Sikke Research Papers - Academia.edu (original) (raw)

Özet: Makalede Osman Gâzî'nin İbrâhim Artuk tarafından yayımlanan ilk sikkesi hakkındaki bâzı iddiâların bilimsel tenkidi ve 1980'li yıllarda ünlü nümismat Nicholas Lowick'in R. P. Lindner'le birlikte inceledikleri, ancak o zamandan beri... more

Özet: Makalede Osman Gâzî'nin İbrâhim Artuk tarafından yayımlanan ilk sikkesi hakkındaki bâzı iddiâların bilimsel tenkidi ve 1980'li yıllarda ünlü nümismat Nicholas Lowick'in R. P. Lindner'le birlikte inceledikleri, ancak o zamandan beri nerede olduğu bilinmeyen ikinci Osman Gâzî sikkesinin fotoğraf ve çizimleri ekseninde; Osman Gâzi için hutbe-sikke gibi şartların oluşup-oluşmaması, ilk Osman Gâzî sikkesinin sahte olduğu iddiâları, "İstiklâl-i 'Osmânî" hakkında öne sürülen yaygın görüşler ve kuruluş dönemi ile ilgili diğer tartışmalı meseleler yeniden ele alınmıştır.

Bu makalede, Osmanlı Beyliğinin kurulduğu Karacahisar Kalesi’nde 2011-2014 yılları arasında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ele geçen sikkelerin küçük bir bölümü ele alınmıştır. Bir Ortaçağ kalesi olan Karacahisar Kalesi, il... more

Bu makalede, Osmanlı Beyliğinin kurulduğu Karacahisar Kalesi’nde 2011-2014 yılları
arasında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ele geçen sikkelerin küçük bir bölümü ele
alınmıştır. Bir Ortaçağ kalesi olan Karacahisar Kalesi, il merkezinin 7 km güney batısında,
Porsuk Çayı’nın kenarında, 1010 metre yükseklikte bir plato üzerinde bulunmaktadır.
Kalede 2011-2014 yılları arasında sürdürülen kazı çalışmalarında toplam 244 adet sikke
ele geçmiştir. Ele geçen bu sikkelerin dönemlere göre ayrımı yapıldığında sikkelerin 237’si
Osmanlı Dönemine ait iken 5 sikke Bizans Dönemine aittir. Okunan sikkelerden 2’si
gümüş iken, 10 adeti bakırdır. Okunan sikkelerin kronolojik dizimi, kalenin I. Murad
döneminden Fatih devrine kadar kesintisiz kullanıldığını desteklemektedir.

The scope of this paper is the Roman provincial coinage of Magydos, which may contribute to the sense of the nature of Roman provincial coinage because almost all emissions have numbering on them. We will review the coinage of Magydos in... more

The scope of this paper is the Roman provincial coinage of Magydos, which may contribute to the sense of the nature of Roman provincial coinage because almost all emissions have numbering on them. We will review the coinage of Magydos in light of published and unpublished material. Thirteen unpublished types have been added to the corpus. The Burdur Museum provides five (45, 65, 85, 86, 90), and auctions provide four new types (53, 54, 61, 78). The Boston (33) and London (70) Museum web sites also have unpublished types from the city. Excavation finds from Perga (87) and Arykanda (41) also present new types. In total, two Hellenistic (9 coins), one quasi-autonomous(?) (1 coin), and eighty-seven Roman provincial (225 coins) types are recorded1.

Kilikia şehirlerinin sadece alış verişi kolaylaştırmak amacıyla basit sikkeler basmadığını, aksine sikkelerde kullandıkları konuların zenginliği, günümüze ulaştırdıkları sayısız mesajları ve sikkeler yapılırken uygulanan sanatla, uygar... more

Kilikia şehirlerinin sadece alış verişi kolaylaştırmak amacıyla basit sikkeler basmadığını, aksine sikkelerde kullandıkları konuların zenginliği, günümüze ulaştırdıkları sayısız mesajları ve sikkeler yapılırken uygulanan sanatla, uygar dünyanın ilgisini çekecek son derece önemli arkeolojik belgeler olduklarını görüyoruz. Hatta sadece bu sikkelerin yardımıyla her dönemde şehirlerdeki günlük yaşam, inançlar, tapınılan tanrı ve tanrıçalar, tapınaklar, şehirlerde yapılan festivaller, spor karşılaşmaları ve neticesinde verilen ödüller, şehirlerde inşa edilen köprü, su yolu, liman, deniz feneri gibi yapılar, deniz ulaşım araçları - savaş gemileri, mitolojik hikâyeler, kutsal kabul edilen hayvanlar, yaratıklar ve kahramanlar, şehre yapılan yardımlar, şehri ziyaret eden imparatorlar gibi yüzlerce konuda kesin ve doğru bilgiler ediniyoruz. Bu çalışmada amaç sadece Kilikia sikkelerini tanıtmak değil, dağınık bilgileri bir araya getirerek, antik Kilikia bikkeleri ile ilgili mümkün oldukça geniş bilgi verilmesi amaçlanmıştır.

