmodernism and deconstructionism; The simplest meaning is the relationship or exchange between two texts. According to postmodern literary understanding there is no new work. Each work is built on the knowledge of the past. For this, intertextuality is an indispensable element for the relationship between the past and the present. Intertextuality has begun to spread with the understanding of postmodern art which started to become effective in world literature especially after 1950s.
Turkish literature has been used systematically since the 1960s. Texts have been frequently used in Murathan Mungan's narratives, which have taken an important place in Turkish literature with their narratives since the 1980s.
This work; Focuses on the rewriting of the "Stelyanos Hrisopulos Ship" by Said Faik Abasıyanık by Murathan Mungan with the possibilities of intertextuality. The way Murathan Mungan pursues what he intends in this way has been tried to be determined on the basis of postmodern criteria.
Keywords: Postmodern Narration, Intertextuality, Turkish Literature, Story, Sait Faik Abasıyanık, Murathan Mungan.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of KENDİSİ ve ŞİİRİ OTEL ODALARINDA UNUTULMUŞ BİR ŞAİR: İLHAMİ BEKİR TEZ ve YARIM KALAN BİR AŞK HİKÂYESİ: SESİYE

Hiper Yayınları, 2023

Cumhuriyet döneminin Nâzım Hikmet, Nail V. Çakırhan ve Ercüment Behzat Lav ile birlikte ilk toplu... more Cumhuriyet döneminin Nâzım Hikmet, Nail V. Çakırhan ve Ercüment Behzat Lav ile birlikte ilk toplumcu gerçekçi şiir kuşağı şairlerinden olan İlhami Bekir Tez, ayrıca Nâzım Hikmet’in öncülüğünde başlayan serbest şiir yazma geleneğinin de ilk temsilcilerindendir. Hatta kimi kaynaklara göre Tez, serbest şiirin ilk başlatıcısı sayılmaktadır. Şiirle başladığı edebi serüvenini daha sonra kaleme aldığı üç romanı ile devam ettiren Tez’in, ayrıca çocuk edebiyatına dönük çalışmalarıyla beraber dergi faaliyetleri, gazetecilik, köşe yazarlığı ve yayınevi yönetimi gibi alanlarda da kültür ve edebiyat dünyasına katkıda bulunduğu görülmektedir. Edebiyatımızın birçok tür ve alanına katkıları olan bir sanatçı olmasına rağmen, Tez’in eser ve çalışmalarına dönük çok az sayıda incelemenin olması oldukça düşündürücüdür. Refik Durbaş’ın (1997) kaleme aldığı (İlhami Bekir Tez ile yapılmış olan üç söyleşi, onun şiirlerine dönük yazılmış olan birkaç yazı ve bazı şiir örneklerinden meydana gelmiş olan) Mektup Var İlhami Bekir’den adlı sınırlı çalışma dışında, sanatçının edebi dünyasına dönük herhangi bir edebi ve akademik kitap çalışması söz konusu değildir. 2015 yılında Berfin Bahar Dergisinin 220. sayısında yer alan üç eleştiri yazısı, 2019 yılında Gülsün Okumuş tarafından hazırlanmış olan “İlhami Bekir Tez’in Hayatı, Sanatı ve Eserleri” adlı yüksek lisans tezi ve Mustafa Kurt’un 2011 yılında kaleme aldığı “İlhami Bekir Tez’in “Herhangi Bir Roman Kitabıdır” adlı Eseri Üzerine Bir İnceleme” adlı makale çalışması dışında sanatçıyla ilgili eleştirel ve akademik bakışla ele alınmış herhangi bir çalışmanın olmaması, birçok türde eser kaleme almış olan ve edebiyat tarihimizin üretken sanatçılarından olan Tez’in çok yönlü bir şekilde ele alınması gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır. Ancak bu çalışmanın amaç ve kapsamının farklı olması sebebiyle sanatçının şiirlerinden yola çıktığımızı ve bu şiirlerindeki kadın tipolojisine yöneldiğimizi, özellikle de onun en başarılı aşk şiiri örneği olan En Güzel Şarkı şiirine odaklandığımızı belirtmek isteriz.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of EDEBİYAT KURAMI ve ELEŞTİRİ Kuram-Kavram-Kapsam-Yöntem-Uygulama

