Okul Yöneticisi Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
- by
- •
- Turkey, Eğitim, Mobbing, Questionnaire
This survey has been seeking the reply to the question about what level the secondary managers have realized the strategies of making decision and the abilities of solving problems and what the level of relationship between them is. This... more
This survey has been seeking the reply to the question about what level the secondary managers have realized the strategies of making decision and the abilities of solving problems and what the level of relationship between them is. This survey is also aimed to provide the contribution to improve the attitudes that are connected with the making decision and solving problems of the school managers as the people who will provide to change and improve. General survey model has been applied in this research. The study is based on the school managers and assistant managers working at public high schools and their equivalents in Bilecik Afyon and Eskişehir in 2005-2006 years of education. The sampling wasn’t indicated owing to reaching at the research field totally. 542 school managers were given data colleting instruments and 452 of the surveys were replied. The replied surveys represent the %83 of the research field.
According to the findings, were abstained at the end of the survey: school managers have been perceiving sufficient on problem solving giving the logical decision by examining all alternatives carefully making strategy and problem solving abilities of the managers were also examined demographically and significant differences were found out on seniority, branch, age and gender factors.
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin algılarına göre, okul yöneticilerinin liderlik tarzları ile öğretmenlerin yaşadıkları yıldırma ve örgütsel sessizlik davranışları arasındaki ilişkiyi saptamaktır.... more
Bu araştırmanın amacı, ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin algılarına göre, okul yöneticilerinin liderlik tarzları ile öğretmenlerin yaşadıkları yıldırma ve örgütsel sessizlik davranışları arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Araştırma, ilişkisel tarama modelindedir. Araştırma modelinde, biri bağımsız/dışsal (okul yöneticilerinin liderlik tarzı), ikisi bağımlı/içsel (yıldırma ve örgütsel sessizlik davranışı) olmak üzere üç değişken bulunmaktadır. Ancak yıldırma değişkeni, kurulan yapısal modelde, aracı (mediator) değişken olarak da ifade edilebilir. Araştırmanın evrenini Aksaray ili Merkez ilçedeki 5 eğitim bölgesinin sınırları içerisinde bulunan 60 devlet ilköğretim kurumunda görev yapan 1301 öğretmen oluşturmaktadır. Evrene ilişkin örneklem çok aşamalı örnekleme (multi-stage sampling) yöntemi ile belirlenmiştir. Birinci aşamada tabakalı örnekleme (stratified sampling) yöntemi; ikinci aşamasında basit seçkisiz örnekleme (simple random sampling) yöntemi kullanılmıştır. Örneklem için belirlenen bölgede bulunan 15 okuldaki 537 öğretmenden, 400 öğretmene ulaşılmıştır. Ancak 5 anket, analiz öncesi veri tarama aşamasında çıkartılmış, geriye kalan 395 anket ile asıl uygulamanın analizleri yapılmıştır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak, Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği-Değerlendirme Formu (Multifactor Leadership Questionnaire) (5x Kısa), Negatif Davranışlar Ölçeği (Negative Acts Questionnaire) ve Örgütsel Sessizlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi için SPSS 18.0 ve LISREL 8.80 istatistik paket programları kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, okul yöneticileri, dönüşümcü ve işlemci liderlik tarzlarını orta düzeyde sergilemekte ve dönüşümcü liderlik davranışlarını daha fazla gerçekleştirmekte; öğretmenler arasıra yıldırmaya maruz kalmakta; örgütsel sessizlik davranışlarını orta düzeyde gerçekleşmektedir. Örgütsel sessizlik davranışları söz konusu olduğunda, öğretmen algıları en fazla okul yöneticisinde odaklaşmaktadır. Okul yöneticileri dönüşümcü ve işlemci liderlik davranışları sergiledikçe, öğretmenlerin yıldırmaya maruz kalma ve örgütsel sessizlik yaşama düzeyleri azalmaktadır. İşlemci liderlik, yıldırma ve örgütsel sessizlik üzerinde, dönüşümcü liderliğe kıyasla daha güçlü bir etkiye sahiptir. Ancak, yıldırmanın, dönüşümcü ve işlemci liderlik tarzlarına kıyasla, örgütsel sessizlik üzerindeki etkisi daha güçlü bir özellik taşımaktadır./The aim of this research is to determine the relationship between leadership styles of elementary school principals and mobbing and the organizational silence behaviors that primary school teachers experience. The research was based on the relational search model. In the research model, there are three variables consisting of one independent/external (principals’ leadership style) and two dependent/internal (mobbing and organizational silence behavior) variables. However, mobbing variable may be expressed as mediator variable in the structural model. The population of the study consisted of 60 schools and 1301 teachers working in primary schools of Ministry of National Education in 5 Central education districts of Aksaray. The sample set of research were chosen from the population with the multi-stage sampling method. The first stage was stratified sampling and the second stage was simple random sampling. There are totally 15 schools and 537 teachers in these districts. 400 teachers filled out the surveys. However, the 5 survey was removed during the preliminary data screening procedure and 395 surveys were analyzed in the study. The Multifactor Leadership Questionnaire, Negative Acts Questionnaire and Organizational Silence Questionnaire were used to collect data. LISREL 8.80 and SPSS 18.0 statistical software packages were used to analysis of the data. The findings of the research showed that school principals show mid-level transformational and transactional leadership behaviours, and they were more likely to perform transformational leadership style than transactional leadership style. Teachers are victims of bullying at low level, and they show mid-level organizational silence behaviors. Teachers’ perceptions focus on the school administrators about organizatinal silence. As long as primary school principals have more transformational and transactional leadership behaviours, teachers’ mobbing experiences and organizational silence behaviors decrease. Results also showed that transactional leadership is a stronger predictor than transformational leadership on mobbing and organizational silence. However, mobbing is a stronger predictor than transformational and transactional leadership on organizational silence.
Okullarda iletişim sürecini başlatan ve yapısını belirleyen kişi okul yöneticisidir. Okul yöneticilerinin kişisel özellikleri arasında yer alan iletişim becerileri, okulun iletişim süreçlerini belirlemede ve üyelerin okuldaki... more
Okullarda iletişim sürecini başlatan ve yapısını belirleyen kişi okul yöneticisidir.