Özet: Antik Çağda Heraklia Pontika olarak adlandırılan ve tarihi M.Ö. 2500–2200 yıllarına kadar uzanan Karadeniz. Ereğli ilçesinde yer alan Arkeoloji Müzesi her yıl hem bulunduğu bölge içerisinde hem de komşu illerden pek çok sikke... more

Özet: Antik Çağda Heraklia Pontika olarak adlandırılan ve tarihi M.Ö. 2500–2200 yıllarına kadar uzanan Karadeniz. Ereğli ilçesinde yer alan Arkeoloji Müzesi her yıl hem bulunduğu bölge içerisinde hem de komşu illerden pek çok sikke toplamakta ve koleksiyonunu günden güne genişletmektedir. Bu çalışma, Kdz. Ereğli Arkeoloji Müzesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu Dönemine ait 1300– 1730 arasında basılan sikkeleri konu edinmektedir. Konu kapsamında müze koleksiyonunda yer alan ve Osmanlı imparatorluğuna ait 387 adet olduğu tespit edilen sikkeler içerisinde konu olarak seçilen 60 adet sikke ele alınmış ve kronolojik olarak dönemlerine göre değerlendirilmişlerdir. Elde edilen veriler; yayını yapılmış Antik merkezlerin sikke buluntuları ve müze koleksiyonlarının verileri ile karşılaştırılarak çalışmaya konu olan sikkeler hakkında en doğru bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. Abstract: The collection of Archeological Museum in Kdz. Eregli, which was called "Heraklia Pontic" in ancient times, and dating back to 2500-2200 years BC, was expanded daily by collecting local coins as well as coins from neighboring provinces. The subject of this study is coins minted between 1300-1700 during the Ottoman Empire at Kdz. Eregli Archeological Museum. In this case, 60 gold and silver coins, selected from 387 Ottoman coins from the museum, were discussed and evaluated according to the chronological period in this research. The resulting data was compared with data from already published studies on coins from these ancient centers and the data from the museums collections to reach the most accurate conclusion possible.

Abstract: This article discusses fourteen coins found during the Hadrianoupolis excavation in 2010-2014. Although the number of coins seems to be low for a study of fi ve years as the works in these years were mostly based on restoration... more

Abstract: This article discusses fourteen coins found during the Hadrianoupolis excavation in 2010-2014. Although the number of coins seems to be low for a study of fi ve years as the works in these years were mostly based on restoration and conservation, the coins represent a long date range from Late Roman Period to Middle Byzantine Period. Dating back to the period between Licinius I and Michael Ducas VII, the six of these coins belong to the Late Roman Period and the remaining eight ones belong to Byzantine Period. Regarding the distribution of the coins according to mints, while the mint of Constantinople had seven samples, the highest representation rate, there are two coin samples belonging to the mints of Heraclea and Nicomedia. In this study, it was aimed not only to catalogue and evaluate the coins found between 2010 and 2014, but also to reach new numismatic and historical data about the city by using the coin data published in the city and surrounding cities in previous years. To conclude, this study discussed the signifi cance of the city in the region, the place of Hadrianoupolis coin fi nds in Anatolian numismatics, the effects of invasions conducted in the city on the coin fi nds, the clues given by numismatic data about the abandonment date of the city and the fact that Hadrianoupolis, known as a Byzantine city, actually witnessed a period when the Roman Empire was powerful.

ABSTRACT Anazarbos (Anavarza or Dilekkaya as known in Turkish) was an ancient Cilician city, situated in the Çukurova (eastern Cilicia) region about 8 km. northwest of the Ceyhan River (= Pyramos). The ruins, located within the... more

