Antropoloji Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
Kültür denen şey, neyi nasıl yediğimizden hangi programları izlediğimize, hangi yazarı okuyup nasıl müzikleri dinlediğimize, hangi fikirleri benimseyip kimlere karşı durduğumuza kadar gündelik hayatın her alanını kapsayan dinamik,... more
Kültür denen şey, neyi nasıl yediğimizden hangi programları izlediğimize, hangi yazarı okuyup nasıl müzikleri dinlediğimize, hangi fikirleri benimseyip kimlere karşı durduğumuza kadar gündelik hayatın her alanını kapsayan dinamik, çetrefilli bir olgu. Antropoloji disiplininin de odağında olan “kültür” kavramı yıllar içinde dönüştü, çeşitlendi, zenginleşti.
Kuruluşunda Batı-dışı insan topluluklarına odaklanan antropoloji disiplini, son otuz-kırk yılda kendi tarihiyle hesaplaşabilen, başlangıç varsayımlarını yıkabilen ve günümüzün karmaşık sorunlarıyla farklı biçimlerde ilişki kurabilen bir araştırma alanı olduğunu kanıtladı. Kültür Denen Şey, antropolojinin bu zenginliğinin ve derinleşmesinin bir yansıması. Hem dünyada hem Türkiye’de yapılan araştırmalar ışığında antropolojinin araştırma gündemlerinin bir haritasını veriyor elimize. Bu harita sayesinde devlet, bürokrasi, tarım, köylülük, ekonomi, kent, çalışma, cinsiyet, din, etnisite, spor, dil, medya, hukuk, göç, cinsellik, çevre ve duygulanım gibi çok geniş bir alanda insana ve kültüre bakışımızın yakın zamanlarda nasıl büyük bir değişime uğradığını görebiliyoruz.
Son yıllarda hem Türkiye üzerine çalışan sosyal bilimciler hem de okurlar arasında antropolojinin tartışmalarına, yöntem ve bulgularına artan bir ilgi var. Kitapta yer alan makaleler, kendi konularında bir düşünce tarihi sunarken, bu panoramanın önünde şekillenebilecek yeni sorulara ve tartışmalara ilham vermeyi amaçlıyorlar.
- by Cenk Ozbay and +1
- •
- Türkiye, Feminizm, Antropoloji, Gıda ve Tarım
- by Gencer Çakır
- •
- Tarih, Sosyoloji, Antropoloji
“Alaiye Şehitliği Müzesi” arkeolojik kazıları İstanbul Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Bölümü Başkanlığı’nın geliştirdiği “Şehitlik Müzesi” projesi kapsamında 2019 yılı Temmuz ayında başlatılmıştır. Çatalca ilçesi, Yazlık köyü, 4... more
“Alaiye Şehitliği Müzesi” arkeolojik kazıları İstanbul Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Bölümü Başkanlığı’nın geliştirdiği “Şehitlik Müzesi” projesi kapsamında 2019 yılı Temmuz ayında başlatılmıştır. Çatalca ilçesi, Yazlık köyü, 4 pafta, 756 ve 758 numaralı parsellerde İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde yürütülen çalışmalar yaklaşık dokuz ay sürmüştür. Kazılar sonucunda Birinci Balkan Savaşı’nda şehit düşen Osmanlı askerlerine ait mezarlar, İkinci Dünya Savaşı’na hazırlık sürecinde inşa edilen koruganlar ile çok sayıda askeri materyal ortaya çıkarılmıştır. Bu makalede, “Alaiye Şehitliği Müzesi” arkeolojik kazıları sürecinde tespiti yapılan mezarların belgelenmesi, tarihlendirilmesi ve çıkarılan askeri materyalin değerlendirilmesinin yanı sıra gün ışığına çıkarılan koruganların tarihi ve genel mimari özelliklerinin anlatımı hedeflenmiştir.
Keynote presentation based on my most recent book, "Street Art and the Environment".
