Barış AKSU | Kocaeli University (original) (raw)

Papers by Barış AKSU

Research paper thumbnail of Potansiyel Yeşil Yakalıların Yeşil Farkındalıklarına Yönelik Bir Araştırma

Business & Management Studies: An International Journal , 2020

Sanayi toplumu ve sonrasında mavi yakalı ve beyaz yakalı meslekler ağırlıkta iken, günümüzde bu m... more Sanayi toplumu ve sonrasında mavi yakalı ve beyaz yakalı meslekler ağırlıkta iken, günümüzde bu mesleklerin yanında yeşil yakalı olarak adlandırılan meslekler istihdamda önem kazanmaktadır. Yeşil işler ya da yeşil yakalı meslekler, “Gelecekte dünya ekosistemine zararlı olabilecek faaliyetlerden kaçınarak, çevre kalitesini koruyan ve yükselten işler” olarak tanımlanmaktadır. Yeşil işler aynı zamanda, “İşgücüne verimli çalışma ortamları sunan, haklarına duyarlı, kararlara katılım ile yeterli gelir olanakları sağlayan, sosyal koruma sağlayan işler”dir. Yeşil yakalı çalışanlar endüstrinin tüm sektörlerinde hizmet vermektedir. Bu bağlamda gerçekleştirilen çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinden oluşan gelecekteki potansiyel yeşil yakalı çalışanların ve liderlerin çevresel duyarlılık ve farkındalık düzeylerinin tespiti olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonunda katılımcıların genel çevre bilinç oranı ortalaması %65,3±%11,7 olarak elde edilmiştir. Bununla birlikte, “yeşil kampus (%23,8)”, “karbon ayak izi (%19,9)” ve “gri sular (%17,2)” konuları hakkında katılımcıların çok az farkındalığa sahip olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of A Model which illustrates the negative impacts of Instagram as a virtual community on Digital Immigrants and Digital Natives

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL, 2020

The purposes of the study which focuses on the virtual communities that emerges with the digital ... more The purposes of the study which focuses on the virtual communities that emerges with the digital transformations together with digital immigrants and natives are: (1) to develop a model of the negative impacts of Instagram as a virtual community on digital immigrants and digital natives, (2) to evaluate these impacts comparatively. In this context, five hypotheses are developed on the impacts of economic, cultural, individual negativities, distrust and ethical negativities on social negativities and a model is created to test these hypotheses. Analyses are made via the method of Partial Least Square (PLS) which is included in Structural Equation Modeling. All of the hypotheses are verified at the conclusion of the study.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Bir Sanal Organizasyonun İzleme ve İzlenme Etkilerine Dair Bir Model

Current Debates on Social Sciences Human Studies 3, 2019

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of An application on the use of Facebook by generation Z in the context of social network as a means of virtual communication

According to data from 2018, 3.19 billion people, which is 42% of world population have social me... more According to data from 2018, 3.19 billion people, which is 42% of world population have social media accounts. With the virtual communication carried out on a global scale, a virtual culture and environment arises between individuals and societies; people living in different conditions and cultures get closer and a cultural change takes place. Moreover, a research conducted in 26 countries by Reuters Institute of Oxford University in 2016 to learn about people's news sources revealed that 51% of the participants used social media to get weekly news. This rate is 73% for Turkey. The number of users in Facebook, which can be accessed through 19 language options today and expressed as the world's largest social network, is close to 2 billion. The purpose of this study which is structured upon these phenomena is to approach social networks as one of the virtual communication tools and to determine the usage preferences of generation Z, who were born in the years 1995-2012. The universe of the study consists of university students living in Turkey, born in and after 1995, which is considered the first year of Generation Z. The sample is 364 students of Kocaeli University Kandıra Vocational School of Higher Education. Survey method is used in the research. The conclusion reveals that the 29% of generation Z members do not use Facebook and the 10% do not have an active Facebook account. Those who use Facebook actively stated that they predominantly prefer following the humor pages, that they don’t use it for playing games or listening to music, that they prefer in person communication rather than communicating via Facebook, that they do not refrain expressing their true feelings and thoughts through posts and comments, that they are not interested in advertisements in the pages and there are not affected by them, and that they are disturbed by fake accounts, attempts of fraud, harassments, voyeurisms, and by those who use their personal accounts for commercial purposes.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksek Okulları Gençlerin Gelecekle İlgili Umutlarını Etkiliyor Mu?

4th International Vocational Schools Symposium, 2015

Günümüzde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, küreselleşme, artan rekabet, yükselen te... more Günümüzde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, küreselleşme, artan rekabet, yükselen teknoloji ve değişerek büyüyen müşteri talepleri ile tüm işletmeler üzerinde bir zorunluluk olarak kendisini gösteren değişim sürecine karşı faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu zorunluluğun yerine getirilmesinde ve istenilen başarıya ulaşmada, vasıflı ve kaliteli, bilgili, yetkin ve gelişime açık insan kaynaklarını istihdam etmek, işletme yönetimleri için temel bir stratejidir. Özellikle firma etkenliğinin sağlanmasında, sıfır hatalı ve yüksek kaliteli üretimleri gerçekleştirmede, yüksek verimliliği yakalamada doğru işe doğru insanı getirmek ve rasyonel bir istihdam politikası yaratmak şarttır. Bu politikaların başarısı, işletmelerin üretim ve satış hacmi, pazarlarının yapısı, rakiplerinin tutumu gibi temel unsurlara bağlı olarak yapılan iş analizlerine ve bu analizlere uygun insan kaynağını seçmek ve istihdam ettirmek ile mümkün olacaktır. İşletmelerin insan kaynağı arzının hızlı ve kolay bir şekilde yerine getirilmesinde ihtiyaç duyulacak temel uygulama ancak ara eleman olarak tanımlanan işgücünün istihdamı ile mümkün olabilecektir.
Ülkemizde ve dünyada, piyasanın ihtiyaç duyduğu ara elemanlar, üniversiteler genelinde var olan meslek yüksekokulları tarafından sağlanmaktadır. Ülkemizde lise son sınıfta okumakta olan öğrencilerin ve ailelerinin geleceğe dönük iş bulabilme kaygıları, gelir durumları, yaşanılan yer, kardeş sayısı gibi etkenler bu okulların tercih edilmesinde etkili rol oynamaktadır. Bu sebeple meslek yüksekokulları gençlerin gelecekle ilgili umutlarında etkili bir rol üstlenmektedir.
Ancak, meslek yüksekokullarının teknik ve beşeri altyapısının yeterlilik durumu bütün meslek yüksekokulları genelinde aynı değildir. Hedeflenen eğitimin tam donanımla yerine getirilmesi, altyapısı eksik olan yüksekokullarda gerçekleştirilememektedir. Bu durum, bahsedilen meslek yüksekokullarında eğitim gören öğrencilerin teorik yoğunluk yaşamalarına ve uygulamaya dönük bilgi eksikliği hissetmelerine neden olmaktadır. Bu noktada öğrencilerin geleceğe dönük umutlarının ve istihdam edilebilme olanaklarının, mezun olacakları meslek yüksekokulun altyapı durumuna ve bağlı oldukları programın içeriğine göre de şekillenebileceği göz ardı edilmemelidir.
Bu araştırmanın ana amacı lise son sınıfta okuyan öğrenciler ile meslek yüksekokullarının son sınıfında okuyan öğrencilerin gelecekle ilgili umutlarını tespit etmek ve karşılaştırmaktır. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, meslek yüksekokullarının gençlerin gelecekle ilgili umutları üzerindeki etkisi görülebilecektir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kartepe Halkının Bölge Turizm Değerleri Farkındalığı

Uluslararası Sosyal Bilimlerde Yeni Yaklaşımlar Ve Eğilimler Kongresi, 2018

Kocaeli’nin Kartepe ilçesi tarih, turizm, sanayi ve lojistik açılardan son zamanlarda adını duyur... more Kocaeli’nin Kartepe ilçesi tarih, turizm, sanayi ve lojistik açılardan son zamanlarda adını duyurma konusunda önemli noktalara erişmiştir. Bir bölgenin kalkınmasında önemli bir yeri olan markalaşma Kartepe için de üzerinde çalışılan bir konudur. Ancak bir kentin markalaşması için yapılacak çalışmalar sadece fiziki yatırımlarla değil, bunun yanısıra geniş bir perspektifle bakarak ve şehir sakinlerinin katılımı ile birlikte ayakları yere basan sürdürülebilir projelerle gerçekleşebilir. Çünkü bir yerin tanıtımı uzun süreçler dahilinde; burada yaşayan insanların ziyaretçilerle olan iletişiminden başlayarak, satış temsilcisi rolündeki vatandaşların bilgi-görgü aktarım düzeyleri, ürünlerde ve kullanılan tanıtım materyallerindeki bilgi verme düzeyi gibi değişkenlere bağlı olmaktadır. Özellikle turizmin gelişmekte olduğu Kartepe’de bu nedenle, bölgede yaşayan halkın bölge turizmi hakkındaki bilgi düzeyleri belirlenmeye ve eksik yönlerin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Çeşitli yaş gruplarına ve mesleklere göre yapılan anket çalışması ile toplanan veriler istatistiksel olarak değerlendirilerek sonuçlandırılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksekokulu Teknik ve Sosyal Program Öğrencilerinin Girişimci Kişilik Açısından Karşılaştırılarak Program Türünün Girişimciliği Özendirme ve Girişimci Kişilik Oluşumu Konusunda Bir Etkisinin Olup Olmadığını Tespit Etmeye Yönelik Bir Alan Araştırması

