Uydurma Hadisler Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Hadis iliminde bir rivayetin atfedildiği kaynağa aidiyetini belirlemede ravilerin güvenilirliği kadar isnadın niteliği de önemli bir yer işgal etmektedir. Bazı isnad türleri rivayetin kaynağa ait olma ihtimalini tayin etmede o denli... more

Hadis iliminde bir rivayetin atfedildiği kaynağa aidiyetini belirlemede ravilerin güvenilirliği kadar isnadın niteliği de önemli bir yer işgal etmektedir. Bazı isnad türleri rivayetin kaynağa ait olma ihtimalini tayin etmede o denli baskındırlar ki, ravilerin güvenilirliği faktörünü geri planda bırakabilirler. Bu zaviyeden bakıldığında, rivayetlerin olasılığı kuramı bakımından isnad modellerinin katagorik bir yaklaşımla ele alınması ve netice üzerindeki potansiyel etkinliğinin araştırılması elzem görünmekteydi. Bu makale bu çerçevede teorik bir incelemeyi gerçekleştirmekte ve muhtemel sonuçlarını tartışmaktadır.

Bilgiyi bir başkasıyla paylaşma nasıl tabiî ve iç güdüsel bir bireysel faaliyet ise, toplumsal planda bir birikimi sonraki nesle aktarma ve dolayısıyla bilgiyi bu yolla muhafaza etmeye çalışma da bir o kadar tabiîdir. Bu doğal sürecin... more

Bilgiyi bir başkasıyla paylaşma nasıl tabiî ve iç güdüsel bir bireysel faaliyet ise, toplumsal planda bir birikimi sonraki nesle aktarma ve dolayısıyla bilgiyi bu yolla muhafaza etmeye çalışma da bir o kadar tabiîdir. Bu doğal sürecin sürdürülmesini sağlayan, toplum bireylerinin kolektif şuurudur. Pek tabiidir ki, çeşitli şartlara bağlı olarak, kimi toplumlarda bu tür süreçler tekâmül ederken kimilerinde ise akîm kalabilir. İslâm toplumunda, daha Hz. Peygamber hayattayken başlayan belleme ve aktarma çabası, onun vefatıyla birlikte, hicrî I. asır itibariyle, sistemleşme/tekâmül sürecine girmiştir. Bu çalışmada, tabiî bir toplumsal aktivite neticesi, peygamberin hatırâtını koruma refleksiyle harekete geçen rivayet sisteminin oluşum ve gelişim safhalarında ne tür râvi modellerinin sistemde yer aldığı hususunda teorik bir yaklaşım ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu sayede, sonraki dönem hadis literatürüne yansımış râviler arası ilişkilerin ve bu ilişkiler yoluyla nakledilmiş bilgilerin değeri konusunda daha sağlıklı bir neticeye varmanın mümkün olacağı düşünülmüştür.

Hz. Peygamber’e atfedilen bazı rivayetler içerisinde ilk okunuşta mana olarak ak-lımıza tuhaf gelebilecek hadisler var olabilir. Mecazi anlamda söylenmiş olup da zahiri anlamda birbirine zıtmış gibi görünen nakiller de bulunabilir.... more

Hz. Peygamber’e atfedilen bazı rivayetler içerisinde ilk okunuşta mana olarak ak-lımıza tuhaf gelebilecek hadisler var olabilir. Mecazi anlamda söylenmiş olup da zahiri anlamda birbirine zıtmış gibi görünen nakiller de bulunabilir. Herhangi bir sıhhat araştırması yapmadan böylesi rivayetleri reddetmek veya alaya almak ilmî bir yaklaşım değildir. Bu amaçla bazıları tarafından sevap kazanmanın bir aracı olarak kabul edilen kertenkelenin öldürülmesiyle ilgili rivayeti inceledik. Maka-lede hadisin farklı tarîklerini ayrı ayrı sened tenkidine tabi tuttuk ve aynı za-manda metin analizlerini yaparak metin değişmelerindeki tutarsızlıkları tespit etmeye gayret gösterdik. Bunlara ilaveten hadisin yorumunu yaparak metinle il-gili yanlış anlaşılmaları bertaraf etmeye çalıştık.