ABSTRACT
Anazarbos (Anavarza or Dilekkaya as known in Turkish) was an ancient Cilician city, situated in the Çukurova (eastern Cilicia) region about 8 km. northwest of the Ceyhan River (= Pyramos). The ruins, located within the boundaries of the Dilekkaya Village, 30 km south of Kozan township, span an area of 100 ha. at the foot of 220-meter high ridge.
The coins with the ANAZAPBEΩN ethnic from the 1st century BC are the first historical records on Anazarbos and its vicinity. They were issued during the second half of the first century BC, when Tarkondimotos I ruled most of eastern Cilicia. Anazarbos was restored to the son of Tarkondimotos (Tarkondimotos II Philopator) in 19 BC. The city was refounded as a Roman city, Caesarea or Caesarea ad Anazarbum, the same year and subsequent Roman Provincial coins bear an era date starting in 19 BC.
In this article, 22 coins from a private collection, minted during the Roman period in Anazarbos (Domitian 81 - 96 / Valerian I 253 - 260) were examined. Anazarbos served for three centuries as a staging ground for Roman campaigns in the East, and issued a prolific series of Roman coins with commemorative themes, often related to games and imperial visits, up to the middle of the third century. After the capture of Valerian I by Shapur the Great in AD 260, the mint permanently ceased operations.
Key Words: Anazarbos, Cilicia, Roman Provincial Coins

Öz Makalenin konusu, Anemurium Nekropol Kilisesi 2020 çalışmaları sırasında ele geçen ve yetmiş bir sikkeden oluşan bir Geç Roma definesidir. Definenin hem bulunduğu yerin su alan nemli bir bölge olması hem de metal kalitesi düşük, küçük... more

Öz Makalenin konusu, Anemurium Nekropol Kilisesi 2020 çalışmaları sırasında ele geçen ve yetmiş bir sikkeden oluşan bir Geç Roma definesidir. Definenin hem bulunduğu yerin su alan nemli bir bölge olması hem de metal kalitesi düşük, küçük birimli sikkelerden oluşması nedeniyle sadece on ikisinin imparatoru belirlenebilmiştir. Define içerisindeki otuz sikke ise arka yüz betiminden yararlanılarak belirli bir tarih aralığına verilebilmektedir. İmparatoru belirlenebilen sikkelerin en erkeni II. Valentinianus (MS 375-392) en geçi de Marcianus Dönemi'ne (MS 450-457) tarihlenmektedir. İmparatoru okunamayan sikkelerin büyük bir bölümü ise MS 423-457 yılları arasında darp edilmiş "çelenk içerisinde haç" tipindedir. Her ne kadar definede, darp tarihi belirlenmeyen yirmi dokuz sikke bulunsa da MS 5. yüzyılın ikinci yarısına ait definelerde çok sayıda örneği görülen I. Leo Dönemi'ne (MS 457-474) tarihlenen, arka yüzünde; "imparatorun monogramı, çömelmiş veya ayakta aslan" bulunan sikke örneklerini içermemesi, definenin gömü tarihinin Marcianus Dönemi (MS 450-457) olarak belirlenmesini mümkün kılmaktadır. Birden çok yapım evresi olan Nekropol Kilisesi'nin ek mekanlarından biri içerisinde bulunan definenin, mekânın zemin bölümünün altında ele geçmiş olması da, yapının inşa evreleri hakkında bilgi sunmaktadır. Sonuç olarak Anemurium Nekropol Kilisesi Geç Roma Definesi'nin; hem bulunduğu yapının inşa evreleri hakkında ipuçları vermesi, hem de Non-Imperial olarak adlandırılan imparatorluk dışı Afrika sikkelerinin örneklerini içermesi açısından önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir.

Bu çalışmanın konusunu, Erzurum Arkeoloji Müzesi envanterine 2005-2017 yılları arasında kaydedilmiş 123 adet Bizans sikkesi oluşturmaktadır. Makalede, incelenen sikkelerin her ne kadar buluntu yerleri belirli olmamasına rağmen, müzeye... more

Bu çalışmanın konusunu, Erzurum Arkeoloji Müzesi envanterine 2005-2017 yılları arasında kaydedilmiş 123 adet Bizans sikkesi oluşturmaktadır. Makalede, incelenen sikkelerin her ne kadar buluntu yerleri belirli olmamasına rağmen, müzeye geliş yöntemlerine ve sikkelerin dönemsel dağılımına bakıldığında, Erzurum ve çevresinin sikke dolaşımının temsil edildiği gözlemlenmektedir. 2 adedi altın ve 121 adedi ise, bronz olan sikkelerin en erkeni I. Anastasius (MS 491-518), en geç tarihlisi ise, I. Manuel Komnenos Dönemi'ne (MS 1143-1180) tarihlenmektedir. Bizans döneminde geniş bir tarih aralığı boyunca 13 farklı imparator ve çok sayıda Anonim Follis örneklerinin bulunduğu sikkeler; Antiokheia, Konstantinopolis, Nikomedia ve Thessalonika olmak üzere 4 farklı darphanede basılmışlardır. Çalışma kapsamında, Erzurum Arkeoloji Müzesi envanterinde bulunan 123 adet sikkenin katalogları ve genel değerlendirmesi yapılmış ve çevre kentlerdeki yayımlanmış sikke buluntularıyla karşılaştırılarak sikkelerin dolaşımı detaylı bir şekilde incelenmiştir. Sikkelerin dolaşımı değerlendirilirken, daha önce Erzurum Arkeoloji Müzesi'nde bulunan Bizans sikkelerinin yayımlandığı çalışmalardaki veriler de kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, Erzurum ve çevresinin Bizans dönemi tarihi ile sikke buluntularının dağılımı konusunda ilişkiler kurulup birtakım verilere ulaşılmıştır.