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2013

Özet Girişimcilik, ülkemizde ve dünyada istihdam sorunlarının aşılması için pazar ekonomisinin od... more Özet Girişimcilik, ülkemizde ve dünyada istihdam sorunlarının aşılması için pazar ekonomisinin odağında yer alan önemli bir kavramdır. Ayrıca, işletme ve ekonomi biliminin önemli konularından birisidir. İnsanların mutluluğu ve ihtiyaçlarının tatmin edilmesi için, kaynakların bir araya getirilip, sunulması gerekir. Toplumlarda bu önemli görevi girişimciler üstlenmiştir. Girişimciler, toplumların aynı zamanda dinamik gücüdür. Girişimciler dünyaya geniş açıdan bakarlar ve yatırım projeleriyle, sadece kendi ülkelerini değil dünyayı dönüştürme gücüne ve vizyonuna sahip bireyler olarak global ekonomide liderdirler. Girişimcileri sıradan insanlardan ayıran ve girişimciliğe yönlendiren tek anahtar, sahip oldukları girişimci kişiliktir. Girişimci kişilik özellikleri, risk alma, bağımsızlığına düskün olma, belirsizlişe tahammül gösterme, başarma ihtiyacı duyma, kendine güven, yaratıcı ve yenilikçi olma ve hızlı karar verebilmedir. Bu özellikler, kisinin yetenekleri, eğilimleri, içinde bulundugu çevre, aile ve egitim durumu gibi
unsurlarla ilgilidir.
Bu arastırmanın amacı, gelecegin genç girisimcileri olabilecek üniversitelerdeki
ön lisans teknik ve sosyal program öğrencilerinin girişimci kisilik hakkındaki durumlarını tespit etmektir. Ayrıca program karşılaştırması ile program türünün girişimci kisilik oluşumuna etkisi tespit edilmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksekokulu Teknik Ve Sosyal Program Öğrencilerinin Sosyal Karşılaştırılması Sonucu Girişimci Kişilik Eğilimlerini Ortaya Koymaya Yönelik Bir Alan Araştırması

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2014

Üniversiteye atılan ilk adımla yaşamlarında yeni bir sayfa açan gençlerin farklı şehirlerde ve fa... more Üniversiteye atılan ilk adımla yaşamlarında yeni bir sayfa açan gençlerin farklı şehirlerde ve farklı insanlar arasında kendi ayaklarının üzerinde durabilme çabaları kaçınılmazdır. Bu süreç boyunca gençlerin kendilerini ifade edebilme becerileri gelişmekte ve kişiliklerindeki boşluklar tamamlanmaya başlamaktadır. Elbette ki bu dönemde bireylerin içinde bulundukları sosyal, kültürel ve ekonomik durumlara göre kendilerini tanıma ve toplum içerisindeki diğer bireylerle sosyal açıdan kendilerini karşılaştırma sürecin doğal bir sonucu olacaktır. Bilindiği gibi üniversitelerde özellikle Meslek Yüksekokullarında gençlerin tercih ettiği programlar teknik programlar ile sosyal programlar olarak ayrılmaktadır. Bu programlarda eğitim gören öğrencilerin sosyal karşılaştırma sonucu özgüvenlerini sağlama konusunda ne derece başarılı oldukları ve özellikle uzmanlaştıkları bölümün bu noktada bir etkisinin olup olmadığı önemli bir konudur. Yapılan bu çalışma ile Meslek Yüksekokullarının farklı programlarında okuyan öğrencilere sosyal karşılaştırma ölçeği uygulanmış ve bu öğrencilerin program farklılığının, onların kişisel özgüven oluşturmada ve beraberinde girişimci kişilik eğilimlerinin oluşmasında bir etkisinin olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Shainin and Taguchi Methods and Their Comparison on an Application

The 1st International Symposium on Computing in Science & Engineering, 2010

A decrease in the variation of the output variable is done with new parameter values obtained by ... more A decrease in the variation of the output variable is done with new parameter values obtained by design of experiment (DOE) in the production. The purpose is to find the optimum values of factors / interactions which cause variation in the output level. However, because of both reduction in costs and the need to decide within a short time in competitive environment, companies avoid from long-lasting experiments. Another reason of not preferring DOE is that the computations are so complicated and hard to understand.
DOE done by Shainin Method can result in more than 70% reduction in the variation by removing negative reasons indicated above. The point of the method which has its own tools is to determine the important factors causing variations (Red X, Pink X, and Pale Pink X) are eliminating unimportant factors. Thus, net results can be reached by applying full factorial experiment.
Taguchi Method is an experimental design technique that reduces the number of experiments significantly by using the orthogonal arrays and also tries to minimize the effects of the uncontrollable factors.
In this study, on an industrial problem by applying Shainin and Taguchi Methods, differences in the results which emerged indicated.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kandıra İlçesi Marka Varlıklarının Tüketici Algısında Oluşan Değeri

The 5 th International Symposium on Social Humanities And Administrative Sciences, 2018

Bir yeri diğer yerlerden farklı kılan ve onun marka bir yer olarak algılanmasını sağlayan unsurla... more Bir yeri diğer yerlerden farklı kılan ve onun marka bir yer olarak algılanmasını sağlayan unsurlar, somut ve somut olmayan varlıklardan oluşmaktadır. Bu temelden hareketle, çalışmada, tarihsel, kültürel ve doğal güzellikleri ile değer yaratan Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin maddi ve maddi olmayan kültürel unsurları marka varlıkları şeklinde belirlenerek, bu varlıkların tüketiciler açısından değerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Kandıra ilçesinin somut ve somut olmayan marka varlıklarının bilinirliğini ortaya çıkarmak ve bu marka varlıklarının tüketiciler açısından mevcut gücünü ve konumunu belirlemektir.
Araştırma tanımlayıcı nitelikte tasarlanmıştır. Araştırmada Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin marka varlıklarının bilinirliği marka değerlendirme ölçeği (Brand Asset Valuator) ile hesaplanarak bu varlıkların algılanan marka değeri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Organik Tekstil Ürünlerine Yönelik Tüketici Tutumlarının İncelenmesi (The Examination of Consumer Attitudes towards Organic Textile Products)

TEKSTİL VE MÜHENDİS (Journal of Textiles and Engineer) , 2018

İnsan ve çevre sağlığına zarar vermeyen, sosyal sorumluluk bilinciyle üretilmiş organik tekstil ü... more İnsan ve çevre sağlığına zarar vermeyen, sosyal sorumluluk bilinciyle üretilmiş organik tekstil ürünlerini satın alma ve
kullanma eğilimde olan bilinçli tüketicilerin sayısı giderek artmaktadır. Yoğun rekabetin yaşandığı tekstil ve konfeksiyon sektöründe
işletmeler organik ürünler üreterek farklılık yaratabilir ve rekabet üstünlüğü elde edebilirler. Bu araştırmanın amacı; organik tekstil
ürünlerine yönelik tüketici tutumlarının incelenmesidir. Araştırma kapsamında literatür taramasının yanısıra Kocaeli ve İstanbul’da
toplam 437 kişiye anket uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen verilerin analizi sonucunda ortaya çıkan bulgular yorumlanmıştır. Bu
araştırmanın tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin pazarlama ve marka yöneticilerine, moda tasarımcılarına,
tüketicilere ve araştırmacılara katkı sağlaması beklenmektedir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Potansiyel işgücü olarak Y kuşağının transformasyonel liderlerle çalışabilirliğine yönelik bir araştırma

Y kusagı olarak tanımlanan 1977-1994 yılları arasında doganlar, günümüzün potansiyel isgücü olan ... more Y kusagı olarak tanımlanan 1977-1994 yılları arasında doganlar, günümüzün potansiyel isgücü olan ve yakın gelecekte yönetici pozisyonlarda yer alacak bireylerden olusmaktadır. Bu çalısmada, günümüz kosullarına uygun oldugu ileri sürülen transformasyonel liderligin temel bilesenleri olarak ortak vizyon olusturma, yeni paradigmalara açıklık, yüksek motivasyon becerisi, takım çalısması, yaratıcılık, sorun çözme becerisi, çalısanları güçlendirme ve esnek yönetim anlayısına yönelik y kusagının algısı ve düsünceleri belirlenmeye
çalısılmıstır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Geleceğin akıllı işletmeleri projeksiyonunda yeni işgücü olarak Z kuşağının teknolojiye yönelik tutumları