Sergi küratörü Zafer Toprak'la yapılan söyleşi: Pera Müzesi, yeni sergiyle, ahşap deniz hamamlarından plajlara uzanan dönüşümün ve dolayısıyla özgürleşmenin izlerini fotoğraflar, yağlı boya resimler, efemera, kitaplar ve mecmualar... more
Sergi küratörü Zafer Toprak'la yapılan söyleşi:
Pera Müzesi, yeni sergiyle, ahşap deniz hamamlarından plajlara uzanan dönüşümün ve dolayısıyla özgürleşmenin izlerini fotoğraflar, yağlı boya resimler, efemera, kitaplar ve mecmualar aracılığıyla sürüyor.
PsikeArt Dergisi 76. sayıda yayımlanmıştır.
Aşağıdaki rapor, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nin 2. fasikülünün ekinde yayınlanan Wilhelm Weitling’e ait, 146 yıl önce kalame alınmış “Komünizm Nedir” başlıklı yazı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde... more
Aşağıdaki rapor, Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nin 2. fasikülünün ekinde yayınlanan Wilhelm Weitling’e ait, 146 yıl önce kalame alınmış “Komünizm Nedir” başlıklı yazı nedeniyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde 1988/339 esas sayı ile TCK 142. maddenin ihlali iddiası ile açılan davada, yazarın kimliği, düşünceleri, siyasi mücadele tarihi içindeki yeri mahiyetinde yapılacak savunmaya ışık tutmak üzere savunma avukatı Haluk İnanıcı’nın başvurusu üzerine özel bilirkişi raporu olarak tanzim edilmiştir.
Küratörlüğünü tarihçi, yazar ve akademisyen Zafer Toprak’ın yaptığı, özel ve kurumsal koleksiyonlardan derlenen, fotoğraf, dergi, karikatür, eşya ve kitap gibi orijinal malzemelerle hazırlanan İstanbul’da Deniz Sefası sergisi, bir... more
Küratörlüğünü tarihçi, yazar ve akademisyen Zafer Toprak’ın yaptığı, özel ve kurumsal koleksiyonlardan derlenen, fotoğraf, dergi, karikatür, eşya ve kitap gibi orijinal malzemelerle hazırlanan İstanbul’da Deniz Sefası sergisi, bir nostaljinin öyküsünü anlatırken, kent halkının boş zaman değerlendirme normlarındaki değişimine, toplumsallaşmasına değiniyor, Cumhuriyet’in yaşam tarzındaki köklü dönüşümlerini simgeleyen bir belgesel niteliği taşıyor.
Uzun zamandır üniversitelerde verdiğimiz derslerde tarih bölümüne devam eden ya da bölümü bitirmiş genç arkadaşlarda, genel olarak tarihçiler özel olarak da Türk tarihçileri hakkında büyük bir malumat eksikliği olduğunu fark ettik. Yine... more
Uzun zamandır üniversitelerde verdiğimiz derslerde tarih bölümüne devam eden ya da bölümü bitirmiş genç arkadaşlarda, genel olarak tarihçiler özel olarak da Türk tarihçileri hakkında büyük bir malumat eksikliği olduğunu fark ettik. Yine gözlemlediğimiz kadarıyla bu gençlerimizin çoğunluğu, neredeyse sadece lisans düzeyinde ders kitabı olarak okudukları tarihçileri tanımaktadır. Hatta daha somut örnekler üzerinden söylemek gerekirse, belki İbrahim Kafesoğlu’nu, kitabını okumuş olmaktan dolayı ismen duymakta, ama genel Türk tarihi alanının kurucusu olan Zeki Velidi Togan’ı hiç tanımamaktadır. Okutulan ders kitabı yazarı olan iktisat tarihçisi X bilinmesine karşın, bir Barkan, bir Akdağ, bir Ülgener hiç işitilmemiş olabilmektedir. Ya da meslekten tarihçi olmamasına karşın eski Türk ve Osmanlı tarihyazımına büyük katkılar sağlamış Sencer Divitçioğlu ismi de neredeyse hiç duyulmamaktadır. Bu durum genç tarihçilerin, Türkiye’de var olan büyük tarih birikimine nüfuz etmeleri önünde bir engel olmanın yanısıra tarih bilgi ve görgülerini de ciddi sınırlayan bir olumsuzluk olarak belirmektedir. Oysa disiplinleri büyüten, onları kuran öncü kişiler ve onların yaptıklarını bilmekle başlar. Onların açtıkları yolun genişletilmesi, ancak mevcut birikimin hakkıyla bilinmesi ve bunlara yönelik yapılacak eleştiri ve katkılarla mümkündür. Bu durum hem disiplinin geliştirilmesi için bir zorunluluk hem de ‘ahde vefa’ yönüyle bir gerekliliktir. Türk Tarihçileri kitabımız, lisans öğrencileri başta olmak üzere konuya ilgi duyan herkese, öncü tabir ettiğimiz Türk tarihçilerini belli açılardan inceleyerek onların kısa hayat hikayeleri yanında, tarihçiliklerini göstermek amacıyla hazırlanmıştır.