Okul yöneticilerinin kişisel özellikleri arasında yer alan iletişim becerileri, okulun iletişim
süreçlerini belirlemede ve üyelerin okuldaki davranışlarını etkilemede son derece önemli
rol oynamaktadır. Zaman zaman okullarda yöneticilerden, öğretmenlerden, okulun
yapısından ya da seçilen kanallardan dolayı çeşitli sorunlar yaşanmakta bu sebeple iletişim
süreci iyi işlemeyip aksaklıklar ortaya çıkabilmektedir. Bu araştırmada da ilköğretim
okullarında asaleten ve vekaleten çalışan yöneticilerin iletişim sürecinde yaşadıkları
problemler belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada nitel veriler amaçlı örnekleme yolu
izlenerek İstanbul ili Bakırköy İlçesi’nde görev yapan yedi ilköğretim okulu yöneticisiyle
yapılan yarı-yapılandırılmış görüşmelerle 2008-2009 öğretim yılı güz döneminde
toplanmıştır. Görüşmeler esnasında elde edilen veriler, içerik analizi tekniği ile
çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda hem asaleten hem de vekaleten görev yapan
yöneticilerin okullarda yaşadıkları iletişim süreci ve problemlerinin birbirine benzer
olduğu tespit edilmiştir.
Millî Eğitim Sistemine yön veren en önemli organizasyonlardan biri olan Millî Eğitim Şûrası 1939 yılından 2014 yılına kadar toplam 19 defa toplanmıştır. Millî Eğitim Şûralarında, Türk Eğitim Sistemine yönelik öneri şeklinde önemli... more
Millî Eğitim Sistemine yön veren en önemli organizasyonlardan biri olan Millî Eğitim Şûrası 1939 yılından 2014 yılına kadar toplam 19 defa toplanmıştır. Millî Eğitim Şûralarında, Türk Eğitim Sistemine yönelik öneri
şeklinde önemli kararlar alınmaktadır. Araştırmanın amacı, Millî Eğitim Şûralarında (1939-2014), eğitim yönetimi, okul yönetimi ve okul yöneticileri ile ilgili alınan kararları incelemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kapsamında doküman incelemesi yapılmıştır. Veri toplama tekniği olarak doküman (Şûra kararları) incelemesi yapılmış ve elde edilen veriler betimsel analiz ve içerik analizi ile değerlendirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, Millî Eğitim Şûralarının tamamında eğitim sistemi ile ilgili genel kararlar alınmıştır. Ancak, toplanan 19 Şûra’nın
15’inde eğitim yönetimi, okul yönetimi ve okul yöneticileri ile ilgili kararlar alınmıştır. Araştırma bulgularına göre, Şûralarda, Türk Eğitim Sistemine yönelik yasal düzenlemeler, eğitim reformu, eğitim politikaları, yatırım
ve finansman, eğitimin sorunları, yönetici yeterlikleri, yöneticilerin yetiştirilmesi, seçilmesi ve atanması, hizmet öncesi eğitim, hizmet içi eğitim, meslekî gelişim ve özlük haklarına ilişkin kararlar alınmıştır. Ayrıca, okul liderliği, okul kültürü, uzmanlaşma, yetki ve sorumluluk, denetim, rehberlik, okul bütçesi, okul güvenliği ve yönetim
anlayışı gibi konularda kararlar alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, Millî Eğitim Şûralarında (özellikle, 17., 18. ve 19. Şûralar) eğitim yönetimi, okul yönetimi ve okul yöneticileri ile ilgili önemli kararlar alındığı görülmektedir. Ancak, Şûra kararları eğitim sistemine yeterli düzeyde yansımamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın en üst danışma organı olan Şûra kararlarının uygulanabilmesi için uygulanabilir eğitim politikalarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Çocuğunuz İçin Uygun Eğitim Ortamını Bulma ve Oluşturma Kılavuzu
Literatürde, çocukluk çağında en çok karşılaşılan şiddet türünün çocuk istismarı olduğu söylenirken, istismar türleri içinde en zor fark edilenin ise cinsel istismar olduğu ifade edilmektedir. Araştırmamız, bir çok nedenden dolayı... more
Literatürde, çocukluk çağında en çok karşılaşılan şiddet türünün çocuk istismarı olduğu söylenirken, istismar türleri içinde en zor fark edilenin ise cinsel istismar olduğu ifade edilmektedir. Araştırmamız, bir çok nedenden dolayı bastırılan, inkar edilen ve görmezden gelinen çocukluk dönemi cinsel istismarı ile karşılaşabilecek olan öğretmen ve okul yöneticilerinin bu durumlardaki tutum ve davranışlarını ortaya koymaya çalışılmaktadır. Araştırma için nitel araştırma yöntemi kullanılmış, öğretmen ve okul yöneticileriyle yapılan görüşme için, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Örneklem olarak seçilen okullar, İstanbul Bahçelievler İlçesinde 4+4+4 sistemi ile dönüşümü tamamlanarak 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılı’ndan itibaren biri ilk diğeri ortaokul olarak hizmet vermeye başlayan, birbirine yakın mesafelerdeki iki okuldur. Bu okullarda öğretmenlik yapan farklı branşlardaki öğretmen ve okul yöneticileri ile görüşmeler yapılmıştır. Yapılan bu görüşmelere içerik analizi uygulanmıştır.