I. ULUSLARARASI BİLİMSEL VE MESLEKİ ÇALIŞMALAR SEMPOZYUMU (BILMES 2017) TAM METİN BİLDİRİ KİTABI, 2017

Dördüncü Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönemde yapay zekâ, roboti... more Dördüncü Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönemde yapay zekâ, robotik, nesnelerin interneti, özerk taşıtlar, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve kuantum bilgi işlem gibi teknolojik atılımlar ve inovasyonlar öne çıkacaktır. Hız, genişlik ve derinlik itici kuvvetleriyle yeni teknolojiler bütün sektörlerde ve mesleklerde çalışmanın doğasını değiştirecek; birçok farklı mesleğin çalışması kısmen ya da tamamen otomasyona hedef olacaktır. Geleceğin işgücünü oluşturacak olan, 2000’den sonra doğanları kapsayan Z Kuşağı teknolojik bir çağda doğduğundan, teknoloji ile iç içe yaşamaktadır. Bu çalışmada Kocaeli ilinde faaliyette bulunan orta öğretim kurumlarında öğrenim gören Z Kuşağı üyelerinin teknolojik tutumlarını ölçmek amacıyla anket yöntemiyle ÖTYT-TR Ölçeği uygulanmış ve sonuçlar dört başlık altında değerlendirilmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Conference Presentations by Barış AKSU

Research paper thumbnail of Kocaeli’de Üretim Yapan Firmaların Eko-İnovasyon Yapılarına Göre Sürdürülebilirlik Performanslarının Ölçümü

International Congress on New Trends in Science, Engineering and Technology (ICONTRENDS), 2017

Kapitalizm sonucunda ortaya çıkan ve çevresel olarak doğayı, dolaylısıyla insanları tehdit eden s... more Kapitalizm sonucunda ortaya çıkan ve çevresel olarak doğayı, dolaylısıyla insanları tehdit eden sorunların çözümü için yenilikçi yaklaşımlar ve politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Eko-inovasyon konsepti ile insanların ve işletmelerin çevre üzerindeki etkisini azaltan teknoloji, ürün ve hizmetleri geliştirerek, tüketim ve üretim modellerinin değiştirilmesine yardımcı olunmaktadır. Kaynakların optimum düzeyde kullanarak sürdürülebilir çözümler oluşturabilmek için uygulanan eko-inovasyon sürecinde firmaların eko-yetenekleri, eko-inovasyon belirleyicileri, yaptıkları işbirlikleri ve inovasyon stratejileri önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada da eko-inovasyonu oluşturan faktörler doğrultusunda firmaların çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik bakımından performansları değerlendirilecektir. Oluşturulan yapısal eşitlik modellemesi ile uygun istatistiki analizler sonucunda, çalışma alanı olarak belirlenen Kocaeli’de faaliyet gösteren üretim işletmelerinin eko-inovasyon yapıları hakkında ve sürdürülebilirliğe katkıları ölçülecektir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Z Kuşağı’nın Instagram’ın Olumsuz Yönleri Algısını Belirlemeye Yönelik Ölçek Geliştirme Çalışması

Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2018

The starting point of the study was the results of an experiment involving approximately 1500 peo... more The starting point of the study was the results of an experiment involving approximately 1500 people aged 14 24 by the Royal Society for Public Health in the UK (RSPH). In the experiment, the most popular applications of social media which are YouTube, Instagram, Snapchat, Facebook and Twitter were investigated about the effects of them on young people. Questions were asked about depression, anxiety, loneliness, fear and external appearance through the social media platform that the participants used the most. According to the results, Instagram is the most harmful platform for the mental health of young people. The purpose of this study is, the development of a scale to determine the negative aspects of Instagram's members of the Z generation who are born in a digital age in other words after the year determined during the Brainstorming session with the Z group member group, were used. In order to determine the negative aspects of Instagram in the social networks according to the Z generation, it was aimed to evaluate the related perceptions and attitudes of these people. In order to carry out this evaluation, a 5-point Likert-based scale was developed and analyzed with statistical devices.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Z Kuşağı’nın Instagram’ı Kullanma Tercihlerini Belirlemeye Yönelik Ölçek Geliştirme Çalışması

Uluslararası Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2018

Turkey with a population of 81 million is actively using the internet. 84% of this population reg... more Turkey with a population of 81 million is actively using the internet. 84% of this population regularly enter the Internet daily and spend an average of 7 hours surfing the Internet via PCs, tablets or smartphones. Social networking sites are used for spending this time mostly. One of them is the Instagram which may be one of the most effective about visual materials. Worldwide the US 110 million users with a list of the number of Instagram users received first place in Turkey ranks fifth with 33 million and the population / number of users rate with the is the world second position followed by Sweden with 41%. The purpose of the study, it was to develop a scale to determine the preferences of the Z generation which members who were born in a digital age after 1995 and live with technology. In the study, data obtained from in preferences for using Instagram determined in the Brainstorming session with the Z generation member group were used. With these data, it was aimed to evaluate the perceptions and attitudes of Z generation young people about Instagram preferences in social networks. In order to carry out this evaluation, a 5-point Likert-based scale was developed and analyzed with statistical devices.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Yeşil Yakalıların İstihdamda Değerlendirilebilirliği Üzerine Bir Araştırma

2. Uluslararası 19 Mayıs Yenilikçi Bilimsel Yaklaşımlar Kongresi, 2019

Günümüzde dünya ölçeğinde çevre bilincinin öne çıkmasıyla birlikte pek çok örgütün ve işletmenin ... more Günümüzde dünya ölçeğinde çevre bilincinin öne çıkmasıyla birlikte pek çok örgütün ve işletmenin misyonu, stratejileri ve uygulamalarına yansıyan bir “Yeşil Rönesans” yaşadığı söylenebilir. Bu bağlamda yeşil ekonominin ortaya çıkardığı “yeşil işler” ise yapısı ve özelikleri açısından geleceğin istihdam alanı olarak görülmektedir. “Çevre kalitesini korumayı ve artırmayı sağlayan, gelecekte dünya ekosistemine zarar verebilecek her türlü faaliyetten kaçınan işler” olarak tanımlanana yeşil işlerin ya da yeşil yakalı mesleklerin ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği korumaya yardım etmesi; verimli stratejiler yoluyla enerji, malzeme ve su tüketimini azaltması; ekonomik faaliyetleri düşük karbon kullanımıyla gerçekleştirmesi ve her türden atık ve kirlilik üretimini en aza indirmesi ve önlemesi olmak üzere dört temel özelliği bulunmaktadır. Ayrıca kapsam genişletilerek yeşil işler, “işgücüne verimli çalışma ortamları sunan, yeterli gelir olanağı ve sosyal koruma sağlayan, işçi haklarına saygılı ve hayatlarını etkileyen kararlara katılım olanağı veren işler” olarak da tanımlanmaktadır. Bu kavram ve olgulardan yola çıkan çalışmanın amacı, gelecekteki potansiyel yeşil yakalı çalışanların ve liderlerin çevre bilinçleri ile çevreye duyarlı davranış düzeylerinin tespiti olarak belirlenmiştir. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bu inceleme sonucunda, potansiyel yeşil yakalıların istihdamda değerlendirilebilirlikleri üzerine yorumlar yapılmıştır. Sonuç olarak; öğrencilerin gerek kişisel olarak gerekse de sosyal olarak çevreci davranışlar sergiledikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca gözlemleri sonucunda bulundukları toplumun “çevre bilinci düzeyi”nin de olumsuz yönde olduğunu belirtmişlerdir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Dijital Göçmenlerle Dijital Yerlilerin Bir Sanal Topluluktaki Davranışları Üzerine Karşılaştırma

2. Uluslararası 19 Mayıs Yenilikçi Bilimsel Yaklaşımlar Kongresi, 2019

Dijital dünyanın içerisinde doğmuş olan dijital yerlilerle 1980 öncesinde doğmuş olan dijital göç... more Dijital dünyanın içerisinde doğmuş olan dijital yerlilerle 1980 öncesinde doğmuş olan dijital göçmenler ve sanal bir topluluk, sosyal ağ örneği olarak Instagram’dan yola çıkan çalışmanın amacı; dijital göçmenlerle dijital yerlilerin Instagram’ı kullanma tercihlerindeki algı ve tutumlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Çalışmanın uygulama sürecinde Aksu ve Yücebalkan (2018) tarafından oluşturulan ölçekten yararlanılmış, 5’li Likert yapısında “üretici-tedarikçi-tüketici ağına aidiyet”, “yeni var olma alanı”, “yeni görsel medya”, “izleme ve izlenme”, “bilgi öğrenme”, “yeni ilişkiler” ve “bağlılık” değişkenlerine ilişkin yargıların istatistiksel incelemesi yapılmıştır. Çalışmanın sonunda “üretici-tedarikçi-tüketici ağına aidiyet”, “izleme ve izlenme” ve “yeni ilişkiler” değişkenlerinde dijital göçmenlerle dijital yerliler arasında anlamlı farklılıklar bulgusuna ulaşılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Üretim İşletmelerinde Ekolojik Yeteneklerin Sürdürülebilirlik Performansına Olan Etkisine Alternatif Bir Bakış