In our research, we tried to determine the originality of the Hadith becom-ing famous as "Dressed Nudists" that we have considered it has been problematic to reference of Prophet Muhammad. According to result we have, Abu Hurayra made the... more

In our research, we tried to determine the originality of the Hadith becom-ing famous as "Dressed Nudists" that we have considered it has been problematic to reference of Prophet Muhammad. According to result we have, Abu Hurayra made the first part of this narrative judgement with the perception he had gained from other narratives. The Last part of the related narrative was fabricated after-wards, and later on, both sides, too, are attributed to Prophet Muhammad being combined with./ Bu araştırmamızda, Hz. Peygamber’e nispetinin hatalı olduğunu düşündüğümüz, “Giyinik Çıplaklar” şeklinde meşhur olan hadisin aslını tespit etmeye çalıştık. Vardığımız sonuca göre, bu rivayetin ilk kısmını Ebû Hureyre diğer rivâyetlerden edindiği anlayışla hüküm haline getirmiştir. İlgili rivâyetin son kısmı ise sonradan uydurulmuş ve zamanla her iki kısım da birleştirilmek suretiyle Hz. Peygamber’e atfedilmiştir.

Abstract: The concept of the Ziyâdât al thiqat (the additions of the trusted narrators) which expresses the relative additions, placing in the sanads and the hadith texts of the narrations of the trusted narrators without having any... more

Abstract: The concept of the Ziyâdât al thiqat (the additions of the trusted narrators) which
expresses the relative additions, placing in the sanads and the hadith texts of the narrations of
the trusted narrators without having any inevitable reason (illat), both explicitly and implicitly
has a very important stance in the methodology of Hadith. It is cleared up the reasons for
the emergency of the additions (ziyadats); the various types of the ziyadats with their examples
according to their features. The ziyâdâts were held up according to the judgment
(hukm), and the different opinions about that subject were introduced too. Furthermore,
there is a appraise on these opinions and the influences of the ziyâdât of the narrators on the
Science of the Hadith both positively and negatively had been discussed.
Citation: Yusuf Suiçmez, “Ziyâdetü’s-sikât”, Hadis Tetkileri Dergisi (HTD), IX, 2011, 7-34.
Keyword: Ziyâde, Ziyâdât, thiqa, thiqat, mudrac, idrac

Öz Bazı bölgeler ve şehirler hakkında Hz. Peygamber (s.a.v)'e isnad edilen pek çok rivâyet vardır. Bu rivâyetlerin bir kısmında o bölge ve şehirler övülürken, bir kısmında da yerilmektedir. Ne var ki hadis otoriteleri, ilgili rivâyetlerin... more

Öz Bazı bölgeler ve şehirler hakkında Hz. Peygamber (s.a.v)'e isnad edilen pek çok rivâyet vardır. Bu rivâyetlerin bir kısmında o bölge ve şehirler övülürken, bir kısmında da yerilmektedir. Ne var ki hadis otoriteleri, ilgili rivâyetlerin büyük çoğunluğunun uydurma olduğu kanaatindedirler. Araştırmamızın konusunu teşkil eden Kazvîn şehrinin faziletiyle ilgili rivâyet de çoğu hadis otoritesi tarafından uydurma olarak kabul edilmiştir. Buna gerekçe olarak da rivâyetin isnadındaki bazı râvîlerin hadis uydurucusu (vaddâ') olduğu ileri sürülmüştür. Bu çalışmada ilgili rivâyet isnad tenkidine tabi tutulmuştur. Bu bağlamda Kazvîn hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra rivâyetin tarikleri tespit edilmiş, daha sonra da râvîlerin cerh ve ta'dil durumları ele alınmıştır. Abstract There are a great number of narrations attributed to the Prophet (p.b.h.) about some regions and cities. While in some of these narrations those regions and cities were praised, they were vilified in some others. However, hadith authorities are of the opinion that the vast majority of them were fabrications. The narration about the virtues of the city of Qazvin which is the subject of our research has also been considered by most hadith authorities to be fabricated. That some of the narrators in the chain of the narration were fabricators (vaddâ') of hadith has been put * Yrd. Doç. Dr., Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Hadis Anabilim Dalı. musaerkaya@firat.edu.tr Bu makaleyi okuyarak çok değerli katkılarda bulunan başta Sayın Hakemler olmak üzere, kıymetli dostum Prof. Dr. Kadir Gürler, Fakültemiz Hadis Anabilim Dalı öğretim elemanları Yrd. Doç. Dr. Ekrem Yücel, Arş. Gör. Emine Erdoğan ve Arş. Gör. Cemal Ural'a çok teşekkür ederim.