ÖZET Bu araştırmada öğretmenlerin okul yöneticisi olma istekliliklerini etkileyen faktörleri belirlemek ve bu faktörler ışığında sistemin sorunlu yönlerine ilişkin çözüm önerileri sunmak amaçlanmıştır. Öğretmenlerin okul idaresinde görev... more
ÖZET Bu araştırmada öğretmenlerin okul yöneticisi olma istekliliklerini etkileyen faktörleri belirlemek ve bu faktörler ışığında sistemin sorunlu yönlerine ilişkin çözüm önerileri sunmak amaçlanmıştır. Öğretmenlerin okul idaresinde görev alma konusundaki istekliliklerini ortaya koyma, eğitim kurumlarının gelecekte tüm çalışanlar tarafından kabul edilen ve benimsenen bir okul kültürüne sahip olunmasında ve yönetici kadrolarında yer alan kişilerin görev ve sorumluluklarına dair bilinçlerinin artmasında önemli rol oynamaktadır. Bu amaca yönelik olarak 2013-2014 eğitim-öğretim yılında İstanbul'un Esenyurt ilçesindeki ilkokullarda görev yapan 38 sınıf öğretmeni araştırmanın çalışma grubunu oluşturmuştur. Araştırma nitel yaklaşıma göre desenlenmiş olup, öğretmenlerin okul yöneticisi olma isteklilik ve isteksizlikleri araştırmacılar tarafından hazırlanmış olan yönlendirici olmayan sorulardan oluşan yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile elde edilmiştir. Görüşme formunda öğretmenlerin yöneticiliği isteme ya da istememe durumlarına ve bunların nedenlerini belirtmelerine yönelik olarak 2 farklı açık uçlu soru bulunmaktadır. Öğretmenlerin görüşme sorularına verdikleri yanıtların analizinde içerik analizi tekniği kullanılarak oluşturulan kategoriler yüzde ve frekans şeklinde tablolaştırılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin % 68,42 ile çoğunluğu okul yöneticiliğini istemediklerini belirtmişlerdir. İstememe nedenlerini çoğunlukta olarak; yöneticilikte mesleki doyumun sağlanamaması, mesai saatlerinin fazla olması ve sorumluluğun fazla olması olarak ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin % 31,58'i ise diğer * Bu çalışma 11-14 Eylül 2014 tarihinde Rusya'nın St. Petersburg şehrinde düzenlenmiş olan V. Avrupa Sosyal ve Davranış Bilimleri Konferansı'nda sözlü bildiri olarak sunulmuş; gerekli düzenlemeler yapılarak çalışma güncellenmiş ve son hali verilmiştir.
Toplumların değişme hareketlerini başlatan, bireyleri sosyal hayata hazırlayan, bireylere kuramsal ve uygulamaya dönük bilgilere vererek yeni neslin de bilgi birikimine sahip olmasına katkı sağlayan okulların yönetilmesinde okul... more
Toplumların değişme hareketlerini başlatan, bireyleri sosyal hayata hazırlayan, bireylere kuramsal ve uygulamaya dönük bilgilere vererek yeni neslin de bilgi birikimine sahip olmasına katkı sağlayan okulların yönetilmesinde okul yöneticilerine büyük rol düşmektedir. Bu bağlamda, okul yöneticilerinin okul sistemi içerisinde yer alan en yakın birimden okul çevresinde yer alan en uzak birime kadar birçok noktada çeşitli yeterliklere sahip olması gerekebilir. Bu çalışmada okul yöneticilerinin yönetsel yeterlikleri üzerine yapılan yayınların doküman analizi yöntemiyle incelenmesi amaçlanmıştır. Okul yöneticilerinin yönetsel yeterlikleriyle ilgili olarak Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) veri tabanında tam metinlerine ulaşılabilen 45 makalenin tamamı üzerinde çalışılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre, okul yöneticilerinin yönetsel yeterlikleri ile ilgili yapılan çalışmalarda kullanılan anahtar sözcükler bağlamında öne çıkan yeterlikler “Liderlik, İletişim, Değişim Yönetimi, Teknolojik Yeterlikler, İnsan Kaynakları Yönetimi, Duygusal-sosyal Yeterlikler ve Çatışma Yönetimi” yeterlikleridir. Ayrıca, bu çalışma sonucunda okul yöneticilerinde en fazla yer alan yeterlikler ile yöneticilerin en az sergilediği yeterlikler ilgili alan yazından faydalanılarak altı tema altında toplanmıştır. Bu temalar, Kaynak Yönetimi, Duygusal-sosyal yeterlikler, Kişisel-Ahlaki Yeterlikler, Teknik Yeterlikler, Eğitimsel-Öğretimsel Yeterlikler ve Örgütsel Yeterliklerdir. Bu çalışma sonrasında ortaya çıkan temaların ve bu temalar altındaki yeterliklerin tümü Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı altında yer alan lisansüstü programların çalışma alanları arasındadır. Buradan hareketle, okul yöneticilerinin atanmasında Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı altında yer alan lisansüstü programlardan alınacak mezuniyet derecesi şartının aranması önerilmektedir.
Eğitim Sistemleri, gelişen teknoloji ile birlikte her geçen zaman diliminde yenileşme ihtiyacı duymaktadır. Yenileşmenin nedeni, yetişen bireylerin öğrenme olgusunun artmasının yanında bireylerin yetiştiği çevreye ve bulunduğu koşullara... more
Eğitim Sistemleri, gelişen teknoloji ile birlikte her geçen zaman diliminde yenileşme ihtiyacı duymaktadır. Yenileşmenin nedeni,
yetişen bireylerin öğrenme olgusunun artmasının yanında bireylerin yetiştiği çevreye ve bulunduğu koşullara göre de
farklılaşmasıdır. Eğitim Sistemi’nin her bireye göre farklı formlarda hazırlanması ve çevresel faktörlerin de bu formlara göre
tasarımı, mekanizmanın düzgün çalışması için gereklidir. Okullar, bireylerin yaşadığı ortamın nasıl daha güzel bir hale gelebileceği
ve kendisinin bu noktadaki rolünü nasıl kavrayabileceği sorularına cevap aramalıdır. Soruların cevabında, ahlaklı bireyler ve ahlaklı
bireylerin kendinden çok, yaşadığı çevreye sunacağı yatırımlar vardır. Yatırımların kalitesinin artması için her birey farklı
yöntemlerde öğrenme ihtiyacını gidermelidir ancak farklılaşma asla ayrışmaya ve bloklaşmaya meydan vermemelidir.