International Marmara Sciences Congress, 2019

Modernleşme, insan hayatını kolaylaştırmasının yanında, çevresel olarak doğayı ve dolaylısıyla in... more Modernleşme, insan hayatını kolaylaştırmasının yanında, çevresel olarak doğayı ve dolaylısıyla insanları da tehdit eden sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için yenilikçi yaklaşımlar ve politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu aşamada eko-inovasyon (ekolojik inovasyon) kavramı hayata geçmektedir. Eko-inovasyon işletmelerin üretkenliğinin artması ve rekabet edebilirlik açısından öne geçme konusunda kritik öneme sahiptir. Bu nedenle eko-inovasyon sadece sosyal ve teknolojik yönleriyle değil, şirket kültürü ve organizasyonel yönetim yapısındaki yenilikçiliğin de ön plana çıkması gereken bir konudur. Eko-inovasyon, insanların ve/veya ürettiklerinin çevre üzerindeki etkilerinizi azaltan teknoloji, ürün ve hizmetleri geliştirmek suretiyle, üretim ve tüketim modellerinin değiştirilmesine yardımcı olmaktadır. Geleneksel çevre koruma yöntemlerinin yeterli olmamasından dolayı işletmeler veya kişiler çevresel etkileri azaltmayı ya da önlemeyi amaçlayacak şekilde eldeki kaynakları optimum bir şekilde kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bunun sonucunda uygulanan yenilikçi yaklaşımlarla da çevreye dost (eko-inovatif) hizmetlerin, ürünlerin, tekniklerin ve süreçlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Ekolojik açıdan inovatif olan işletmelerin çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe olan pozitif katkıları pek çok çalışmada dile getirilmiştir. Özellikle işletmelerin ekolojik olarak ortaya koyduğu yetenekler (eko-yetenekler) sürdürülebilirliğe etki eden önemli faktörlerden birisidir. Firmaların gerçekleştireceği tüm çevreci operasyonlar, ürün geliştirmeden başlayarak yönetimine kadar giden çevresel uygulamaları içeren ürün yaşam döngüsünü kapsamaktadır. Bir çok araştırmanın bulgularına göre firmaların eko-organizasyon, eko-proses ve eko-ürün inovasyonu yapma yetenekleri sürdürülebilirlik performanslarına dolaylı veya doğrudan etkisi bulunan faktörler olarak belirlenmiştir. Ancak yapılan çalışmalarda eko-yetenekleri oluşturan organizasyon, proses ve ürün üçlüsünün kendi içlerindeki döngüsü üzerinde durulmamıştır. Bu çalışma ile eko-yetenekleri oluşturan faktörlerin kendi içlerindeki etkileşimleri ve bunun sonucunda işletmenin sürdürülebilir performansına olan etkileri oluşturulan yapısal eşitlik modellemesi ile incelenmiştir. Oluşturulan modele göre eko-organizasyon eko-prosesi, eko-proses de eko-ürün yeteneğini etkilemektedir. Sonuçta da eko-ürün yeteneğinin sürdürülebilir performansa olan etkisine bakılmıştır. Bu noktada sürdürülebilir performansın içerisinde yer alan alt başlıklardaki etkileşimler de gözlenmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Eko-Belirleyiciler İle  Sürdürülebilir Performans Faktörleri Arasındaki İlişkilerde İnovasyon Stratejisinin Moderatör Etkisi

International Marmara Sciences Congress, 2019

İnovasyon, üretim yapan sektörlerinin sürdürülebilir üretime yönlenmesinde önemli bir rol oynamak... more İnovasyon, üretim yapan sektörlerinin sürdürülebilir üretime yönlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır ve küresel sürdürülebilir üretim evrimi eko-inovasyon sayesinde gerçekleşmektedir. Birçok şirket ve hükümet rekabetçiliği geliştirirken, işletmelerin sürdürülebilir kalkınmaya katkılarının tanımlanmasında eko-inovasyon terimini kullanmaktadır. Eko-inovasyon, geleneksel kirlilik kontrolünden temiz üretime, yaşam döngüsü yaklaşımına ve kapalı döngü üretim sistemlerine varan sürdürülebilir üretim uygulamalarına olanak sağlamaktadır.Sürdürülebilirlik yaklaşımının işletme seviyesindeki karşılığı olarak kurumsal sürdürülebilirlik kavramından bahsedilebilir. Kurumsal sürdürülebilirlik, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamak şartıyla, şirketin tüm paydaşlarının memnuniyeti olarak tanımlanmaktadır. Eko-inovasyonunun oluşumuna önemli düzeyde etki eden belirleyicilerin (teknolojinin itme faktörü, pazarın çekim faktörü, yasal düzenlemeler ve firmaya özgü faktörler) bulunması işletmenin sürdürülebilir performansına olumlu etkide bulunması beklenir. Ancak burada işletmenin ekolojik bakış açısıyla uygulayacağı inovasyon stratejisi önemli bir yer tutar. Bu çalışmada üretim işletmelerinin eko-belirleyicileri ile sürdürülebilir performansları arasındaki ilişkide inovasyon stratejisinin moderatör etkisi incelenmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Potansiyel Yeşil Yakalıların Yeşil Farkındalıklarına Yönelik Bir Araştırma

Business & Management Studies: An International Journal , 2020

Sanayi toplumu ve sonrasında mavi yakalı ve beyaz yakalı meslekler ağırlıkta iken, günümüzde bu m... more Sanayi toplumu ve sonrasında mavi yakalı ve beyaz yakalı meslekler ağırlıkta iken, günümüzde bu mesleklerin yanında yeşil yakalı olarak adlandırılan meslekler istihdamda önem kazanmaktadır. Yeşil işler ya da yeşil yakalı meslekler, “Gelecekte dünya ekosistemine zararlı olabilecek faaliyetlerden kaçınarak, çevre kalitesini koruyan ve yükselten işler” olarak tanımlanmaktadır. Yeşil işler aynı zamanda, “İşgücüne verimli çalışma ortamları sunan, haklarına duyarlı, kararlara katılım ile yeterli gelir olanakları sağlayan, sosyal koruma sağlayan işler”dir. Yeşil yakalı çalışanlar endüstrinin tüm sektörlerinde hizmet vermektedir. Bu bağlamda gerçekleştirilen çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinden oluşan gelecekteki potansiyel yeşil yakalı çalışanların ve liderlerin çevresel duyarlılık ve farkındalık düzeylerinin tespiti olarak belirlenmiştir. Çalışmanın sonunda katılımcıların genel çevre bilinç oranı ortalaması %65,3±%11,7 olarak elde edilmiştir. Bununla birlikte, “yeşil kampus (%23,8)”, “karbon ayak izi (%19,9)” ve “gri sular (%17,2)” konuları hakkında katılımcıların çok az farkındalığa sahip olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of A Model which illustrates the negative impacts of Instagram as a virtual community on Digital Immigrants and Digital Natives

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL, 2020

The purposes of the study which focuses on the virtual communities that emerges with the digital ... more The purposes of the study which focuses on the virtual communities that emerges with the digital transformations together with digital immigrants and natives are: (1) to develop a model of the negative impacts of Instagram as a virtual community on digital immigrants and digital natives, (2) to evaluate these impacts comparatively. In this context, five hypotheses are developed on the impacts of economic, cultural, individual negativities, distrust and ethical negativities on social negativities and a model is created to test these hypotheses. Analyses are made via the method of Partial Least Square (PLS) which is included in Structural Equation Modeling. All of the hypotheses are verified at the conclusion of the study.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Bir Sanal Organizasyonun İzleme ve İzlenme Etkilerine Dair Bir Model

Current Debates on Social Sciences Human Studies 3, 2019

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of An application on the use of Facebook by generation Z in the context of social network as a means of virtual communication

According to data from 2018, 3.19 billion people, which is 42% of world population have social me... more According to data from 2018, 3.19 billion people, which is 42% of world population have social media accounts. With the virtual communication carried out on a global scale, a virtual culture and environment arises between individuals and societies; people living in different conditions and cultures get closer and a cultural change takes place. Moreover, a research conducted in 26 countries by Reuters Institute of Oxford University in 2016 to learn about people's news sources revealed that 51% of the participants used social media to get weekly news. This rate is 73% for Turkey. The number of users in Facebook, which can be accessed through 19 language options today and expressed as the world's largest social network, is close to 2 billion. The purpose of this study which is structured upon these phenomena is to approach social networks as one of the virtual communication tools and to determine the usage preferences of generation Z, who were born in the years 1995-2012. The universe of the study consists of university students living in Turkey, born in and after 1995, which is considered the first year of Generation Z. The sample is 364 students of Kocaeli University Kandıra Vocational School of Higher Education. Survey method is used in the research. The conclusion reveals that the 29% of generation Z members do not use Facebook and the 10% do not have an active Facebook account. Those who use Facebook actively stated that they predominantly prefer following the humor pages, that they don’t use it for playing games or listening to music, that they prefer in person communication rather than communicating via Facebook, that they do not refrain expressing their true feelings and thoughts through posts and comments, that they are not interested in advertisements in the pages and there are not affected by them, and that they are disturbed by fake accounts, attempts of fraud, harassments, voyeurisms, and by those who use their personal accounts for commercial purposes.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksek Okulları Gençlerin Gelecekle İlgili Umutlarını Etkiliyor Mu?