Hz. Peygamber (s.a.v)’e isnad edilen uydurma hadisler arasında bazı şehirlerin faziletiyle ilgili olanlar önemli bir yer tutar. Bu şehirlerden biri de İran’ın büyük kentlerinden biri olan Kazvin’dir. Bir süre önce İbn Mâce’nin Sünen’inde... more

Hz. Peygamber (s.a.v)’e isnad edilen uydurma hadisler arasında bazı şehirlerin faziletiyle ilgili olanlar önemli bir yer tutar. Bu şehirlerden biri de İran’ın büyük kentlerinden biri olan Kazvin’dir. Bir süre önce İbn Mâce’nin Sünen’inde yer alan Kazvîn ile ilgili bir rivayet dikkatimizi çekmiş ve bu rivayeti isnad bakımından ele aldığımız bir makale yayınlamıştık. Bu esnada gördük ki uydurma hadislerin yer aldığı kitaplarda Kazvin’in faziletine dair çok sayıda rivayet mecuttur. Bunlar içerisinde sadece Kazvin’den bahsedenler olduğu gibi, Kazvîn’in yanısıra başka şehirlerden de bahseden rivayetlerin de mevcut olduğunu gördük. Bu şehirler arasında Askalân, İskenderiye, Cidde, Rey, Abâdân, Mekke ve Medine’yi sayabiliriz. Çalışmamızda sadece Kazvîn’den bahseden rivayetler incelenecektir. Kazvîn’in yanısıra diğer şehirlerin de zikredildiği rivayetler ise bir başka çalışmaya konu edinilecektir. Tespitlerimize göre çalışmamıza konu olan otuz rivayetten yirmi beşi senette bulunan ravilerin kusurlarından dolayı uydurma sayılmıştır. Biri senedsiz olduğu için mevzû sayılırken dört rivayet ise hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın mevzuât eserlerine alınmıştır. Bu rivayetler – İbn Mâce’deki bir rivayet ve Suyûtî’nin Câmiu’l-Ehâdis adlı eserinde yer alan birkaç tanesi hariç - hiçbir hadis kitabında yer almamaktadır. Dikkat çeken bir başka husus da rivayetlerin neredeyse tamamının, kendisi de bir Kazvinli olan er-Râfi‘î’nin et-Tedvîn fî Ahbâri Kazvîn adlı kitabında yer alıyor olmasıdır.
Anahtar kelimeler: İbn Mâce, Sünen, Kazvin, Mevzû hadis, İran.

Ömer Nasuhi Bilmen, gelenekçi bir Osmanlı âlimidir. Eserleriyle ilmî dünyamıza zengin katkılarda bulunmuştur. Klasik yönü ağır basan Bilmen, kitaplarında birçok hadis nakletmiştir. Ancak bu hadisleri bazen metniyle ve mealini birlikte,... more

Ömer Nasuhi Bilmen, gelenekçi bir Osmanlı âlimidir.
Eserleriyle ilmî dünyamıza zengin katkılarda bulunmuştur.
Klasik yönü ağır basan Bilmen, kitaplarında
birçok hadis nakletmiştir. Ancak bu hadisleri bazen
metniyle ve mealini birlikte, bazen sadece metnini
bazen de sadece mealini vermekle yetinmiştir.
Şüphesiz ki Bilmen’in düşünce yapısını oluşturan
unsurlardan birisi de hadislerdir. Ona göre, Hz. Peygamber’in
hadisleri esasen Kur'ân-ı Kerîm'e dayanmaktadır.
Bilmen, eserlerinde naklettiği hadislerin
sıhhat derecelerine ise pek değinmez. Ancak zayıf
hadisin terğîb, terhîb ve faziletle ilgili konularda
delil alınabileceği görüşüne sahiptir. Bundan dolayı
eserlerinde zayıf hatta uydurma birçok rivayet vardır.
Bilmen, gerek Hz. Peygamber’e ve gerekse ashabına
karşı büyük bir hürmet göstermektedi