- by Ahmet Şimşek and +7
- •
- Turkish and Middle East Studies, Eğitim, Sanat Tarihi, Tarih
- by Haydar AKIN
- •
- Antropoloji
Kadınların çoğu çocuk düşürmeyi basit, tehlikesiz bir işlem zannediyorlardı. Fakat aldanıyorlardı. Çocuk düşürmek daima tehlike arz ediyordu. Çoğu defa kadının hayatına mal oluyordu. "Çocuk düşürme baca temizlemeye benzemez"di. Artık... more
Kadınların çoğu çocuk düşürmeyi basit, tehlikesiz bir işlem zannediyorlardı. Fakat aldanıyorlardı. Çocuk düşürmek daima tehlike arz ediyordu. Çoğu defa kadının hayatına mal oluyordu. "Çocuk düşürme baca temizlemeye benzemez"di. Artık çocuk düşürmek moda halini almıştı. "Tabii güzel bir eğlence" addediliyordu. Buna alışkın birçok "zavallılar" vardı. Bunlar hiç sıkılmadan çocuk düşürmek için ne gibi tarzlar bulunduğunu ne suretle hareket edilmesi lazım geldiğini birbirine öğretiyorlardı. Bir şeyden haberi olmayan bir çok masum bu yolda iğfal ediliyordu.
Cumhuriyet ve Antropoloji Tanzimat sonrası yüz yılı kapsayan bir bilim tarihi. 30'lu yıllarda gerçekleştirilen bilimsel ve kültürel devriminin geri planında yer alan birikime odaklanan bir girişim. Tarihçilerce "katastrofik" ve... more
Cumhuriyet ve Antropoloji Tanzimat sonrası yüz yılı kapsayan bir bilim tarihi. 30'lu yıllarda gerçekleştirilen bilimsel ve kültürel devriminin geri planında yer alan birikime odaklanan bir girişim.
Tarihçilerce "katastrofik" ve "karanlık" bir evre diye nitelenen iki dünya savaşı arası dönem Türkiye'nin kendi "yeni insan"ını inşa ettiği yıllar oldu.
Memoirs now have a special place in publishing circles in Turkey. In a country where the tradition of record-keeping has been relatively primitive and where literacy, for many years, has developed at a low rate, our people have lived from... more
Memoirs now have a special place in publishing circles in Turkey. In a country where the tradition of record-keeping has been relatively primitive and where literacy, for many years, has developed at a low rate, our people have lived from day-to-day. They have not shown very much interest in writing memoirs that would later become documents for the future. That is why the number of memoirs printed in Turkey has been so few for many years.