SINIF ÖĞRETMENLERİNİN GÖRÜŞLERİNE GÖRE VELİLERİN OKUL YÖNETİMİNE VE SÜRECİNE KATILIMI
ÖZET: Bu çalışmanın amacı, Azerbaycan’ın Bakü ilinde yer alan okullarındaki yönetici, öğretmen ve veli görüşlerine göre okul-aile iş birliğine ilişkin durumu belirlemektir. Bu amaçla Bakü ilinin sosyoekonomik açıdan farklı düzeye sahip... more
Yönetici, yönetme gücünü elinde bulunduran kişi olup okul yöneticileri ise, okuldaki sorunlara yoğunlaşan ve bu sorunları çözen, sahip olduğu insan ve maddi kaynakları verimli ve etkili şekilde kullanmakla görevlendirilmiş ve... more
Yönetici, yönetme gücünü elinde bulunduran kişi olup okul yöneticileri ise, okuldaki sorunlara yoğunlaşan ve bu sorunları çözen, sahip olduğu insan ve maddi kaynakları verimli ve etkili şekilde kullanmakla görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş kişilerdir. Okul yöneticilerinin rollerini ve görevlerini hedeflere uygun şekilde yerine getirebilmek için sahip olmaları gereken bilgi, beceri ve tutum düzeylerinin, belirli seviyede olması gerekmektedir. Bu yeterlilikleri araştırmak amacıyla bu çalışmada, kız meslek lisesinde görev yapan okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin okul yöneticilerinin yeterliliklerine ilişkin görüşleri nitel araştırma yöntemlerinden tekli durum deseniyle incelenmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme formu ile 12 katılımcıdan elde edilen veriler içerik analizi ve betimsel analiz yoluyla çözümlenmiş ve temalar oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda katılımcılar okul müdüründe olması gereken yeterliliklerde en çok mesleki bilgi ve mevzuata hâkimlik gibi teknik yeterliliklere vurgu yapmışlardır. İnsani yeterliliklerden ise adil olma, işbirliği yapma, eşitlik, saygılı olma gibi çeşitli insani özelliklerin varlığı, çalışanlar için önemli konular olarak ön plana çıkmış ve birden fazla tema içerisinde bahsedilen konular olmuştur. Araştırmada her temada öne çıkan konular belirtilerek okulun paydaşları tarafından okul yöneticilerinde bulunması gerektiği düşünülen yeterlilikler, meslek lisesi örneğiyle aktarılmıştır.
This study examines relationships between religiosity and value orientation of teachers, and preference for whistleblowing modes. Three hypotheses were developed, and tested related to the relationships between utilitarianism,... more
This study examines relationships between religiosity and value orientation of teachers, and preference for whistleblowing modes. Three hypotheses were developed, and tested related to the relationships between utilitarianism, religiosity, Machiavellianism and
preference for various forms of whistleblowing. To analyse the data obtained from a sample of 271 teachers in Turkey, descriptive statistics, Pearson correlation test, and regression analysis were used. According to the results, teachers prefer internal and identified whistleblowing. Religiosity affects teachers’ preference for internal reporting in a positive way, while Machiavellianism and utilitarianism do not. No relationship was found between the teachers' values and preference for modes of whistleblowing. Examining religiosity, ethical ideology and whistleblowing in an education context in Turkey, this study contributes an Islamic perspective to the literature concerning whistleblowing.
Bu çalışmada bir ortaöğretim okulundaki öğretmenler ve okul yöneticilerinin görüşlerine dayanarak sınıf yönetiminde belirleyici bir role sahip olan disiplinin nasıl tanımlandığı, gerekçelendirildiği ve okuldaki aktörlerin disiplin ile... more
Bu çalışmada bir ortaöğretim okulundaki öğretmenler ve okul yöneticilerinin görüşlerine dayanarak sınıf yönetiminde belirleyici bir role sahip olan disiplinin nasıl tanımlandığı, gerekçelendirildiği ve okuldaki aktörlerin disiplin ile nasıl ilişkilendiği araştırılmıştır. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan bir örnek olay (durum) çalışmasıdır. Çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Ankara il merkezinde yer alan bir ortaöğretim okulundaki 20 branş öğretmeni, 4 rehber öğretmen ve 5 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Katılımcıların seçiminde amaçlı örnekleme tekniğine (purposeful sampling) başvurulmuştur. Araştırma verilerinin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde içerik analizi yönteminden yararlanılmıştır. Bulgular, tema ve alt temalar halinde kodlanmış ve frekanslarıyla birlikte tablolara dönüştürülmüştür. Araştırmanın sonucunda öğretmenler ve okul yöneticilerinin çoğunluğu disiplinin tanımlanmasında kurallar, çevreye uyum, istendik davranışlar, düzen, kontrol; disiplinin gerekçelendirilmesinde düzen, verimlilik, kurallar, kontrol ve başarı; disiplinle ilişkilenmede rol model olma, kontrol, kurallar, başarı ve düzen kavramlarına odaklanmıştır. Katılımcılar disiplinin tanımlanması ile disiplinin gerekçelendirilmesi arasında güçlü bir ilişki kurmuştur. Branş öğretmenleri ve okul yöneticileri okulda hakim disiplin anlayışına yatkınlık gösterirken, rehber öğretmenler disipline eleştirel konum almışlardır. Bu eleştirel konumlanmalarında rehberlik servisini ön-disiplin sağlayan, ödül ve disiplin kurulundan bir önceki ara bir mekanizma olarak nitelendirilmesini eleştirmektedirler.