Coinage of Adana has been well-documented in many publications and catalogs. However, it is not surprising to come across a new specimen every now and then. The bronze autonomous coin from the Tahberer collection that will be examined... more

Coinage of Adana has been well-documented in many publications and catalogs. However, it is not surprising to come across a new specimen every now and then. The bronze autonomous coin from the Tahberer collection that will be examined here is unpublished in major references and it deserves particular attention, which will enhance our understanding of the autonomous coinage of Adana.

Özet: Bu çalışmada, 2008 yılı Kelenderis Agora-Bazilikası kazılarında ele geçen Geç Antik Çağ sikkeleri incelenmiştir. 76 adet bronz sikkeden iyi durumda olan 43 tanesinin katalogu verilmiştir. Kataloga alınan sikkelerden 5 tanesi Geç... more

Özet: Bu çalışmada, 2008 yılı Kelenderis Agora-Bazilikası kazılarında ele geçen Geç Antik Çağ sikkeleri incelenmiştir. 76 adet bronz sikkeden iyi durumda olan 43 tanesinin katalogu verilmiştir. Kataloga alınan sikkelerden 5 tanesi Geç Roma dönemine tarih-lenmektedir. Geri kalan sikkeler ise Erken Bizans dönemine tarihlenmiştir. Sikkelerin en yoğun olduğu grup, 30 sikkeyle 7. yüzyıla ait Heraclius (610-641) ve II. Constans (641-668) sikkelerinden oluşan I. gruptur. Bunu izleyen grup ise, II. Iustinianus (527-565) ve M. Tiberius (582-602) dönemlerine ait II. grup sikkelerdir.
Abstract: The subject of this study, " The Late Antique Coins found in the Agora-Basilica in Kelenderis found in 2008 " , is an attempt to evaluate of a group of bronze coins discovered during the excavations in ancient Kelenderis in 2008. I have catalogued the coins discovered in the Basilica in the season 2008, which are mainly 76 coins, but 43 of these are in good condition to work. 5 of these are from the Late Roman period and the rest are Early Byzantine. Most of the Byzantine coins e.g. 30, belong to the 7 th century, in other words, to Heraclius (610-641) and to Constans (641-668). Following these latest group, another common group are of Justinian (527-565) and of M. Tiberius (582-602) coins.

Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Amasya ili kent merkezinin 25 km güneybatısında, Gözlek Köyü’nün 2 km kuzeybatısında, Toklucak (eski Oluz) Köyü’nün ise, yaklaşık 5 km doğusunda bulunan Oluz Höyük, 1997-1999 yılları arasında gerçekleştirilen... more

Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Amasya ili kent merkezinin 25 km güneybatısında, Gözlek Köyü’nün 2 km kuzeybatısında, Toklucak (eski Oluz) Köyü’nün ise, yaklaşık 5 km doğusunda bulunan Oluz Höyük, 1997-1999 yılları arasında gerçekleştirilen Amasya İli Yüzey Araştırmaları sırasında saptanmıştır. Burada 2007 yılından itibaren İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Dalı öğetim üyelerinden Prof. Dr. Şevket Dönmez başkanlığındaki bir ekip tarafından kesintisiz olarak sistematik arkeolojik kazılar gerçekleştirilmiştir. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü (DÖSİMM), İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yürütücü Sekreterliği (Proje No: 24836) ve TÜBİTAK’ın (Proje No: 109K027) finansal destekleri ile sürdürülmüş olan bu kazılar sonucunda İlk Tunç Çağı’ndan başlayarak Hellenistik Dönemi’in sonlarına kadar uzanan bir zamansal çerçeve içine yayılan höyüğün yapı kalıntıları ve katmanları kısmen ortaya çıkartılmış ve bu kazılar sonucunda çok sayıda arkeolojik eser bulunmuştur. Eserler bugün Amasya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte veya korunmaktadır. Bu eserler arasında önemli bir grubu ise sikkeler oluşturmaktadır.
Büyük İskender Dönemi’nden itibaren başlayarak, Roma’nın Geç Cumhuriyet Dönemi’ne kadar tarihlenen; 1’i altın, 5’i gümüş, 84’ü bronz olmak üzere tarihlenebilen toplam 90 adet sikke bulunmuştur. Genel ifadeyle Hellenistik Dönem’e tarihlenen bu sikkelerin büyük çoğunluğu Makedonya, Bithynia ve Pontus krallıklarına aittir. Diğerleri ise Roma, Apameia (Kelainai), Kyzikos ve Sardeis kentlerinin darp ettiği M.Ö. II. yüzyıldan itibaren tarihlenebilen sikkelerdir.