İçerik: Yakın dönemde, Antropolojinin sosyal-kültürel boyutuna dair ilginin arttığı gözlenmektedir. Sosyal bilimler alanında ise, özellikle alan araştırmaları açısından, antropolojik perspektifin artarak benimsenmeye başlandığı ifade... more
İçerik: Yakın dönemde, Antropolojinin sosyal-kültürel boyutuna dair ilginin arttığı gözlenmektedir. Sosyal bilimler alanında ise, özellikle alan araştırmaları açısından, antropolojik perspektifin artarak benimsenmeye başlandığı ifade edilebilir. Bu minvalde denebilir ki, antropolojide her zaman özgül konumu olan etnografya, diğer disiplinlerin de faydalanmaya ve kendi bilgi kuramsal anlayışlarına uyarlamaya çalıştıkları araştırma yöntemi ve tekniği haline gelmektedir. Bu derste, etnografyanın bilgi kuramsal ve yöntem bilimsel temelleri, tarihsel diyalektik perspektifle ele alınacak ve katılımcılara, özellikle alan araştırmalarında işlevselleştirebilecekleri nitel araştırma teknikleri hakkında bilgiler verilecektir. Etnografik alan araştırmasının temel özelliklerinin kuramsal ve kavramsal açıdan incelenmesinin yanı sıra araştırma verilerinin aktarılma biçimlerine ilişkin de değerlendirmeler yapılması hedeflenmektedir. Amaç: Etnografik metinlerin genel özelliklerinin anlaşılması; etnografik araştırmaların incelenmesi ve ayırt edici niteliklerinin öğrenilmesi; tarihsel ve güncel boyutlarıyla, etnografik araştırmalardaki bilgi kuramsal ve yöntem bilimsel dönüşümlerin, tartışmaların örnekler üzerinden değerlendirilmesi; farklı toplumsal/kültürel örüntülere dair etnografik bilgilerin Türkiye'de yaşayan topluluklarla karşılaştırılması ve etnografik kaynakların incelenme biçimlerinin öğrenilmesi dersin genel hedefleri olarak ifade edilebilir. İşleyiş: Katılımcıların, haftalık ders programında belirtilen okumaları kesinlikle yapmış olarak derse gelmeleri gerekmektedir.
PROFESÖR ATATÜRK: Bir Dahinin Keşfedilmemiş Dünyası
68 içn Türkiye’nin kendine özgü nedenleri de vardı. 27 Mayıs öncesi üniversite gençliği galeyana gelmiş 28, 29 Nisan olayları gençliğe farklı bir ivme kazandırmıştı. Bundan böyle siyaset, üniversite ve gençlik iç içe geçişmiş bir... more
68 içn Türkiye’nin kendine özgü nedenleri de vardı. 27 Mayıs öncesi üniversite gençliği galeyana gelmiş 28, 29 Nisan olayları gençliğe farklı bir ivme kazandırmıştı. Bundan böyle siyaset, üniversite ve gençlik iç içe geçişmiş bir sacayağına dönüşmüştü. İletişim araçlarının gelişimi sonucu dünyadaki gençlik hareketleri ülke gençliğince yakından izlenir olmuştu. Vietnam Savaşı gençliği daha bir politik alana çekmiş, Amerika karşıtlığı doruk noktasına varmıştı. Öte yandan ülkede yaşanan nüfus patlaması ve kentlere olan göç eskiye oranla üniversite kapısında önemli bir birikim oluşturmaya başlamıştı. Böylece ülkedeki sınırlı sayıda üniversitenin sorunları her geçen gün artıyordu.
"Construction of cultural “similarities” and “differences” are similarly crucial in formation of cultural identities. How a cultural group is identified by other groups and how that group identifies other groups are important in... more
"Construction of cultural “similarities” and “differences” are similarly crucial in formation of
cultural identities. How a cultural group is identified by other groups and how that group
identifies other groups are important in construction of cultural identities. Today, the practices
of construction of cultural differences are seen as a problematic area. Identity politics, which
is likely to identify the “different” as “the other” and strengthens that discrimination by
defining “borders” is seen as the reason that the concept of identity is recognized as a
“problem”. Locating the “different” on the other side of the border, identity politics abolishes
the possibility of existence of different identities altogether. On the other side, the notion of
“other” has the potential to be replaced with concept of “cultural half”.
Apparently, by the end of the last century, cultural identities began to be determinant in
shaping daily politics. Bosnia-Herzegovina is recognized as the country where that kind of
social dynamics had experienced a bloody process. Even today, any cultural phenomenon in
Bosnia-Herzegovina is likely to be understood or analyzed referring to cultural or ethnic
identities. However, ethnic identities are not always sufficient to describe dynamics of
cultural differentiation. This study questions the validity of the concept of “cultural half” and
discusses if a variety of cultural dynamics may be effective within the example of Bosnian
society where ethnic politics is decisive in daily life.
In Bosnia, where the research for this thesis is conducted, three categories may be defined
while examining cultural differentiation among football fans: First of all is the cultural
differentiation stemming from ethnic differences. Three ethnic groups in Bosnia, namely
Bosnian Serbs, Bosnian Croats and Bosnian Muslims (Bosniaks) are represented among
football teams and football fans. However, reflection of the rivalry among Bosnian cities may
exceed beyond the antagonism between different ethnic groups. This may be recognized as
another category while studying the dynamics of cultural differentiation among football fans.