Çokça tartışma konusu yapılan bir rivayet üzerine değerlendirme

In the system of Transmission of Hadith, the nature and quality of the isnad is as important as the reliability of its transmitters in determining the state of belonging of a narration to the source to whom it is attributed. Certain types... more

In the system of Transmission of Hadith, the nature and quality of the isnad is as important as the reliability of its transmitters in determining the state of belonging of a narration to the source to whom it is attributed. Certain types of Isnad are so predominant in determining the probability of a hadith to be authentic so that they oblige the factor of the reliability of its transmitters to remain in the background. When it is looked from this point of view, it seems that there is a need to have a categorical approach to the isnad models based on the probability of narrations theory and investigation and analysis of its potential effects on the results. The purpose of this paper is to make a theoretical analysis in this framework and to discuss its probable results.

Su, ot ve ateş insanlığın hatta bütün canlıların ortak değeri ve mirasıdır. Ancak bu durum onlar üzerinde dilediğimiz gibi tasarruf yapabileceğimiz anlamına gelmemektedir. Çünkü bunların, herhangi bir birey tarafından sınırsız ve... more

Su, ot ve ateş insanlığın hatta bütün canlıların ortak değeri ve mirasıdır. Ancak bu durum onlar
üzerinde dilediğimiz gibi tasarruf yapabileceğimiz anlamına gelmemektedir. Çünkü bunların,
herhangi bir birey tarafından sınırsız ve kontrolsüz kullanılması halinde meydana gelecek
zarar, sadece kişinin kendisi değil, onlardan istifade eden tüm canlıları etkilemektedir.
Dolayısıyla bu değerlerden faydalanmadaki ortaklık, kirletmemedeki müşterekliği de
beraberinde düşündürmelidir. Hz. Peygamber’in bu ortak değerlerle ilgili eylem ve söylemleri,
görebildiğimiz kadarıyla, onları kirletmeme, âdil, eşit, ölçülü ve dengeli kullanma ve herkesin
istifadesine sunma üzerine odaklanmıştır. O (sav)’na göre söz konusu değerleri, Müslümanlar
sorumsuzca ve savurgan bir şekilde kullanmamalıdır. Bunlara ilaveten bu hadiste daha
yaşanılabilir bir dünya için, tüm insanlığın ortak bir bilince sahip olması gerektiği
vurgulanmaktadır.

Bu çalışma “Mevzûât Kitaplarında Yer Alan Şehirlerin Faziletiyle İlgili Uydurma Hadisler - Kazvîn Örneği – I” adlı makalenin devamı niteliğindedir. O çalışmada sadece Kazvin şehrinin fazileti ile ilgili rivayetler ele alınmıştı. Burada... more

Bu çalışma “Mevzûât Kitaplarında Yer Alan Şehirlerin Faziletiyle İlgili Uydurma Hadisler - Kazvîn Örneği – I” adlı makalenin devamı niteliğindedir. O çalışmada sadece Kazvin şehrinin fazileti ile ilgili rivayetler ele alınmıştı. Burada ise Kazvin’in yanı sıra İskenderiye, Tâlekân, Rey, Horasan, Nîsâbûr, Herat, Belh, Askalân, Abâdân, Cidde, Mekke ve Rûm beldeleriyle ilgili rivayetler incelenecektir. Mezkur çalışmada olduğu gibi burada da mevzûât eserleri ve Râfi’î’nin et-Tedvîn fî Ahbâri Kazvîn adlı eseri esas alınacak ve sadece mecrûh raviler hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır. Rivayetlerde isnadlar esas alınacak metin tenkidine girilmeyecektir.