This research aims to define teachers’ attitudes towards undesired behaviours at school. Therefore, in which possible undesired administrative behaviours teachers would blow a whistle was examined. Second, whether the teachers would... more
This research aims to define teachers’ attitudes
towards undesired behaviours at school. Therefore,
in which possible undesired administrative
behaviours teachers would blow a whistle was
examined. Second, whether the teachers would
prefer whistle-blowing or and the kind of blowing
was questioned. Lastly, the reason of keeping
silence was examined. This research was designed
as qualitative model. The research group was 20
teachers that work at a secondary school in Darica
district of Kocaeli. The results revealed that it was
put forward that all teachers would react in the case
of various undesired behaviours. However it was
determined that teachers would mostly react in the
case of serious undesired behaviours. Teachers
mostly stated that they would prefer to whistleblow
internally, formally and by identifying
themselves. Findings of the research are thought to
contribute to the literature in terms of revealing
teachers’ attitudes towards possible undesired
behaviours at school. /
- by Hurriyet Alatas and +1
- •
- Whistleblowing, Eğitim, Organizational Silence, Örgütsel Davranış
Araştırmanın temel amacı, okul idarecilerinin okullarda faaliyet gösteren okul rehberlik servislerine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma... more
Araştırmanın temel amacı, okul idarecilerinin okullarda faaliyet gösteren okul rehberlik servislerine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Sakarya ilinde bulunan ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan 60 okul müdürü ve müdür yardımcısı oluşturmaktadır. Araştırmada veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen “yarı yapılandırılmış görüşme formu” ile toplanmıştır. Görüşme formunda yer alan soruların, görüşme amacına uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla, uzman görüşüne başvurulmuştur. Uzmanlardan gelen öneriler ve eleştiriler doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır. İçerisinde bulunulan salgın sürecinden dolayı araştırmada idareciler ile yapılan görüşmeler e-posta yoluyla yapılmış, elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma verileri incelendiğinde elde edilen bulgular doğrultusunda; okul idarecilerine göre rehberlik servisinin okullar için gerekli olduğu, öğrencilerin akademik başarıları üzerinde olumlu etkisi olduğu, sorunlara müdahale ederken genellikle önleyici ve iyileştirici şekilde önlem aldıkları ve psikolojik danışmanların öğrencilere yönelik yaptıkları çalışmaların en çok bireyi tanıma ve yönlendirme çalışmaları olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
The aim of this study is to determine the degree of ethical leadership behaviours of provincial and district national educational administrators according to teachers and school administrators’ point of view. As a quantitative research,... more
The aim of this study is to determine the degree of ethical leadership behaviours of provincial and district national educational administrators according to teachers and school administrators’ point of view. As a quantitative research, this study was carried out in the academic year of 2010-2011 with the participation of 371 teachers who were employed in elementary schools in Elazığ in Turkey. Ethical Leadership Questionnaire developed by Langlois (2007) has been used in the research. All the data was processed by SPSS statistical software. One way Anova, frequency and t test were used for the analysis. According to the findings of study, teachers and school administrators generally think that as the year of seniority increases, more teachers think that provincial and district national educational administrators act within the ethical standards. They are fair, committed to the legal regulations and impartial while they solve an ethical problem; however the provincial and district national educational administrators face ethical dilemmas when have a problem which is not explained in the legal regulations. The provincial and district national educational administrators try to resolve the ethical issues as soon as possible. According to the findings no significant difference among teachers and school administrators’ view of ethical leadership behaviours has been seen by gender and branch variables, it has been observed by seniority variable. As the year of seniority increases, more teachers and school administrators think that provincial administrators act within the ethical standards. 27,62 % of the teachers in the research have stated that they feel angry when they face an ethical problem at work whereas 25,60 % are humiliated to the ethical problems.
- by Tuncay Yavuz ÖZDEMİR and +2
- •
- Öğretmen Eğitimi, Okul Yöneticisi, Etik Liderlik
Bu araştırmanın amacı, resmi ilkokul müdürlerinin iş stresi hakkındaki görüşlerinin tespit edilmesidir. Okul müdürlerinin bakış açısı ile iş stresi kavramını nitel olarak değerlendirme açısından literatürde eksikler olduğu görülmektedir.... more
Bu araştırmanın amacı, resmi ilkokul müdürlerinin iş stresi hakkındaki görüşlerinin tespit edilmesidir. Okul müdürlerinin bakış açısı ile iş stresi kavramını nitel olarak değerlendirme açısından literatürde eksikler olduğu görülmektedir. Bu çalışmanın resmi ilkokul müdürlerinin bakış açısından kaynaklanan iş stresi ve nedenlerinin
belirlenmesi ve eğitimde politika yapıcılara yol göstermesi açısından önemli olduğu varsayılmaktadır.Araştırmanın amacına yönelik olarak, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden benzeşik örnekleme ile belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, Eskişehir ili Odunpazarı ilçesinde resmi ilkokullarda görev yapan gönüllü 10 okul müdürü oluşturmuştur. Resmi ilkokullarda görev yapan okul müdürlerinin yaşadığı iş stresi hakkındaki görüşlerinin belirlenmesine yönelik yarı yapılandırılmış açık
uçlu sorulardan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle toplanmış ve nitel veri analiz programı MAXQDA kullanılarak kategoriler ve temalar oluşturulmuştur. Araştırma sonucuna göre resmi ilkokul müdürlerinin iş stresi yaşadığı tespit edilmiştir. Resmi ilkokul müdürlerinin iş stresi kaynakları açıklanmış, iş stresinin kendilerini nasıl etkilediği, iş stresi ile nasıl başa çıktıkları ve iş stresi hakkındaki genel görüşleri ortaya çıkarılmıştır.
Bu araştırma, ilköğretim okulu yöneticilerinin babacan liderlik davranışı ile öğret-menlerin sergiledikleri örgütsel vatandaşlık davranışı ve sinizm tutumları arasındaki ilişkinin düzeyini ve yönünü belirlemek amacıyla yapılmıştır.... more
Bu araştırma, ilköğretim okulu yöneticilerinin babacan liderlik davranışı ile öğret-menlerin sergiledikleri örgütsel vatandaşlık davranışı ve sinizm tutumları arasındaki ilişkinin düzeyini ve yönünü belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmanın örneklemi 2012–2013 öğretim yılında İstanbul ilinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı otuz kamu ilköğretim okulunda görev yapan 600 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada " Babacan Liderlik Ölçeği " , " Örgütsel Sinizm Ölçeği " ve " Örgütsel Vatandaşlık Ölçeği " olmak üzere üç ölçek kullanıl-mıştır. Araştırmada elde edilen veriler çoklu regresyon ve path analizi kullanılarak raporlaştırılmıştır. Araştırma bulgularına göre okul yöneticilerin babacan liderlik davranışına ilişkin öğretmenlerin algıları olumlu yönde arttığında, öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışları artacağı buna bağlı olarak öğretmenlerin örgütsel sinizm tutumlarının azalacağı belirlenmiştir. Bu araştırmada ortaya çıkan diğer bir sonuç ise örgütsel sinizm davranışında örgütsel vatandaşlık davranışının, babacan liderliğe göre daha güçlü bir yordayıcı olduğudur.