A third category of cultural differentiation among football fans can be defined as having
exclusive dynamics within the nature of football fandom. Fans of Sarajevo and Željezničar,
the subjects of the research, are comprised of the same ethnic group (Bosnian Muslims –
Bosniaks) and are living in the same city. Despite this fact, the rivalry between those two
clubs is recognized as the most notable rivalry in Bosnian football. This thesis focuses on
cultural dynamics of the rivalry between those two clubs.
xv
According to the principle of “cross-cultural study” in anthropology, the research was done in
a different culture while participant observation is used as the main data gathering technique.
However, during the research which was done in time period of February 2007 – January
2008, different research techniques were also used. Deep interviews were done with the
football fans of both teams. Research scope was not only limited with the football fans, but
interviews were also done by informants who are related with the research field and research
subject. Besides, opinions about football fans in Sarajevo were also gathered from local
people who are not associated with the issue. Because of some specific reasons, focus group
meetings were done with the female branch of both football fan groups and with a fraction of
Sarajevo fans. Questionnaires were done to have a general outlook about the football fans.
According to the data gathered during the research, four categories are defined while
examining the differences and similarities among two fan groups. Apart from the categories
of “differences” and “similarities” between the fans, two more categories are drawn. One of
them is constitutes those fields where both fan groups declare differences, despite existing
similarities. Secondly, we may portray the category which consist fields where both fan
groups are similar and have rivalry over them. When those categories are analyzed, it is seen
that similarities between both fan groups are more dominant, but on the other side both sides
emphasize more on differences. Moreover, it is seen that, those who are not football fans also
have the same opinion.
Regarding the data required, it is questioned whether if the fan groups in Sarajevo perceive
the rival group as “the other” or “cultural half”."
- by Özgür Dirim Özkan
- •
- Bosna, Etnografi, Antropoloji, Kimlik
"Sosyal Bilimleri Açın" adlı bu çalışma, Immanuel Wallerstein'in başkanlığında oluşturulan bir komisyonun, Sosyal Bilimlerin dünü, bugünü ve geleceği hakkında entelektüel bakış açılarını sundukları, önerilerde bulundukları ve özellikle... more
"Sosyal Bilimleri Açın" adlı bu çalışma, Immanuel Wallerstein'in başkanlığında oluşturulan bir komisyonun, Sosyal Bilimlerin dünü, bugünü ve geleceği hakkında entelektüel bakış açılarını sundukları, önerilerde bulundukları ve özellikle disiplinler arası sınırların esnetilmesi yönündeki öngörülerini paylaştıkları bir raporun kitaplaştırılmış hali.
YILDIZ Süheyla, YÜCEL Hakan, ‘‘Atina’da Rum Kalmak’’ içinde '20 Dolar 20 Kilo: Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sürgün Hikâyelerinden Biri’ adlı ‘20 Dolar 20 Kilo’ Projesi Sergisinin Kitabı, Proje Koordinatörü: Salih Erturan, İstanbul: Punto... more
YILDIZ Süheyla, YÜCEL Hakan, ‘‘Atina’da Rum Kalmak’’ içinde '20 Dolar 20 Kilo: Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Sürgün Hikâyelerinden Biri’ adlı ‘20 Dolar 20 Kilo’ Projesi Sergisinin Kitabı, Proje Koordinatörü: Salih Erturan, İstanbul: Punto Baskı Çözümleri Matbaası, Mart 2014, ss. 59-64. Kitabın pdf hali için ayrıca bkz. http://www.aciktoplumvakfi.org.tr/pdf/KatalogTR_internet.pdf
Turkish translation of Les rois thaumaturges / The Royal Touch
GÖBEKLİTEPE'NİN SIRRI: KOZMİK EKİNOKS VE KUTSAL EVLİLİK
İstanbul Üniversitesi HAYEF, ahmetsimsek@istanbul.edu.tr " Köyleri yakıyorlar, isyan edenlerin aile ve akrabalarını yakalayıp öldürüyor ve tutuklamalara tabi tutuyorlar, yakalanan çeteciler kazıklara oturtturuluyor, çengellere asılıyor,... more