Hadis ilminin önemli konularından birisi Hz. Peygamber adına uydurulmuş rivayetlerdir. Hadis münekkitleri erken dönemlerden itibaren bu konuya dikkat çekmiş, sahih rivayetlerle zayıf ve uydurma rivayetleri ayırt etmeye çalışmış ve konuyla... more

Hadis ilminin önemli konularından birisi Hz. Peygamber adına uydurulmuş rivayetlerdir.
Hadis münekkitleri erken dönemlerden itibaren bu konuya dikkat çekmiş, sahih rivayetlerle
zayıf ve uydurma rivayetleri ayırt etmeye çalışmış ve konuyla ilgili birçok eser kaleme
almışlardır. İlk dönemlerde daha çok rical eserleri içerisinde ravi değerlendirmeleri
çerçevesinde ele alınan uydurma rivayetler, hicrî beşinci asrın sonlarından itibaren konularına
göre ya da alfabetik olarak müstakil eserlerde toplanmışlardır. Uydurma rivayetler daha çok
“mevzû” terimiyle ifade edilseler de ilgili eserler incelendiğinde çok farklı terimlerin
kullanıldığı da görülmektedir. Bu çalışmada erken dönem rical eserleriyle mevzû‘ât türü
eserler taranarak uydurma hadis yerine kullanılan kavramlar, bu kavramların menşei ve
onlara yüklenen anlamlar ve bu kavramların ilk kullanıldığı dönemler ile mevzû‘ât türü
eserlerdeki kullanımları ele alınmıştır. Sonuç olarak uydurma rivayetleri ifade etmek için
kullanılan “mevzû” kavramının dışında “ma‘mûl”, “müfterâ”, “bâtıl”, “kezib”, “masnû‘”, “lâ
asle leh”, “lâ yesıhhu”, “muhtelak” gibi pekçok kavramın bu anlamda zikredildiği, bazı
kavramların ise hem zayıf hem de uydurma rivayetler için kullanıldığı tespit edilmiştir.

Hadis ilminde bir râvi için kullanılan sika, mutkin, adl, sadûk, metrûk, zayıf.. vb. tabirlerin her biri, nâkilin rivayetlerindeki güvenilirlik derecesini anlatan terimlerdir. Hadisler hakkında verilen sahih, hasen, zayıf... gibi hükümler... more

Hadis ilminde bir râvi için kullanılan sika, mutkin, adl, sadûk, metrûk, zayıf.. vb. tabirlerin her biri, nâkilin rivayetlerindeki güvenilirlik derecesini anlatan terimlerdir. Hadisler hakkında verilen sahih, hasen, zayıf... gibi hükümler ise, hadisin Hz. Peygamber’e aidiyet ihtimâlinin kuvvetini beyan eden sözel değerlendirmelerdir. Muhaddisler bir hadis hakkında hüküm verirken o hadisi aktaran nâkillerin rivayet etmedeki genel tutarlılıklarını ve hadisin bütün tariklerini dikkate alıp, gâlib zanna göre bir hükme varmışlardır. Bu makalede, gerek râvilerle ilgili derecelerin gerekse hadislerle ilgili hükümlerin rakamsal değerlerinin ortaya çıkarılmasını mümkün kılacak ve herhangi bir hadisin en muhtemel formatını belirlemeye yardımcı olacak teorik bir model ileri sürülmüştür.

Hz. Peygamber’in sünnet ve hadisleri, İslam kültürünün daima ilgi odağı olmuştur. Günümüze kadar sünnet ve hadis etrafında gerçekleşen söylemle-rin çoğu, ya bu kaynakların Hz. Peygamber’e aidiyeti meselesi ya da sün-net’in doğru... more

Hz. Peygamber’in sünnet ve hadisleri, İslam kültürünün daima ilgi odağı olmuştur. Günümüze kadar sünnet ve hadis etrafında gerçekleşen söylemle-rin çoğu, ya bu kaynakların Hz. Peygamber’e aidiyeti meselesi ya da sün-net’in doğru anlaşılması ve uygulanması üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu tar-tışmalarda görülen en önemli husus tarafların birbirlerini sünnet ve hadis münkiri olarak vasıflandırmalarıdır. Şüphesiz bu vasıflandırmada savunma-cılık ve duygusallık ön planda yer almaktadır. Son dönemlerde el-Câhız’ında içerisinde yer aldığı Mu’tezile ekolünün sün-net ve hadis hakkındaki görüşleri üzerine yapılan araştırmalarda “Mu’tezile’nin hadis münkiri” olduğuna dair ezberin bozulduğu görülmüş-tür. İşte bu makalede malumu ilam’dan ziyade bizzat kendi eserlerine da-yanılarak el-Câhız’ın sünnet ve hadis konusundaki görüşleri tespit edilmeye çalışılacaktır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Hz. Peygamber’in hadisleriyle ilgili menfi manada çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Anılan yıllarda Yahya Afif müstear ismiyle kaleme alınan ‚Hadis Tehlikesi‛ adlı makale, bu iddiaların yazılı belgelerinden... more