Eski Çağda Kappadokia Bölgesi’nde, Argaios (Erciyes) dağının eteğindeki vadide konumlanan Caesarea antik kenti, günümüzde Kayseri sınırları içinde yer almaktadır. Argaios, günümüz Erciyes Dağı’nın antik dönemdeki adlandırmasıdır. Hititler... more

Eski Çağda Kappadokia Bölgesi’nde, Argaios (Erciyes) dağının eteğindeki vadide konumlanan Caesarea antik kenti, günümüzde Kayseri sınırları içinde yer almaktadır. Argaios, günümüz Erciyes Dağı’nın antik dönemdeki adlandırmasıdır. Hititler Döneminden itibaren bölge için önemli bir kült merkezi olmuştur. Caesarea kenti sikkelerinde Argaios betimleri, Kappadokia Krallığı Dönemi ile birlikte kullanılmaya başlanmıştır. Roma
Döneminde ise Argaios, Caesarea sikkelerinde en çok kullanılan tasvir olmuştur. Tez konusu kapsamında incelenen sikkeleri; Kappadokia kralı I. Ariobarzanes’den, Roma imparatoru Trebonianus Gallus Dönemine kadar giden Argaios betimli Caesarea sikkeleri oluşturmaktadır. Bu kapsamda Kayseri Arkeoloji Müzesi’nden 126 adet sikkenin; ölçü, ağırlık, yön bilgileri alınmış ve fotoğrafları çekilerek kataloglanmıştır. Müze kataloğunda bütün sikke tiplerinin bulunmaması nedeniyle, çeşitli katalog ve yayınlardan eksik sikke tipleri alınarak katalog tamamlanmıştır. Söz konusu sikkeler üzerinde gösterilen Argaios betimleri ve Argaios ile birlikte betimlenen tanrı-tanrıçalar, atribüler, mimari elemanlar ve semboller incelenmiştir. Bu betimlerin ikonografik olarak ele alınarak tanımlanması, değerlendirilmesi ve yeni yorumlar katılması amaçlanmaktadır. Çalışmamızdaki sikkeler kronolojik olarak ele alınarak, dönemin tarihsel olayları ile etkileşimleri incelenmiştir. Aynı şekilde gümüş ve bronz sikke tipleri arasındaki benzerlikler ve farklılıklar araştırılmıştır. Bu inceleme ile Caesarea darphanesinde hangi tiplerin gümüş sikkelerde, hangi tiplerin bronz sikkelerde kullandığı belirlenmiştir.

Th e ancient city of Parion is located in Kemer village, within the borders of Biga district of modern-day Çanakkale province. Th e city, which was established as a Greek colony at the end of the 8th century BC, had colonial city status... more

Th e ancient city of Parion is located in Kemer village, within the borders
of Biga district of modern-day Çanakkale province. Th e city, which was
established as a Greek colony at the end of the 8th century BC, had colonial city status in the Roman Period. Parion did not lose its importance in the Byzantine Period when it became one of the important episcopal centers of the region. As a result of the excavations carried out in the ancient city of Parion between 2006 - 2018, 53 Anonymous Folles were recovered. Within the scope of excavation, these coins were compared with the published samples of Anonymous Folles found in the Anatolian collections, museums and archaeological excavations by giving the variances according to the types and findings areas of Anonymous Folles; the variance of the type of these coins was seen to be in line with the findings of the Anatolian archaeological excavations. All of the Anonymous Folles found in thearchaeological excavations in Parion were discovered in the additions of the structures of the Roman Era, which show that the usage of these structures continued even if they underwent functional changes by additions and restorations in the 10th and 11th centuries AD. Th ese provide some of the most important data supporting both the fact that the settlement continued there and that the city did not lose its position as an important port in the era when the findings of the Anonymous Folles were minted in Parion. This excavation has an important place as it included samples of double minted Anonymous Folles seen rarely in Anatolia; also there are almost no published samples of the Anonymous Folles in the cities found around Parion despite the fact that there are many publications on the Anonymous Folles findings of common areas of Anatolia.