HERMENEUTİK EDEBİYAT KURAMI, 2022

Anlama, anlaşılma ve yorumlama konusu, insanın öncelikle içine doğduğu dünyayı daha anlaşılır kıl... more Anlama, anlaşılma ve yorumlama konusu, insanın öncelikle içine doğduğu
dünyayı daha anlaşılır kılma gayretiyle başlamış; daha sonraki süreçte din, tarih, toplum, kültür ve felsefe gibi yaşamın başka alanlarına yönelik meselelerinin çözümleme girişimleriyle güncelliğini her daim korumuştur. İnsanın anlamaya ve yorumlamaya dönük bu çabası ve tutumunu besleyen güdü; kendi dışındaki dünyalara duyduğu ilgi, bilinmeyenin yarattığı çekicilik ve merakla beraber varoluşunun ortaya koyduğu sancıların bir dışavurumudur. Dolayısıyla çalışmamızın konusu olan heremeneutiğin merkezinde konumlanan temel sorun, tam olarak bu yönleriyle kendini göstermektedir. Bir kuramsal söylem ve yorumlama sanatı olarak hermeneutik, genellikle anlaşılması zor, kapalı, simge yüklü ve yaratıcı metinleri netleştirilmek adına ortaya çıkmış, bireyin bu metinleri, onların dünyasını anlamlandırmak ve onlardan yola çıkarak kâinatı anlama ve anlaşılır kılmayı amaçlamıştır. Bu sebeple hermeneutik, insanlık tarihinin bütün gelişimsel serüveninde başvurulan bir yol, yöntem ve kuram olarak kullanılmış, tarihsel süreç içerisinde değişim-dönüşümler yaşayarak genişlemiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of BİR KARŞITLIKLAR KARNAVALI: BENİM ADIM KIRMIZI ROMANINDA ZAMAN KURGUSU

Akçağ, 2021

Çağdaş Türk romancılığının araştırmacı, avangart, aykırı ve çok yönlü romancılarından biri olan O... more Çağdaş Türk romancılığının araştırmacı, avangart, aykırı ve çok yönlü romancılarından biri olan Orhan Pamuk, 197o'lerin ortalarından itibaren yazmaya başladığı romanları ile sadece Türk edebiyatında değil, Dünya edebiyatında da hatırı sayılır bir konuma oturmuş önemli bir yazardır. Pamuk, yöneldiği çarpıcı alan ve konular, postmodern unsurlarla zenginleştirdiği metinler, kullandığı farklı anlatım kurgulama teknikleri, roman anlayışını sürekli yenileyen ve geliştiren tutumuyla her eserinde okuru şaşırtan bir yazar olarak dikkat çekmektedir. 1974'ten itibaren yazmayı bir yaşam biçimine dönüştüren Pamuk, yazacağı her konuyu bir bilim adamı gibi birçok yönüyle araştıran ve yöneldiği tarihi olayları bir tarihçi gibi bütün ayrıntıları ile irdeleyen, çalışkan, dikkatli ve çok yönlü
bir yazardır. Pamuk, bu çok yönlü yazarlığını; "bütün kitaplarım Doğu'nun ve
Batı'nın yöntem, usul, alışkanlık ve tarihinin karışmasından yapılmıştır ve kendi zenginliğimi de buna borçluyum" (Esen-Kılıç, 2018: 9) şeklinde ifade eder. Her eserinde yeni ve farklı olanın peşinde koşan yazar; bildungsromandan (oluşum romanı), tarihi romana, arayış/yolculuk romanından polisiyeye, aşk romanından psikolojik romana değin birçok roman türünü denemekten çekinmez. "

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Acının Atlasında Bir Sürgün Metin Altıok

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Bir Yol Anlatısı Yaşamın Ucuna Yolculuk Romanında Bakış Açısı ve Anlatıcı Düzlemi

Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk Romanında Bakış Açısı, 2019

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Hayata Eşyalardan Bakan Bir Şair Behçet Necatigil

HAYATA EŞYALARDAN BAKAN BİR ŞAİR: BEHÇET NECATİGİL, 2019

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Türk Edebiyatında Postmodern Anlatının Serüveni ve Murathan Mungan

Türk Edebiyatında Postmodern Anlatının Serüveni ve Murathan Mungan, 2017

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of MURATHAN MUNGAN

Postmodernism is a literary movement which emerged as a reaction to modernism movement and has be... more Postmodernism is a literary movement which emerged as a reaction to modernism movement and has begun to show its effect on western literature after 1950s and in Turkish literature since 1980s. Being effective in many areas, such as thought, art, economics, cinematography, architecture, this movement has also influenced Murathan Mungan like many authors in this period of Turkish literature.
It is seen that Murathan Mungan, who has begun to write since 1980s and contributed to Turkish literature in the various disciplines such as poetry, novel, story, essay, memoir, biography, criticism, play, film scenario, has written his short stories and novels under the influence of postmodernism literature and elements of it.
In spite of many studies on Murathan Mungan, the postmodern elements and educational values in author’s fiction works have not been examined in details. In present study, postmodernism movement, which has shaped the author’s short stories and novels, the postmodern elements in his works and educational values are studied by content analysis method. As it is a work-centered study, which is grounded on postmodern perspective, determination of the main and subtitles in this study has been based on the data which are obtained from novels and short stories.
In this study, the aim is to understand what kind of values are attempted to be transferred and imposed to the society through author’s literary works via examining postmodern elements and educational values in Murathan Mungan’s works.
Key words: Murathan Mungan, Postmodernism, novel, short story,

Bookmarks Related papers MentionsView impact