Cumhuriyetin ilk yıllarında Hz. Peygamber’in hadisleriyle ilgili menfi manada çeşitli iddialar
ortaya atılmıştır. Anılan yıllarda Yahya Afif müstear ismiyle kaleme alınan ‚Hadis Tehlikesi‛
adlı makale, bu iddiaların yazılı belgelerinden birisidir. Yahya Afif, son devir Osmanlı
âlimlerinden Ahmed Şirânî’dir.
O, çalışmasında, hadislerle ilgili bazı olumsuz meselelerin kendi zamanından önce gizlice
konuşulduğunu, ancak yaşadığı asırda ise bu mevzûların alenen sohbet konusu olduğunu
belirtmiştir. Ayrıca müellif, dönemin çağdaş âlimlerinin hadislerin sıhhati, Kütüb-i Sitte’nin
güvenilirliği ve Hz. Peygamber’in hüküm koyma yetkisinin bulunup bulunmadığı gibi
konularda ne söylediklerini de yansıtmaya çalışmıştır. Bunlara ilaveten yazar, fakih olmasına
rağmen hadislerin dindeki yerini akli ve nakli delillerle ispatlamaya gayret etmiştir. Şüphesiz
onun halisane niyetle yaptığı bu yorum ve açıklamalar, günümüz ilim dünyasına katkı
sağlayacaktır.

Tarih boyunca hadislerin sağlıklı bir şekilde muhafaza edilerek aktarılması için ciddi çabalar sarf edilmiştir. Bu çabalara rağmen rivayetlerin bazı sorunlardan tamamıyla korunması ne yazık ki sağlanamamıştır. Rivayetlerin aktarılması... more

Tarih boyunca hadislerin sağlıklı bir şekilde muhafaza edilerek aktarılması için ciddi çabalar sarf edilmiştir. Bu çabalara rağmen rivayetlerin bazı sorunlardan tamamıyla korunması ne yazık ki sağlanamamıştır. Rivayetlerin aktarılması esnasında yaşanan bu sorunlardan biri; sahabe, tabiun veya daha sonraki tabakadan birinin söz veya fiilinin Rasulullah'a (sas.) isnad edilerek rivayet edilmesi problemidir (ref?).
Elinizdeki kitap, hadis ilmi ve hadislerle bağlantılı diğer ilim dallarında varılan birçok hükmü ve de kararı etkileyebilecek bir öneme sahip olan bu problemin doğru olarak anlaşılması için kaleme alınmıştır.

Günümüzde insanları güldürmek adına stand-up türü eğlence tarzları yaygınlık kazanmıştır. Kişilerin alay konusu edildiği ve amiyane ifadelerin kullanıldığı böylesi eğlence tarzlarının ahlaki sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.... more

Günümüzde insanları güldürmek adına stand-up türü eğlence tarzları
yaygınlık kazanmıştır. Kişilerin alay konusu edildiği ve amiyane
ifadelerin kullanıldığı böylesi eğlence tarzlarının ahlaki sınırlarının belirlenmesi
gerekmektedir.
Gülmek ve güldürmek beşerî yapımızdan kaynaklanan ihtiyaçlardandır.
Bu iki ihtiyaç, Hz. Peygamber tarafından cevapsız bırakılmamış
ve ölçülü olmak şartıyla caiz görülmüştür. Nitekim Hz. Peygamber, zaman
zaman yaptığı şakalarla gülmeye ve güldürmeye olumlu yaklaştığını
göstermiştir. O, bazı hadislerinde de insanları güldürenlerin dikkat
etmeleri gereken ahlaki kuralları ifade etmiştir. İşte bu rivayetlerden
bazıları, çalışmamızın konusunu teşkil etmektedir. İnsanları güldürmek
için yalan söylenilmemesi gerektiğini vurgulayan bu rivayetler, makalemizde
hem senet hem de metin tenkiti açısından incelenecektir.