4th International Vocational Schools Symposium, 2015

Günümüzde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, küreselleşme, artan rekabet, yükselen te... more Günümüzde kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları, küreselleşme, artan rekabet, yükselen teknoloji ve değişerek büyüyen müşteri talepleri ile tüm işletmeler üzerinde bir zorunluluk olarak kendisini gösteren değişim sürecine karşı faaliyetlerini sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu zorunluluğun yerine getirilmesinde ve istenilen başarıya ulaşmada, vasıflı ve kaliteli, bilgili, yetkin ve gelişime açık insan kaynaklarını istihdam etmek, işletme yönetimleri için temel bir stratejidir. Özellikle firma etkenliğinin sağlanmasında, sıfır hatalı ve yüksek kaliteli üretimleri gerçekleştirmede, yüksek verimliliği yakalamada doğru işe doğru insanı getirmek ve rasyonel bir istihdam politikası yaratmak şarttır. Bu politikaların başarısı, işletmelerin üretim ve satış hacmi, pazarlarının yapısı, rakiplerinin tutumu gibi temel unsurlara bağlı olarak yapılan iş analizlerine ve bu analizlere uygun insan kaynağını seçmek ve istihdam ettirmek ile mümkün olacaktır. İşletmelerin insan kaynağı arzının hızlı ve kolay bir şekilde yerine getirilmesinde ihtiyaç duyulacak temel uygulama ancak ara eleman olarak tanımlanan işgücünün istihdamı ile mümkün olabilecektir.
Ülkemizde ve dünyada, piyasanın ihtiyaç duyduğu ara elemanlar, üniversiteler genelinde var olan meslek yüksekokulları tarafından sağlanmaktadır. Ülkemizde lise son sınıfta okumakta olan öğrencilerin ve ailelerinin geleceğe dönük iş bulabilme kaygıları, gelir durumları, yaşanılan yer, kardeş sayısı gibi etkenler bu okulların tercih edilmesinde etkili rol oynamaktadır. Bu sebeple meslek yüksekokulları gençlerin gelecekle ilgili umutlarında etkili bir rol üstlenmektedir.
Ancak, meslek yüksekokullarının teknik ve beşeri altyapısının yeterlilik durumu bütün meslek yüksekokulları genelinde aynı değildir. Hedeflenen eğitimin tam donanımla yerine getirilmesi, altyapısı eksik olan yüksekokullarda gerçekleştirilememektedir. Bu durum, bahsedilen meslek yüksekokullarında eğitim gören öğrencilerin teorik yoğunluk yaşamalarına ve uygulamaya dönük bilgi eksikliği hissetmelerine neden olmaktadır. Bu noktada öğrencilerin geleceğe dönük umutlarının ve istihdam edilebilme olanaklarının, mezun olacakları meslek yüksekokulun altyapı durumuna ve bağlı oldukları programın içeriğine göre de şekillenebileceği göz ardı edilmemelidir.
Bu araştırmanın ana amacı lise son sınıfta okuyan öğrenciler ile meslek yüksekokullarının son sınıfında okuyan öğrencilerin gelecekle ilgili umutlarını tespit etmek ve karşılaştırmaktır. Araştırmada anket yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, meslek yüksekokullarının gençlerin gelecekle ilgili umutları üzerindeki etkisi görülebilecektir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kartepe Halkının Bölge Turizm Değerleri Farkındalığı

Uluslararası Sosyal Bilimlerde Yeni Yaklaşımlar Ve Eğilimler Kongresi, 2018

Kocaeli’nin Kartepe ilçesi tarih, turizm, sanayi ve lojistik açılardan son zamanlarda adını duyur... more Kocaeli’nin Kartepe ilçesi tarih, turizm, sanayi ve lojistik açılardan son zamanlarda adını duyurma konusunda önemli noktalara erişmiştir. Bir bölgenin kalkınmasında önemli bir yeri olan markalaşma Kartepe için de üzerinde çalışılan bir konudur. Ancak bir kentin markalaşması için yapılacak çalışmalar sadece fiziki yatırımlarla değil, bunun yanısıra geniş bir perspektifle bakarak ve şehir sakinlerinin katılımı ile birlikte ayakları yere basan sürdürülebilir projelerle gerçekleşebilir. Çünkü bir yerin tanıtımı uzun süreçler dahilinde; burada yaşayan insanların ziyaretçilerle olan iletişiminden başlayarak, satış temsilcisi rolündeki vatandaşların bilgi-görgü aktarım düzeyleri, ürünlerde ve kullanılan tanıtım materyallerindeki bilgi verme düzeyi gibi değişkenlere bağlı olmaktadır. Özellikle turizmin gelişmekte olduğu Kartepe’de bu nedenle, bölgede yaşayan halkın bölge turizmi hakkındaki bilgi düzeyleri belirlenmeye ve eksik yönlerin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır. Çeşitli yaş gruplarına ve mesleklere göre yapılan anket çalışması ile toplanan veriler istatistiksel olarak değerlendirilerek sonuçlandırılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksekokulu Teknik ve Sosyal Program Öğrencilerinin Girişimci Kişilik Açısından Karşılaştırılarak Program Türünün Girişimciliği Özendirme ve Girişimci Kişilik Oluşumu Konusunda Bir Etkisinin Olup Olmadığını Tespit Etmeye Yönelik Bir Alan Araştırması

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2013

Özet Girişimcilik, ülkemizde ve dünyada istihdam sorunlarının aşılması için pazar ekonomisinin od... more Özet Girişimcilik, ülkemizde ve dünyada istihdam sorunlarının aşılması için pazar ekonomisinin odağında yer alan önemli bir kavramdır. Ayrıca, işletme ve ekonomi biliminin önemli konularından birisidir. İnsanların mutluluğu ve ihtiyaçlarının tatmin edilmesi için, kaynakların bir araya getirilip, sunulması gerekir. Toplumlarda bu önemli görevi girişimciler üstlenmiştir. Girişimciler, toplumların aynı zamanda dinamik gücüdür. Girişimciler dünyaya geniş açıdan bakarlar ve yatırım projeleriyle, sadece kendi ülkelerini değil dünyayı dönüştürme gücüne ve vizyonuna sahip bireyler olarak global ekonomide liderdirler. Girişimcileri sıradan insanlardan ayıran ve girişimciliğe yönlendiren tek anahtar, sahip oldukları girişimci kişiliktir. Girişimci kişilik özellikleri, risk alma, bağımsızlığına düskün olma, belirsizlişe tahammül gösterme, başarma ihtiyacı duyma, kendine güven, yaratıcı ve yenilikçi olma ve hızlı karar verebilmedir. Bu özellikler, kisinin yetenekleri, eğilimleri, içinde bulundugu çevre, aile ve egitim durumu gibi
unsurlarla ilgilidir.
Bu arastırmanın amacı, gelecegin genç girisimcileri olabilecek üniversitelerdeki
ön lisans teknik ve sosyal program öğrencilerinin girişimci kisilik hakkındaki durumlarını tespit etmektir. Ayrıca program karşılaştırması ile program türünün girişimci kisilik oluşumuna etkisi tespit edilmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Meslek Yüksekokulu Teknik Ve Sosyal Program Öğrencilerinin Sosyal Karşılaştırılması Sonucu Girişimci Kişilik Eğilimlerini Ortaya Koymaya Yönelik Bir Alan Araştırması

Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi, 2014

Üniversiteye atılan ilk adımla yaşamlarında yeni bir sayfa açan gençlerin farklı şehirlerde ve fa... more Üniversiteye atılan ilk adımla yaşamlarında yeni bir sayfa açan gençlerin farklı şehirlerde ve farklı insanlar arasında kendi ayaklarının üzerinde durabilme çabaları kaçınılmazdır. Bu süreç boyunca gençlerin kendilerini ifade edebilme becerileri gelişmekte ve kişiliklerindeki boşluklar tamamlanmaya başlamaktadır. Elbette ki bu dönemde bireylerin içinde bulundukları sosyal, kültürel ve ekonomik durumlara göre kendilerini tanıma ve toplum içerisindeki diğer bireylerle sosyal açıdan kendilerini karşılaştırma sürecin doğal bir sonucu olacaktır. Bilindiği gibi üniversitelerde özellikle Meslek Yüksekokullarında gençlerin tercih ettiği programlar teknik programlar ile sosyal programlar olarak ayrılmaktadır. Bu programlarda eğitim gören öğrencilerin sosyal karşılaştırma sonucu özgüvenlerini sağlama konusunda ne derece başarılı oldukları ve özellikle uzmanlaştıkları bölümün bu noktada bir etkisinin olup olmadığı önemli bir konudur. Yapılan bu çalışma ile Meslek Yüksekokullarının farklı programlarında okuyan öğrencilere sosyal karşılaştırma ölçeği uygulanmış ve bu öğrencilerin program farklılığının, onların kişisel özgüven oluşturmada ve beraberinde girişimci kişilik eğilimlerinin oluşmasında bir etkisinin olup olmadığını ortaya koymak amaçlanmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Shainin and Taguchi Methods and Their Comparison on an Application

The 1st International Symposium on Computing in Science & Engineering, 2010

A decrease in the variation of the output variable is done with new parameter values obtained by ... more A decrease in the variation of the output variable is done with new parameter values obtained by design of experiment (DOE) in the production. The purpose is to find the optimum values of factors / interactions which cause variation in the output level. However, because of both reduction in costs and the need to decide within a short time in competitive environment, companies avoid from long-lasting experiments. Another reason of not preferring DOE is that the computations are so complicated and hard to understand.
DOE done by Shainin Method can result in more than 70% reduction in the variation by removing negative reasons indicated above. The point of the method which has its own tools is to determine the important factors causing variations (Red X, Pink X, and Pale Pink X) are eliminating unimportant factors. Thus, net results can be reached by applying full factorial experiment.
Taguchi Method is an experimental design technique that reduces the number of experiments significantly by using the orthogonal arrays and also tries to minimize the effects of the uncontrollable factors.
In this study, on an industrial problem by applying Shainin and Taguchi Methods, differences in the results which emerged indicated.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kandıra İlçesi Marka Varlıklarının Tüketici Algısında Oluşan Değeri

The 5 th International Symposium on Social Humanities And Administrative Sciences, 2018

Bir yeri diğer yerlerden farklı kılan ve onun marka bir yer olarak algılanmasını sağlayan unsurla... more Bir yeri diğer yerlerden farklı kılan ve onun marka bir yer olarak algılanmasını sağlayan unsurlar, somut ve somut olmayan varlıklardan oluşmaktadır. Bu temelden hareketle, çalışmada, tarihsel, kültürel ve doğal güzellikleri ile değer yaratan Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin maddi ve maddi olmayan kültürel unsurları marka varlıkları şeklinde belirlenerek, bu varlıkların tüketiciler açısından değerinin ölçülmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Kandıra ilçesinin somut ve somut olmayan marka varlıklarının bilinirliğini ortaya çıkarmak ve bu marka varlıklarının tüketiciler açısından mevcut gücünü ve konumunu belirlemektir.
Araştırma tanımlayıcı nitelikte tasarlanmıştır. Araştırmada Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin marka varlıklarının bilinirliği marka değerlendirme ölçeği (Brand Asset Valuator) ile hesaplanarak bu varlıkların algılanan marka değeri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Organik Tekstil Ürünlerine Yönelik Tüketici Tutumlarının İncelenmesi (The Examination of Consumer Attitudes towards Organic Textile Products)

TEKSTİL VE MÜHENDİS (Journal of Textiles and Engineer) , 2018

İnsan ve çevre sağlığına zarar vermeyen, sosyal sorumluluk bilinciyle üretilmiş organik tekstil ü... more İnsan ve çevre sağlığına zarar vermeyen, sosyal sorumluluk bilinciyle üretilmiş organik tekstil ürünlerini satın alma ve
kullanma eğilimde olan bilinçli tüketicilerin sayısı giderek artmaktadır. Yoğun rekabetin yaşandığı tekstil ve konfeksiyon sektöründe
işletmeler organik ürünler üreterek farklılık yaratabilir ve rekabet üstünlüğü elde edebilirler. Bu araştırmanın amacı; organik tekstil
ürünlerine yönelik tüketici tutumlarının incelenmesidir. Araştırma kapsamında literatür taramasının yanısıra Kocaeli ve İstanbul’da
toplam 437 kişiye anket uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen verilerin analizi sonucunda ortaya çıkan bulgular yorumlanmıştır. Bu
araştırmanın tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin pazarlama ve marka yöneticilerine, moda tasarımcılarına,
tüketicilere ve araştırmacılara katkı sağlaması beklenmektedir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Potansiyel işgücü olarak Y kuşağının transformasyonel liderlerle çalışabilirliğine yönelik bir araştırma

Y kusagı olarak tanımlanan 1977-1994 yılları arasında doganlar, günümüzün potansiyel isgücü olan ... more Y kusagı olarak tanımlanan 1977-1994 yılları arasında doganlar, günümüzün potansiyel isgücü olan ve yakın gelecekte yönetici pozisyonlarda yer alacak bireylerden olusmaktadır. Bu çalısmada, günümüz kosullarına uygun oldugu ileri sürülen transformasyonel liderligin temel bilesenleri olarak ortak vizyon olusturma, yeni paradigmalara açıklık, yüksek motivasyon becerisi, takım çalısması, yaratıcılık, sorun çözme becerisi, çalısanları güçlendirme ve esnek yönetim anlayısına yönelik y kusagının algısı ve düsünceleri belirlenmeye
çalısılmıstır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Geleceğin akıllı işletmeleri projeksiyonunda yeni işgücü olarak Z kuşağının teknolojiye yönelik tutumları

I. ULUSLARARASI BİLİMSEL VE MESLEKİ ÇALIŞMALAR SEMPOZYUMU (BILMES 2017) TAM METİN BİLDİRİ KİTABI, 2017

Dördüncü Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönemde yapay zekâ, roboti... more Dördüncü Sanayi Devrimi ya da Endüstri 4.0 olarak adlandırılan bu yeni dönemde yapay zekâ, robotik, nesnelerin interneti, özerk taşıtlar, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve kuantum bilgi işlem gibi teknolojik atılımlar ve inovasyonlar öne çıkacaktır. Hız, genişlik ve derinlik itici kuvvetleriyle yeni teknolojiler bütün sektörlerde ve mesleklerde çalışmanın doğasını değiştirecek; birçok farklı mesleğin çalışması kısmen ya da tamamen otomasyona hedef olacaktır. Geleceğin işgücünü oluşturacak olan, 2000’den sonra doğanları kapsayan Z Kuşağı teknolojik bir çağda doğduğundan, teknoloji ile iç içe yaşamaktadır. Bu çalışmada Kocaeli ilinde faaliyette bulunan orta öğretim kurumlarında öğrenim gören Z Kuşağı üyelerinin teknolojik tutumlarını ölçmek amacıyla anket yöntemiyle ÖTYT-TR Ölçeği uygulanmış ve sonuçlar dört başlık altında değerlendirilmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kocaeli’de Üretim Yapan Firmaların Eko-İnovasyon Yapılarına Göre Sürdürülebilirlik Performanslarının Ölçümü

International Congress on New Trends in Science, Engineering and Technology (ICONTRENDS), 2017

Kapitalizm sonucunda ortaya çıkan ve çevresel olarak doğayı, dolaylısıyla insanları tehdit eden s... more Kapitalizm sonucunda ortaya çıkan ve çevresel olarak doğayı, dolaylısıyla insanları tehdit eden sorunların çözümü için yenilikçi yaklaşımlar ve politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Eko-inovasyon konsepti ile insanların ve işletmelerin çevre üzerindeki etkisini azaltan teknoloji, ürün ve hizmetleri geliştirerek, tüketim ve üretim modellerinin değiştirilmesine yardımcı olunmaktadır. Kaynakların optimum düzeyde kullanarak sürdürülebilir çözümler oluşturabilmek için uygulanan eko-inovasyon sürecinde firmaların eko-yetenekleri, eko-inovasyon belirleyicileri, yaptıkları işbirlikleri ve inovasyon stratejileri önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada da eko-inovasyonu oluşturan faktörler doğrultusunda firmaların çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik bakımından performansları değerlendirilecektir. Oluşturulan yapısal eşitlik modellemesi ile uygun istatistiki analizler sonucunda, çalışma alanı olarak belirlenen Kocaeli’de faaliyet gösteren üretim işletmelerinin eko-inovasyon yapıları hakkında ve sürdürülebilirliğe katkıları ölçülecektir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Z Kuşağı’nın Instagram’ın Olumsuz Yönleri Algısını Belirlemeye Yönelik Ölçek Geliştirme Çalışması

Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2018

The starting point of the study was the results of an experiment involving approximately 1500 peo... more The starting point of the study was the results of an experiment involving approximately 1500 people aged 14 24 by the Royal Society for Public Health in the UK (RSPH). In the experiment, the most popular applications of social media which are YouTube, Instagram, Snapchat, Facebook and Twitter were investigated about the effects of them on young people. Questions were asked about depression, anxiety, loneliness, fear and external appearance through the social media platform that the participants used the most. According to the results, Instagram is the most harmful platform for the mental health of young people. The purpose of this study is, the development of a scale to determine the negative aspects of Instagram's members of the Z generation who are born in a digital age in other words after the year determined during the Brainstorming session with the Z group member group, were used. In order to determine the negative aspects of Instagram in the social networks according to the Z generation, it was aimed to evaluate the related perceptions and attitudes of these people. In order to carry out this evaluation, a 5-point Likert-based scale was developed and analyzed with statistical devices.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Z Kuşağı’nın Instagram’ı Kullanma Tercihlerini Belirlemeye Yönelik Ölçek Geliştirme Çalışması

Uluslararası Marmara Fen ve Sosyal Bilimler Kongresi, 2018

Turkey with a population of 81 million is actively using the internet. 84% of this population reg... more Turkey with a population of 81 million is actively using the internet. 84% of this population regularly enter the Internet daily and spend an average of 7 hours surfing the Internet via PCs, tablets or smartphones. Social networking sites are used for spending this time mostly. One of them is the Instagram which may be one of the most effective about visual materials. Worldwide the US 110 million users with a list of the number of Instagram users received first place in Turkey ranks fifth with 33 million and the population / number of users rate with the is the world second position followed by Sweden with 41%. The purpose of the study, it was to develop a scale to determine the preferences of the Z generation which members who were born in a digital age after 1995 and live with technology. In the study, data obtained from in preferences for using Instagram determined in the Brainstorming session with the Z generation member group were used. With these data, it was aimed to evaluate the perceptions and attitudes of Z generation young people about Instagram preferences in social networks. In order to carry out this evaluation, a 5-point Likert-based scale was developed and analyzed with statistical devices.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Yeşil Yakalıların İstihdamda Değerlendirilebilirliği Üzerine Bir Araştırma

2. Uluslararası 19 Mayıs Yenilikçi Bilimsel Yaklaşımlar Kongresi, 2019

Günümüzde dünya ölçeğinde çevre bilincinin öne çıkmasıyla birlikte pek çok örgütün ve işletmenin ... more Günümüzde dünya ölçeğinde çevre bilincinin öne çıkmasıyla birlikte pek çok örgütün ve işletmenin misyonu, stratejileri ve uygulamalarına yansıyan bir “Yeşil Rönesans” yaşadığı söylenebilir. Bu bağlamda yeşil ekonominin ortaya çıkardığı “yeşil işler” ise yapısı ve özelikleri açısından geleceğin istihdam alanı olarak görülmektedir. “Çevre kalitesini korumayı ve artırmayı sağlayan, gelecekte dünya ekosistemine zarar verebilecek her türlü faaliyetten kaçınan işler” olarak tanımlanana yeşil işlerin ya da yeşil yakalı mesleklerin ekosistemi ve biyolojik çeşitliliği korumaya yardım etmesi; verimli stratejiler yoluyla enerji, malzeme ve su tüketimini azaltması; ekonomik faaliyetleri düşük karbon kullanımıyla gerçekleştirmesi ve her türden atık ve kirlilik üretimini en aza indirmesi ve önlemesi olmak üzere dört temel özelliği bulunmaktadır. Ayrıca kapsam genişletilerek yeşil işler, “işgücüne verimli çalışma ortamları sunan, yeterli gelir olanağı ve sosyal koruma sağlayan, işçi haklarına saygılı ve hayatlarını etkileyen kararlara katılım olanağı veren işler” olarak da tanımlanmaktadır. Bu kavram ve olgulardan yola çıkan çalışmanın amacı, gelecekteki potansiyel yeşil yakalı çalışanların ve liderlerin çevre bilinçleri ile çevreye duyarlı davranış düzeylerinin tespiti olarak belirlenmiştir. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bu inceleme sonucunda, potansiyel yeşil yakalıların istihdamda değerlendirilebilirlikleri üzerine yorumlar yapılmıştır. Sonuç olarak; öğrencilerin gerek kişisel olarak gerekse de sosyal olarak çevreci davranışlar sergiledikleri bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca gözlemleri sonucunda bulundukları toplumun “çevre bilinci düzeyi”nin de olumsuz yönde olduğunu belirtmişlerdir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Dijital Göçmenlerle Dijital Yerlilerin Bir Sanal Topluluktaki Davranışları Üzerine Karşılaştırma

2. Uluslararası 19 Mayıs Yenilikçi Bilimsel Yaklaşımlar Kongresi, 2019

Dijital dünyanın içerisinde doğmuş olan dijital yerlilerle 1980 öncesinde doğmuş olan dijital göç... more Dijital dünyanın içerisinde doğmuş olan dijital yerlilerle 1980 öncesinde doğmuş olan dijital göçmenler ve sanal bir topluluk, sosyal ağ örneği olarak Instagram’dan yola çıkan çalışmanın amacı; dijital göçmenlerle dijital yerlilerin Instagram’ı kullanma tercihlerindeki algı ve tutumlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Çalışmanın uygulama sürecinde Aksu ve Yücebalkan (2018) tarafından oluşturulan ölçekten yararlanılmış, 5’li Likert yapısında “üretici-tedarikçi-tüketici ağına aidiyet”, “yeni var olma alanı”, “yeni görsel medya”, “izleme ve izlenme”, “bilgi öğrenme”, “yeni ilişkiler” ve “bağlılık” değişkenlerine ilişkin yargıların istatistiksel incelemesi yapılmıştır. Çalışmanın sonunda “üretici-tedarikçi-tüketici ağına aidiyet”, “izleme ve izlenme” ve “yeni ilişkiler” değişkenlerinde dijital göçmenlerle dijital yerliler arasında anlamlı farklılıklar bulgusuna ulaşılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Üretim İşletmelerinde Ekolojik Yeteneklerin Sürdürülebilirlik Performansına Olan Etkisine Alternatif Bir Bakış

International Marmara Sciences Congress, 2019

Modernleşme, insan hayatını kolaylaştırmasının yanında, çevresel olarak doğayı ve dolaylısıyla in... more Modernleşme, insan hayatını kolaylaştırmasının yanında, çevresel olarak doğayı ve dolaylısıyla insanları da tehdit eden sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Bu sorunların çözümü için yenilikçi yaklaşımlar ve politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Bu aşamada eko-inovasyon (ekolojik inovasyon) kavramı hayata geçmektedir. Eko-inovasyon işletmelerin üretkenliğinin artması ve rekabet edebilirlik açısından öne geçme konusunda kritik öneme sahiptir. Bu nedenle eko-inovasyon sadece sosyal ve teknolojik yönleriyle değil, şirket kültürü ve organizasyonel yönetim yapısındaki yenilikçiliğin de ön plana çıkması gereken bir konudur. Eko-inovasyon, insanların ve/veya ürettiklerinin çevre üzerindeki etkilerinizi azaltan teknoloji, ürün ve hizmetleri geliştirmek suretiyle, üretim ve tüketim modellerinin değiştirilmesine yardımcı olmaktadır. Geleneksel çevre koruma yöntemlerinin yeterli olmamasından dolayı işletmeler veya kişiler çevresel etkileri azaltmayı ya da önlemeyi amaçlayacak şekilde eldeki kaynakları optimum bir şekilde kullanmak zorunda kalmaktadırlar. Bunun sonucunda uygulanan yenilikçi yaklaşımlarla da çevreye dost (eko-inovatif) hizmetlerin, ürünlerin, tekniklerin ve süreçlerin ortaya çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Ekolojik açıdan inovatif olan işletmelerin çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğe olan pozitif katkıları pek çok çalışmada dile getirilmiştir. Özellikle işletmelerin ekolojik olarak ortaya koyduğu yetenekler (eko-yetenekler) sürdürülebilirliğe etki eden önemli faktörlerden birisidir. Firmaların gerçekleştireceği tüm çevreci operasyonlar, ürün geliştirmeden başlayarak yönetimine kadar giden çevresel uygulamaları içeren ürün yaşam döngüsünü kapsamaktadır. Bir çok araştırmanın bulgularına göre firmaların eko-organizasyon, eko-proses ve eko-ürün inovasyonu yapma yetenekleri sürdürülebilirlik performanslarına dolaylı veya doğrudan etkisi bulunan faktörler olarak belirlenmiştir. Ancak yapılan çalışmalarda eko-yetenekleri oluşturan organizasyon, proses ve ürün üçlüsünün kendi içlerindeki döngüsü üzerinde durulmamıştır. Bu çalışma ile eko-yetenekleri oluşturan faktörlerin kendi içlerindeki etkileşimleri ve bunun sonucunda işletmenin sürdürülebilir performansına olan etkileri oluşturulan yapısal eşitlik modellemesi ile incelenmiştir. Oluşturulan modele göre eko-organizasyon eko-prosesi, eko-proses de eko-ürün yeteneğini etkilemektedir. Sonuçta da eko-ürün yeteneğinin sürdürülebilir performansa olan etkisine bakılmıştır. Bu noktada sürdürülebilir performansın içerisinde yer alan alt başlıklardaki etkileşimler de gözlenmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Eko-Belirleyiciler İle  Sürdürülebilir Performans Faktörleri Arasındaki İlişkilerde İnovasyon Stratejisinin Moderatör Etkisi