İstanbul Üniversitesi HAYEF, ahmetsimsek@istanbul.edu.tr " Köyleri yakıyorlar, isyan edenlerin aile ve akrabalarını yakalayıp öldürüyor ve tutuklamalara tabi tutuyorlar, yakalanan çeteciler kazıklara oturtturuluyor, çengellere asılıyor, diri diri derileri yüzülüyor, başları kesiliyor veya ömür boyu kürek cezasına çarptırılıyorlardı. " Istorija Na Makedonskiot Narods. Pecatnitsa na Makedonija. (Skopje, 1988), s.91 Özet 20. yüzyılda tüm dünya ülkelerinde katı bir uluslaşma süreci yaşanmıştır. Bu süreç bilindiği iki büyük dünya savaşına neden olmuştur. Özellikle ikinci dünya savaşından sonra savaşın nedenleri üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Bu nedenlerden biri uluslararasında kin ve nefret tohumları eken ötekileştirme sorununun olduğu tespit edilmiştir. Ötekileştirmenin en sistemli izlenebildiği öğretim materyalleri ders kitapları olmuştur. Tarih ders kitapları bu noktada merkezi yeri teşkil etmiştir. Bu sebepten tarih ders kitaplarında ülke veya millet imajları üzerine çalışmalar çok önemsenmiştir. Bu çerçevede George Eckert Enstitüsü başta olmak üzere pek çok merkez çalışmalar yapmıştır. Türkiye'deyse on 15 yıldır başka ülkelerdeki Türk/Osmanlı imajı üzerine pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmada başka ülkelerdeki Türk/Osmanlı imajı üzerine Türkiye merkezli yapılmış akademik tez, makale ve bildiri çalışmalarının incelenmesi konu edilmiştir. Bahsi geçen tez, makale ve bildirilerdeki durum çeşitli yönlerden incelenecektir. Çalışmalara göre Türk/Osmanlı imajının bahsi geçen ülkelerdeki durumu ve buna neden olan gerekçeler üzerinde durulmaya çalışılacaktır. Abstract In the 20th century there has been a hard nation-building process in all countries of the world. It has been know that this process led to two world wars. Especially after the second world war it have been many studies on the causes of war. One of these reasons have been identified as otherization in the international. This question as systematic could been monitored textbooks. History textbooks have constituted central place at this point. In this reason many studies have been studied images of the country or nation in history textbooks. Many centers, especially George Eckert Institute have worked this context. In Turkey for 15 years, about Turkish / Ottoman images in other countries' history textbooks it has been made on many studies. The studies about the Turkish / Ottoman image in other countries, it have been published as Turkey-based academic theses, articles and papers. In this study it will examine various aspects of the situation in thesis, articles and papers. It will be according to the studies of Turkish / Ottoman image of the situation in the said country and it will try to focus on the reasons that caused it. Giriş 2005 yılında editörlüğünü Özlem Kumrular'ın yaptığı Dünyada Türk İmgesi kitabı, uluslararası bir katılımla dünyanın çeşitli coğrafyalarında Türkler hakkında ne/ler düşünüldüğü konusuna odaklanmış bir sempozyumun sonucu ortaya çıkmıştı. Kitabın girişinde Kumrular, Borges'ten yaptığı tespitle durumu şöyle resmetmiştir:
- by Ahmet Şimşek
- •
- Tarih, Sosyoloji, Felsefe, Tarih Eğitimi
The theory of eco-criticism, which opposes the thoughts that put human in the center, expresses that human beings and nature are equally entitled, expresses that human attitudes and behaviors towards nature are reflected in literary... more
The theory of eco-criticism, which opposes the thoughts that put human in the center, expresses that human beings and nature are equally entitled, expresses that human attitudes and behaviors towards nature are reflected in literary products. This approach argues that by examining literary products, it is possible to have an idea about the environment in which literary products are produced and to create a positive awareness about nature by making discourses that focus on nature in today's literary works. In this context, in order to bring people closer to nature and ensure peace between them, the traditional worldview about nature within the Turkish tradition should be explained to the new generation and the works explaining it should be introduced. Kutadgu Bilig is one of the only sources that will give advice to the new generation about nature at this point in terms of ecological criticism. In this study, 11th century. In this book, the couplets in Kutadgu Bilig, written by Yusuf Has Hâcib, will be evaluated and both the collective unconscious of the author and the collective subconscious of society will be examined from an eco-critical perspective.