Bu çalışma, ihtimal hesapları merkezli hadis rivayet sistemi teorisinin nâkiller üzerinden bir tatbikâtını ihtivâ etmektedir. Meçhûliyeti giderilmek üzere seçilen râvi tâbi‘în’den Mûsâ İbn Enes İbn Mâlik’dir. Nâkilin kaynaklarda yer alan... more

Bu çalışma, ihtimal hesapları merkezli hadis rivayet sistemi teorisinin nâkiller üzerinden bir tatbikâtını ihtivâ etmektedir. Meçhûliyeti giderilmek üzere seçilen râvi tâbi‘în’den Mûsâ İbn Enes İbn Mâlik’dir. Nâkilin kaynaklarda yer alan senetli bütün rivayetleri tespit edilip analiz edilerek meçhul nâkillere dayalı güvenirlik katsayısı η hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlara dayanılarak nâkilin ayrıca gücü çıkarılmış ve tüm bunlar bir tabloda sunulmuştur. Makalenin sonuç kısmında hadis münekkidlerinin söz konusu râvi ile alâkalı olarak öngördükleri cerh ve ta‘dil lafızlarının dereceleri ile burada örneğini sunduğumuz ihtimal hesapları merkezli hadis rivayet sistemi teorisiyle hesaplanan η mukayese edilerek bir değerlendirmede bulu-nulmuştur.

Hz. Peygamber’e atfedilen bazi rivayetler icerisinde ilk okunusta mana olarak aklimiza tuhaf gelebilecek hadisler var olabilir. Mecazi anlamda soylenmis olup da zahiri anlamda birbirine zitmis gibi gorunen nakiller de bulunabilir.... more

Hz. Peygamber’e atfedilen bazi rivayetler icerisinde ilk okunusta mana olarak aklimiza tuhaf gelebilecek hadisler var olabilir. Mecazi anlamda soylenmis olup da zahiri anlamda birbirine zitmis gibi gorunen nakiller de bulunabilir. Herhangi bir sihhat arastirmasi yapmadan boylesi rivayetleri reddetmek veya alaya almak ilmi bir yaklasim degildir. Bu amacla bazilari tarafindan sevap kazanmanin bir araci olarak kabul edilen kertenkelenin oldurulmesiyle ilgili rivayeti inceledik. Makalede hadisin farkli tariklerini ayri ayri sened tenkidine tabi tuttuk ve ayni zamanda metin analizlerini yaparak metin degismelerindeki tutarsizliklari tespit etmeye gayret gosterdik. Bunlara ilaveten hadisin yorumunu yaparak metinle ilgili yanlis anlasilmalari bertaraf etmeye calistik.

Herhangi bir hadisi tetkik etmek istedigimizde, atmamiz gereken ilk adim, o hadisin kaynagini arastirmaktir. Sonrasinda isnadi varsa, saglam olup olmadiginin tespitidir. Eger saglamsa, muhtevasinin Islam’in temel esaslarina, Kur’an’a,... more

Herhangi bir hadisi tetkik etmek istedigimizde, atmamiz gereken ilk adim, o hadisin kaynagini arastirmaktir. Sonrasinda isnadi varsa, saglam olup olmadiginin tespitidir. Eger saglamsa, muhtevasinin Islam’in temel esaslarina, Kur’an’a, Sunnet’e, akla, tarihi gerceklere vb. uygunlugunun arastirilmasidir. Şuphesiz isnad degerlendirmesinde hadisin farkli tariklerini bir araya getirmenin hadisi dogru anlamada onemi yadsinamaz. Dini anlama ve yasamada Hz. Peygamber’i surekli takip eden sahabilerin soz ve davranislarindan sahih ve saglam olanlari, zayif ve uydurma olanlardan ayirmak gerekir. Zira alimlerimizin hadislerde aradigi cozumu bulamadiklarinda, sahabenin konuyla ilgili goruslerine basvurduklari tarihi bir gercektir. Bu baglamda yagmur duasiyla ilgili olan Hz. Omer’in sozunun de bu surecten gecerek degerlendirilmesi gerektigi inancindayiz.

Şaban Ayı hakkında günümüzde pek çok uydurma rivayetlerin ayluka çıktığı ve bunların da bizzat Fem-i Rasül aleyhisselamdan varid olduğunu iddia ederler. Üstad Seyyid Muhammed Maliki Hazretleri ise Şaban Ayı Hakkında hakikatleri ortaya... more