International Marmara Sciences Congress, 2019

İnovasyon, üretim yapan sektörlerinin sürdürülebilir üretime yönlenmesinde önemli bir rol oynamak... more İnovasyon, üretim yapan sektörlerinin sürdürülebilir üretime yönlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır ve küresel sürdürülebilir üretim evrimi eko-inovasyon sayesinde gerçekleşmektedir. Birçok şirket ve hükümet rekabetçiliği geliştirirken, işletmelerin sürdürülebilir kalkınmaya katkılarının tanımlanmasında eko-inovasyon terimini kullanmaktadır. Eko-inovasyon, geleneksel kirlilik kontrolünden temiz üretime, yaşam döngüsü yaklaşımına ve kapalı döngü üretim sistemlerine varan sürdürülebilir üretim uygulamalarına olanak sağlamaktadır.Sürdürülebilirlik yaklaşımının işletme seviyesindeki karşılığı olarak kurumsal sürdürülebilirlik kavramından bahsedilebilir. Kurumsal sürdürülebilirlik, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılamak şartıyla, şirketin tüm paydaşlarının memnuniyeti olarak tanımlanmaktadır. Eko-inovasyonunun oluşumuna önemli düzeyde etki eden belirleyicilerin (teknolojinin itme faktörü, pazarın çekim faktörü, yasal düzenlemeler ve firmaya özgü faktörler) bulunması işletmenin sürdürülebilir performansına olumlu etkide bulunması beklenir. Ancak burada işletmenin ekolojik bakış açısıyla uygulayacağı inovasyon stratejisi önemli bir yer tutar. Bu çalışmada üretim işletmelerinin eko-belirleyicileri ile sürdürülebilir performansları arasındaki ilişkide inovasyon stratejisinin moderatör etkisi incelenmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Market Markalı Ürünleri Satın Alma Tercihinin Lojistik Regresyon İle İncelenmesi

XI. Üretim Araştırmaları Sempozyumu, 2011

Pazarlama sektöründeki artan rekabet dolayısıyla perakendeciler karlılıklarını artırmak amacıyla ... more Pazarlama sektöründeki artan rekabet dolayısıyla perakendeciler karlılıklarını artırmak amacıyla stratejilerinde değişiklik yapmaktadırlar. Bunlardan birisi de market markalı ürünleri pazara sunmaktır. Market markalı ürünler, perakendecinin pazardaki işareti, imajı ve kimliği niteliğindedir. Market markalı veya özel markalı ürünler sadece o perakendeci kontrolünde satılırlar. Böylece hem yeni müşteri elde etme yollarını aramakta hem de mevcut müşterilerini kaybetmemeyi sağlamaya çalışmaktadırlar.
Bu çalışmada perakende sektöründe satı artırma stratejilerinden birisi olan market markalı ürünlerin potansiyel müşteriler tarafından tercih edilmesine etki eden faktörler lojistik regresyon modeli kurularak incelenmiştir. Oluşturulan lojistik regresyon modeline göre tercihe olumlu etkisi olan faktörler ürünlerin ambalajının güzel ve çekici olması, marketin marka imajı, ürün performansının yüksek olması ve tanınmış diğer markalar gibi güvenilir olması olarak tespit edilmiştir. Tercihe olumsuz etki eden faktörler ise market markalı ürünlerin kalitesiz olduğu görüşü ile üretici firmanın marka imajı ve güvenilirliği şeklinde belirlenmiştir.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Popüler Kültürün Meslek Seçimi Üzerindeki Etkisi: Vakıf ve Devlet Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Öğrencilerine Yönelik Karşılaştırmalı Bir Araştırma

1.Uluslararası 5.Ulusal Meslek Yüksekokulları Sempozyumu, 2009

Meslek seçimi, gençlerin üzerinde en fazla kaygılandığı konulardan birisidir. Çünkü kişinin ömrün... more Meslek seçimi, gençlerin üzerinde en fazla kaygılandığı konulardan birisidir. Çünkü kişinin ömrünün büyük bir bölümünü kapsayacak olan mesleğine karar vermesi aynı zamanda onun gelecekteki toplumsal statüsünün de temelini oluşturmaktadır. Geleceği ile ilgili seçim aşamasına gelmiş olan her genç meslek seçimi söz konusu olduğunda bir takım faktörlerin etkisi altında kalarak karar vermektedir. Kişilerin gelecekte ulaşmayı arzuladıkları konuma yönelik hayalleri meslek seçiminde tek kriter olmamakta, kişinin yaşamı boyunca etkileşim halinde bulunduğu sosyal, ekonomik, psikolojik, demografik ve kültürel faktörlerin etkisinin daha ağır bastığı gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, meslek seçimini etkilemesi bakımından popüler kültür üzerinde durulmuş ve meslek seçimi ile popüler kültür ilişkisi incelenmiştir. Popüler kelimesi sözlük anlamı ile “'halkın zevkine uygun” ve 'halkın tuttuğu, sevdiği, herkesin tanıdığı” olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda meslek seçimi aşamasına gelmiş gençlerin popüler kültürün öğelerinden bazıları olan taklit, çoğunluk tarafından kabul görme, özenti, para, zenginlik ve imaj ile statü beklentisinden etkilenip etkilenmediği belirlenmeye çalışılmıştır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of İzmit Romanlarının Sosyo-Ekonomik ve Aile Yapısının Kocaeli Kent Kültüründeki Yeri

I. Uluslararası Kocaeli ve Çevresi Kültür Sempozyumu, 2007

Yüzyıllardan bu yana Anadolu’da yaşayan Romanlar (Çingeneler) tüm dünyada olduğu gibi Kocaeli’de ... more Yüzyıllardan bu yana Anadolu’da yaşayan Romanlar (Çingeneler) tüm dünyada olduğu gibi Kocaeli’de de çok zorlu bir hayat ve/veya geçim savaşı vermektedir. Makro düşünüldüğünde toplumlar içinde en uyumlu halk olarak, mikro bazda düşünüldüğünde ise dominant kültür tarafından bir sorun, uyumsuz ve marjinal topluluk olarak adlandırılmaktadırlar.
Romanların yaşam felsefelerini doğru bir şekilde bilmek ve anlamak onların sosyal yapısını ortaya çıkarmak için yararlı olacaktır. Çünkü yaşam felsefesi sosyal yapı içerisinde yer alan kültürü de etkilemektedir. Yerel veya merkezi idarelerin uyguladığı eğitim, sağlık, ulaşım, vb. icraatların Çingeneler tarafından tam olarak benimsenmemesi veya öneminin kavranamaması idarecilerin sadece tek taraflı bir bakış açısıyla planlama yapmalarından kaynaklanmaktadır. Kültürü oluşturan parametrelerin bilimsel olarak ortaya konulamamasıyla ortaya çıkan sonuçlar da Çingeneler için yaşamı sadece hayatta kalma mücadelesi eşiğine getirmektedir.
Renkli bir kültüre sahip olan Romanlar hayat felsefeleri ışığında gelecek kaygısını fazla taşımaksızın kültürlerine sahip çıkmaya çalışmaktalar. Bir topluluğun sosyal dokusunu oluşturan en önemli faktörler sosyo-ekonomik yapı ve sosyo-kültürel yapıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin yoğun göç bölgesi olarak nitelenen Kocaeli’de İzmit sınırları içinde yaşayan Roman halkının (belirlenen örneklem doğrultusunda) sosyo-ekonomik ve aile yapıları incelenmiştir. Bu çalışmada, ayrıca, İzmit’teki Romanların yaşadığı zorlukları aşmaları için incelenen başlıklar açısından bakarak çözüm önerileri de sunulmaktadır.

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Kalite Geliştirmede Shainin ve Taguchi Uygulamaları

Bookmarks Related papers MentionsView impact

Research paper thumbnail of Geleceğin İşgücü Olarak Z Kuşağının Dijital Teknolojiye Yönelik Tutumları

Sosyal Bilimlerde Güncel Akademik Çalışmalar, 2018

Bookmarks Related papers MentionsView impact