Bu araştırmanın amacı, ilkokul, ortaokul ve lise yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterliklerini ortaya koymaktır. Bu ana amaç doğrultusunda, ilgili yöneticilerin teknoloji liderliği yeterliklerinin yönetici olarak görev yapma... more
Bu araştırmanın amacı, ilkokul, ortaokul ve lise yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterliklerini ortaya koymaktır. Bu ana amaç doğrultusunda, ilgili yöneticilerin teknoloji liderliği yeterliklerinin yönetici olarak görev yapma süreleri, memuriyet yılları, mezun oldukları okul, cinsiyetleri ya da görev yaptıkları kurum bölümü bakımından farklılık gösterip göstermemesi gibi boyutlar da incelenmiştir. Araştırma nicel bir çalışmadır ve tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırma Giresun il merkezindeki okullarda bulunan yöneticilerle gerçekleştirilmiştir. Araştırma için il merkezindeki ilkokul, ortaokul ve lise boyutunda müdür ve müdür yardımcısı olmak üzere tüm yöneticilere ulaşılmıştır. Araştırma 2017-2018 akademik yılının güz yarıyılında gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya toplam 33 ilkokul, 32 ortaokul ve 55 lise yöneticisi katılmıştır. Araştırma boyutunda veri toplamak için Köksal BANOĞLU tarafından geliştirilmiş ve 32 maddeden oluşan “Eğitim Yöneticilerinin Teknoloji Liderliği Yeterlikleri Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma ölçeği vizyoner liderlik, dijital çağ öğrenme kültürü, mesleki gelişimde mükemmellik, sistematik gelişim ve dijital vatandaşlık alt boyutlarından oluşmaktadır. Verilerin çözümlenmesinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ilkokul, ortaokul ve lise yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterliklerinin hem genel olarak hem de sistematik gelişim dışında alt boyutlar bakımından iyi düzeyde olduğu görülmüştür. Okul yöneticileri dijital vatandaşlık boyutunda teknolojik liderliği bakımından en üst düzeydeyken sistematik gelişim boyutunda nispeten daha düşük düzeydedir. Her ne kadar kişisel özelliklere göre küçük farklılıklar olsa da, okul yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterlikleri cinsiyet, okul türü, mesleki kıdem, yöneticilik deneyimi, yöneticilik görev türü, eğitim düzeyi, bilgisayar yeterliği ve internet kullanma durumları gibi değişkenler açısından da anlamlı bir fark oluşturmamaktadır.
Özet: Örgütsel bağlamda, yönetsel açıdan değerlerin etkili olmasının beklendiği süreçlerden birisi de karar verme sürecidir. Karar verme süreci yönetsel süreçlerin merkezinde yer alır. Belirli değerlere dayalı örgütsel bir yapının... more
Özet: Örgütsel bağlamda, yönetsel açıdan değerlerin etkili olmasının beklendiği süreçlerden birisi de karar verme sürecidir. Karar verme süreci yönetsel süreçlerin merkezinde yer alır. Belirli değerlere dayalı örgütsel bir yapının kurulması ve yönetsel hedeflerin gerçekleştirilebilmesi söz konusu değerlerin biçimlendirdiği bir karar verme sürecinin sonucu olarak görülebilir. Değerler ile karar verme sürecinin yakından ilişkili olması nedeniyle okul yöneticilerinin karar verme sürecini etkileyen değerlerin irdelenmesi oldukça önemlidir. Bu bağlamda araştırmanın temel amacı, okul yöneticilerinin karar verme süreçlerinde etkili olan değerleri yönetici ve öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak irdelemektir. Araştırma nitel bir çalışma olarak desenlenmiş, durum çalışması çerçevesinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu belirlemek üzere amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubu, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında ilkokul ve ortaokullarda görev yapan görev yapan 20 okul yöneticisi ile 20 öğretmenden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından hazırlanan açık uçlu sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde; verilerin önceden belirlenen temalara göre özetlendiği ve yorumlandığı, görüşmeden alıntılara sık sık yer verilen betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Araştırma bulguları gerek yöneticilerin gerek öğretmenlerin, yöneticilerin bireysel olarak temsil ettikleri değer sınıfı ve karar verirken dayandıkları değerler bağlamında büyük ölçüde örtüşen ancak bazı boyutlarda farklılaşan görüşlere sahip olduklarını göstermektedir. Çalışma grubundaki yöneticilerin ve öğretmenlerin büyük kısmı, değer sınıflaması bağlamında yöneticilerin Toplumsal-Örgütsel yönelimli olduklarını düşünmektedir.
Anahtar Kelimeler: Karar Verme Süreci, Değerler, Eğitim Sistemi, Okul Yöneticisi, Öğretmen
Abstract: In the context of organizations, one of the processes in which values are expected to be effective is the decision making process. Decision making process exists in the center of administrative processes. Establishment an organizational structure that is based upon certain values and accomplishment of organizational goals can be seen as a result of a decision making process shaped these values. Values and decision making process are closely related; therefore it is very important to examine values that influence decision making process of principals. In this context, the main purpose of this study is to examine values that are effective on decision making process of principals with regard to the opinions of principals, vice-principals and teachers. The research designed as a qualitative study and it employed case study method. In order to determine study group of the research, criterion sampling method, which is one of the purposeful sampling methods, was used. The sample of study consists of 20 principals and vice-principals and 20 teachers, who work in primary and elementary school in 2013-2014 academic year. In collecting data, researchers prepared semi-structured interview form which included open-ended questions. In analyzing data, descriptive analysis method was used. This method helped to do quotations from interviews, to summarize and interpret data in line with the predefined themes. Findings indicate that opinions of principals, vice-principals and teachers, in terms of principal’s individual value classes and values that they base upon while making decisions, mostly coincide though they differentiate in some dimensions. Most of principals, vice-principals and teachers, who constitute working group, think that principals have Social-Organizational tendencies in the context of value classification.