Bu çalışmada, Orta Amerika uygarlıklarının en etkililerinden biri olan Azteklerde ahlaki yaşamın temelini oluşturan ve sürekliliğini sağlayan eğitim sistemleri Kalmekak ele alınacaktır. Önce Azteklerin Orta Amerika uygarlıkları arasındaki... more
Bu çalışmada, Orta Amerika uygarlıklarının en etkililerinden biri olan Azteklerde ahlaki yaşamın temelini oluşturan ve sürekliliğini sağlayan eğitim sistemleri Kalmekak ele alınacaktır. Önce Azteklerin Orta Amerika uygarlıkları arasındaki yeri, özellikleri, toplumsal yapısından bahsedilecek, toplumlarında ahlaki yaşama verilen değer ve bu yaşam tarzının var olmasını sağlayan eğitim sistemleri incelenecektir. En sonunda da 2015 yılında Michigan’daki Wayne State Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sandra Gonzales’in, Meksika yerli kabilelerinden biri olan Kalpulli Izkalli’nin bilge kişilerinden biri olarak görülen Hoca Luis Rodriguez Cedillo ile ahlaki yaşam ve eğitim sistemi hakkında yapılan bir röportajdan alıntılar yapılacaktır.
Antropoloji dersi üniversitelerin psikoloji,felsefe,sosyoloji,sosyal hizmet,sosyal bilimler programlarında okutulan bir derstir.Atatürk Üniv. Antropoloji ders kitabının hazırlanmış full özetidir.. Pratik bilgiler ders hakkında sizlere... more
Antropoloji dersi üniversitelerin psikoloji,felsefe,sosyoloji,sosyal hizmet,sosyal bilimler programlarında okutulan bir derstir.Atatürk Üniv. Antropoloji ders kitabının hazırlanmış full özetidir.. Pratik bilgiler ders hakkında sizlere temel oluşturabilecek,güzel bir özet çalışmasıdır. Eksik ve yanlışların olmamasına özen gösterilmiş ve oluşabilecek yanlışlardan kimsenin sorumlu tutulamayacağını bildiririm.
Pera Müzesi’nde ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde 5 Nisan’da açılan ve 26 Ağustos’a kadar sürecek olan açılan - İstanbul’da Neniz Sefası Deniz Hamamından Plaja Nostalji sergisi yitirilen bir İstanbul’un öyküsü. Deniz İstanbul’a... more
Pera Müzesi’nde ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde 5 Nisan’da açılan ve 26 Ağustos’a kadar sürecek olan açılan - İstanbul’da Neniz Sefası Deniz Hamamından Plaja Nostalji sergisi yitirilen bir İstanbul’un öyküsü. Deniz İstanbul’a kendine özgü bir özgürlük anlayışını getirmiş oluyor. Soyunan İstanbul geçmişin her türlü hurafelerini ve önyargılarını geride bırakıyor. Plaj bir anlamda İstanbul sekenesini özgür kılıyor.
marksist eksenden jared diamond yapıtlarının eleştirel analizi
Gazimihal ilk müzikoloğumuz sayılabilirdi. Bu alanda yüzlerce araştırma yazısı ve sayıları düzinenin üzerine çıkan kitapları yayımlandı. Ankara Devlet Konservatuarı’nın yurt çapında düzenlediği folklor derleme gezilerine katıldı. Müzikle... more
Gazimihal ilk müzikoloğumuz sayılabilirdi. Bu alanda yüzlerce araştırma yazısı ve sayıları düzinenin üzerine çıkan kitapları yayımlandı. Ankara Devlet Konservatuarı’nın yurt çapında düzenlediği folklor derleme gezilerine katıldı. Müzikle ilgili birikimini daha yirmili yaşlarda Millî Mecmua’da okurlara sundu. Müzikoloji tarihimiz açısından bu yazıların her biri ayrı bir önem arz ediyor. Bu yazılar arasında özellikle ikisi bizi yakından ilgilendirdi. Bu yazılar Ziya Gökalp üzerineydi.