Key Words: Decision Making Process, Values, Educational System, Principals, Teacher
EKYS Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici Belirleme ve Seçme Sınavı 21.04.2019 by Sefa Sezer
Bu arastırmada eğitim örgütlerinin sağlıklı sekilde isleyisinin gerçeklesmesinde hayati önem tasıyan iletisim sürecinde yöneticilerin etkililiğinin öğretmen algıları açısından değerlendirilmesi amaçlanılmıstır. Arastırma tarama modelinde... more
Bu arastırmada eğitim örgütlerinin sağlıklı sekilde isleyisinin gerçeklesmesinde hayati
önem tasıyan iletisim sürecinde yöneticilerin etkililiğinin öğretmen algıları açısından
değerlendirilmesi amaçlanılmıstır. Arastırma tarama modelinde olup betimsel bir
çalısmadır. Arastırma grubunu, 2007- 2008 öğretim yılında MEB merkezi hizmet içi
eğitim faaliyetine katılan, 250 öğretmen olusturmaktadır. Veri toplama aracı olarak
Özmen ve Yörük (2007) tarafından gelistirilen, Yöneticinin Đlgisi, Đletisim Yöntemi,
Çevreyle Bütünlesme ve Öğretime Odaklasma olmak üzere dört faktörden olusan ölçek
kullanılmıstır. Verilerin analizinde, yüzde, frekans, aritmetik ortalama, t-testi ve “Kruskal
Wallis H testi” kullanılmıstır. Yöneticilerin iletisim sürecindeki etkililiklerine iliskin
öğretmen algıları, en yüksek ortalamaya “Yöneticinin ilgisi” boyutunda sahiptir. Bu
boyutu “Đletisim yöntemi”, “Çevreyle bütünlesme” ve “Öğretime odaklanma” boyutları
izlemektedir. Arastırmada öğretmen algılarında cinsiyet değiskenine göre bayan
öğretmenlerin lehine anlamlı fark saptanmıstır.
Veri Analizi ve Araştırma Teknikleri, Proje Ödevi, Lisans 3.Yarıyıl.
Öğretim Üyesi: Prof.Dr. Tülay Bozkurt
Background: It has been accepted for a long time that innovative activities carried out in institutions have been the most accurate method of creating innovations. However, the borders of institutions have begun to get more flexible and... more
ÖZ Bu çalışmanın amacı okul yöneticilerinin ALO 147'ye yönelik görüşleri ve ALO 147'nin etkili kullanımına ilişkin önerilerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseniyle yürütülen araştırmanın çalışma... more
ÖZ Bu çalışmanın amacı okul yöneticilerinin ALO 147'ye yönelik görüşleri ve ALO 147'nin etkili kullanımına ilişkin önerilerini ortaya koymaktır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseniyle yürütülen araştırmanın çalışma grubu, kota örnekleme yöntemiyle seçilmiş ve ALO 147 başvurularını cevaplamış 10 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme yoluyla elde edilmiş olup, toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Analiz sonunda bulgular sekiz tema altında toplanmıştır. Bu bağlamda okul yöneticilerinin görüşlerine göre ALO 147'nin bilgi uçurma amacıyla kullanılmasının yanında kişisel husumet, politik oyunlar gibi farklı amaçlarla da kullanıldığı tespit edilmiştir. Okul yöneticilerine otokontrol sağlama gibi olumlu etkilerinin yanında baskı oluşturma, düşük motivasyon, duyarsızlık, fazla iş yükü, tükenmişlik ve itibar kaybı gibi olumsuz etkileri olduğu belirlenmiştir. Örgüte yönelik ise hesap verebilirlik ve şeffaflık sağlama, sorunlara karşı farkındalık oluşturma, sorunların erken çözümüne imkân tanıma gibi olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. A B S T R A C T The aim of this research is to put forward the views of the school principals related to ALO 147 which is a way of whistleblowing. In this research, case study design which is one of the qualitative research methods was used. 10 school principals who answered ALO 147 applications, participated in this research. These participants were selected by quata sampling method. At the end of the analysis, the findings were collected under eight themes. In this context, according to the opinions of the school principals ALO 147 is used for informational purposes as well as for other purposes such as personal animosity and political games. Besides its positive effects such as providing autocontrol to school administrators, it is determined that they have also negative effects such as pressure formation, low motivation, insensitivity, excessive workload, burnout and loss of motivation. Consequently, it is determined that it has positive effects such as providing accountability and transparency, creating awareness against problems, and enabling early resolution of problems.
Özet Bu araştırmada, özel okul yöneticilerinin insan kaynakları yönetimi işlevlerinden yönlendirme işlevi ile ilgili görüşlerini ortaya koyarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda okul yöneticilerinin yönlendirme işlevini uygulama... more
Özet Bu araştırmada, özel okul yöneticilerinin insan kaynakları yönetimi işlevlerinden yönlendirme işlevi ile ilgili görüşlerini ortaya koyarak değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu bağlamda okul yöneticilerinin yönlendirme işlevini uygulama düzeyleri belirlenmiş; okul yöneticilerinin öğretmenleri yönlendirme düzeylerini arttırmalarına yönelik öneriler bilimsel verilere dayalı olarak sunulmuştur. Nitel araştırma desenlerinden olan durum çalışması kullanılarak gerçekleştirilen bu araştırmanın çalışma grubunu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir örnekleme yöntemi ile belirlenen Sakarya ve Kocaeli ilindeki özel okulların okul yöneticileri oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracı, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formudur. Görüşme formu oluşturulurken ilgili alanyazın ayrıntılı olarak taranmış ve uzman görüşüne başvurulmuştur. Verilerin analizinde içerik ve betimsel analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; okul yöneticileri yönlendirme kavramına destekleme (işleyişin hızlı olmasını sağlama, ihtiyaçları belirleme vb.), kişisel ve mesleki gelişim (ilgi ve yeteneklerine göre yol gösterme vb.), yönetim (rehberlik, olumlu davranışa yöneltme vb.) ve iletişim (etkili iletişim kurma, bilgiyi doğru aktarma) işlevlerini yüklemişlerdir. Abstract In this research, the aim is presenting and evaluating the private school managers' opinions about guidance function of a school's human resources management unit. In this regard, the level of practice in terms of guidance is determined for school managers and scientific suggestions are presented to increase this level in appropriate methods. Working group of this research consists of school managers that work in private schools in Sakarya and Kocaeli and these school managers are determined with an easily accessible sampling method; purposive sampling method. Means of obtaining data of this research is a semi-structured interview form that is developed by the researcher. Content and descriptive analysis techniques are used in analyzing of data. According to findings that are obtained as a result of data analysis; school managers defined the guidance function with following capacities: supporting school managers in guidance process, creating chances for personal and professional development and communication.
Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin okul çevresine uyumları ve yöneticilerin sahip olduğu güç stillerine yönelik görüşlerini tespit edip, bu iki değişkene yönelik görüşleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı saptamaktır. Araştırma... more
Bu araştırmanın amacı öğretmenlerin okul çevresine uyumları ve yöneticilerin sahip olduğu güç stillerine yönelik görüşlerini tespit edip, bu iki değişkene yönelik görüşleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı saptamaktır. Araştırma Yalova il merkez ilçe ilkokullarında görev yapan 167 sınıf öğretmeni üzerinde yürütülmüştür. Ölçme aracı olarak Güç Tipi Ölçeği ve Öğretmen İş Çevrelerine Uyum Ölçeği kullanılmışlardır. Verilerinin analizinde yüzde, frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, varyans analizi, kruskall wallis testi ve korelasyon analizi uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarından bazıları şu şekildedir: Okul yöneticileri ödül ve kişilik gücünü bazen, yasal gücü nadiren kullanırken, zorlayıcı güce başvurmamaktadırlar. Öğretmenlerin okul çevresine uyumları meslektaş uyumu, iş uyumu ve yönetici uyumunda bazen, okul uyumunda ise nadiren düzeyindedir. Öğretmenlerin okul çevresine uyumu ile yöneticilerin sahip olduğu güç stillerine yönelik görüşleri arasında çeşitli boyutlarda anlamlı ilişkiler bulunmaktadır.
Anahtar Sözcükler: İş çevresine uyum, yöneticilerin güç stilleri, sınıf öğretmeni.
- by Ayşe Kurt and +1
- •
- Okul Yöneticisi, Güç stili, İş çevresine Uyum
Türkiye'de Eğitim Yöneticilerinin Yetkinlikleri by İngilizce Sefa Sezer
Türkiye'de Eğitim Yöneticilerinin Yetiştirilmesi by İngilizce Sefa Sezer
Araştırmanın amacı, öğretmenlerin okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik özellik ve davranışlarına yönelik görüşlerini tespit etmektir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışmasının kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021... more
Araştırmanın amacı, öğretmenlerin okul yöneticilerinin dönüşümcü liderlik özellik ve davranışlarına
yönelik görüşlerini tespit etmektir. Nitel araştırma desenlerinden durum çalışmasının
kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Bolu ili Yeniçağa
İlçesinde 3 ilkokul, 2 ortaokul ve 1 lisede görev yapan 32 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler yarı
yapılandırılmış sorulardan oluşan görüşme formu kullanılarak toplanmış olup, betimsel analiz
yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre okul yöneticilerinin idealleştirilmiş
etki boyutundaki dönüşümcü liderlik özellikleri ve davranışları rol-model, etkileme,
sevgi ve güven veren davranışlar şeklindedir. Okul yöneticileri rehberlik ederek, teşvik edici ve
destekleyici olarak ve olumlu atmosfer oluşturarak öğretmenlere ilham verip motivasyonlarını
artırmaktadırlar. Okul yöneticilerinin entelektüel uyarım boyutundaki özellik ve davranışları değişime
açıklık, sorun çözme, etkileme ve ikna etme olurken; bireysel ilgi boyutunda değer verme,
destekleme ve rehberlik etme şeklindedir. Araştırma sonuçları doğrultusunda okul yöneticilerinin
öğretmenleri motive eden, öğretmenlere ilham veren, destek ve rol model olan, yenilikçi,
değişime açık dönüşümcü liderler olmaları önerilmektedir.
Özet: Okul müdürlerinin beş faktör kuramına göre belirlenen kişilik özellikleri ile öğretmenlerin iş doyumu arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasının amaçlandığı bu çalışma ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 54... more
Özet: Okul müdürlerinin beş faktör kuramına göre belirlenen kişilik özellikleri ile öğretmenlerin iş doyumu arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasının amaçlandığı bu çalışma ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada 54 okul müdürüne Sıfatlara Dayalı Kişilik Özellikleri Ölçeği (SDKÖ) ve Rotter İç Dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKO) uygulanmış, okul müdürleri ileaynı okullarda görev yapan toplamda 516 öğretmene ise İş Doyumu Ölçeği (JSS) uygulanmıştır. Veriler SPSS 22 programı kullanılarak korelasyon ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda elde edilen bulgular okul müdürlerinin bazı kişilik özellikleri ile öğretmenlerin genel iş doyumu ve bazı iş doyumu boyutları arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Elde edilen bulgulardan okul müdürlerinin sorumluluk, duygusal denge ve deneyime açıklık boyutunda kişilik özelliklerinin öğretmenlerin genel iş doyumunun anlamlı birer yordayıcısı olduğu, bu üç değişkenin öğretmenlerin iş doyumundaki varyansın yaklaşık olarak % 37'sini açıkladığı anlaşılmıştır.
Öz Bu araştırmanın amacı, maddi yetersizliklerden dolayı okullardaki fiziksel sorunların çözümünde karşılaşılan sorunları belirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma grubu... more
Öz Bu araştırmanın amacı, maddi yetersizliklerden dolayı okullardaki fiziksel sorunların çözümünde karşılaşılan sorunları belirlemek ve çözüm önerilerinde bulunmaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma grubu Gaziantep şehri merkezinde görev yapan 13 müdürden oluşmaktadır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış gözlem formu kullanılarak toplanmış, veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırma sonucunda maddi kaynak eksikliğinden dolayı yönetici-veli-öğretmen üçgeninde sorunlar yaşandığı ve okullararası eğitim dengesizliği yaşandığı görülmüştür. Bazı okulların sorunu kendi içinde çözebildiği ancak özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük çevrelerde bulunan okulların bu sorunu çözmekte zorlandığı görülmüştür. Araştırmada elde edilen bulgular doğrultusunda çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Abstract The aim of this research is to determine the problems encountered in the solution of physical problems in schools due to financial deficiencies and to propose solutions. Qualitative research method was used in the study. The research group consists of 13 managers working in the city center of Gaziantep. The research data were collected using semi-structured observation form and analyzed using content analysis method. As a result of this research, it was seen that there were problems in the triangle of manager-parent-teacher and there was an imbalance between the schools. It is seen that some schools can solve the problem in themselves but especially the schools in low socioeconomic level have difficulty in solving this problem. Various suggestions were made in line with the findings of the study.