Dijital dönüşüm Research Papers - Academia.edu (original) (raw)
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri... more
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.
“Transhümanizm” kavramı, “geçiş” anlamına gelen ön ek “trans” ve “insan” anlamına gelen “human” kelimelerinden türetilmiştir. Bu evrede eski ve yıpranmış olan tüm olgular yerine teknolojik dolayımlı parçalarla değiştirilerek insanın... more
“Transhümanizm” kavramı, “geçiş” anlamına gelen ön ek “trans” ve “insan” anlamına gelen “human” kelimelerinden türetilmiştir. Bu evrede eski ve yıpranmış olan tüm olgular yerine teknolojik dolayımlı parçalarla değiştirilerek insanın mükemmel bir oluşuma geçmesi amaçlanmaktadır.
İnsan ruhunun Nirvana’ya ulaşması gibi bedenin Nirvana’sı veya cism-u kamil de bedenin kötü yanlarını terk etme, aşma ve onu tam bir iyileştirme sürecinde aşkın bir hale getirmeyi amaçlar. Bu doğrultuda bedeni aşmak, onu sınırlandıran deriden öteye taşımak Transhümanizm’in hedeflerinden biridir. İnsan beynine takılan çipler, göz için kullanılan dijital kontakt lensler, kalp atış hızını ayarlayan kalp pili gibi teknolojiler Transhumanizm anlayışındaki bedenin dönüşümü ve iyileştirilmesi için geliştirilen ürünlerdir. Bedenin gelişimi ve potansiyel özelliklerini ileri seviyeye taşıma girişimi kusurlu/kusursuz, hasta/sağlıklı, genç/yaşlı gibi her türlü bedenleri kapsamakta ve bedenleri biyolojik olandan dijitale doğru dönüştürmektedir.
Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, birçok alanda kişi ve kurumların iş süreçlerini ve yaşam biçimlerini hızla değiştirmektedir. Küresel çapta, ticari hayatta yaşanan hızlı... more
Öz 21. Yüzyılda, bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişim ve değişim, başta ticaret olmak üzere, birçok alanda kişi ve kurumların iş süreçlerini ve yaşam biçimlerini hızla değiştirmektedir. Küresel çapta, ticari hayatta yaşanan hızlı elektronik dönüşüm, sistemin işleyişindeki en önemli unsurlardan olan muhasebe ve vergi alanında da dönüşümü zorunlu hale getirmiştir. E-fatura, e-serbest meslek makbuzu, e-müstahsil makbuzu, e-irsaliye, e-gider pusulası, e-bilet, e-dekont, e-sigorta poliçesi gibi elektronik belgeler ve e-defter uygulamaları muhasebe sürecinin işleyişini önemli ölçüde değiştirecektir. Bu yeni döneme, gerek meslek mensupları, gerekse iş dünyasının hazır olabilmesi için yoğun bir şekilde bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının yapılması, yasal düzenlemelerin ve teknolojik altyapının en etkin şekilde oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda, 19.10.2019 tarihinde yayınlanan 509 nolu VUK Genel Tebliğinin ticari hayata getireceği etkileri inceleme konusu yapılmıştır. Abstract The development and change in information technologies in the 21st century is rapidly changing the business processes and lifestyles of individuals and institutions in many fields, particularly in trade. Globally, the rapid electronic transformation experienced in the commercial life has made the transformation necessary in accounting and taxation, which is one of the most important elements in the operation of the system.
- by Mehmet UTKU and +1
- •
- E-Dönüşüm, Dijital dönüşüm
Bu çalışma kamu yönetimi ve yapay zekâyı birleştiren yapay zekâ yönetimini lider ülkeler, Türkiye ve Türkiye'de yeni kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi ve Büyük Veri ve Yapay Zekâ Daire Başkanlığı bağlamında incelemeyi aynı zamanda... more
Bu çalışma kamu yönetimi ve yapay zekâyı birleştiren yapay zekâ yönetimini lider ülkeler, Türkiye ve Türkiye'de yeni kurulan Dijital Dönüşüm Ofisi ve Büyük Veri ve Yapay Zekâ Daire Başkanlığı bağlamında incelemeyi aynı zamanda Türkiye'deki yapay zekâ gelişim ve değişimlerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışma, ilgili tüm konular hakkında öne çıkan kaynakların literatür taraması, ülkelerin strateji ve politika belgeleri incelenerek oluşturulmuştur. Yapay zekânın dünyada ilerleyen bir güç olduğu inkâr edilemez bir sonuç olarak ön plana çıkmaktadır. Bu teknolojilere zaman, maddi kaynak, eğitim ve istihdam için yapılan her yatırım bu alanda kendini göstermek ve ön sıralarda yer almak adına önem teşkil etmektedir. Bu alanda gelişmiş, lider konumunda ve birbiriyle yarışan ülkelerin yanında Türkiye henüz başlangıç aşamasında sayılsa da attığı adımlarla kendini bu yeni yapay zekâya dayalı dünyaya dâhil etmek için gerek kurulan yeni kurumlarla gerekse yapay zekânın kamu yönetimine dâhil edilmesiyle çalışmalar yaptığı aşikârdır. Yeni kurulması hasebiyle Büyük Veri ve Yapay Zekâ Daire Başkanlığı hakkında akademik bir çalışmaya rastlanmamıştır. Söz konusu daire başkanlığı hakkında ulaşılan tüm veriler bir araya toplanmış ve geleceği tartışılmış; Türkiye'deki yapay zekâ çalışma ve gelişmeleri derlenmeye çalışılmıştır.
Modern endüstriyel dönüşümün hemen hemen tüm ders kitaplarında Watt’ın on sekizinci yüzyılda buhar makinesini icat etmesiyle başladığı belirtilir. Elbette buhar makinesinin icadı tarihsel süreç içerisinde endüstriyel devrim niteliği... more
Modern endüstriyel dönüşümün hemen hemen tüm ders kitaplarında Watt’ın on sekizinci yüzyılda buhar makinesini icat etmesiyle başladığı belirtilir. Elbette buhar makinesinin icadı tarihsel süreç içerisinde endüstriyel devrim niteliği taşıyabilir ancak Lewis Mumford, ne kömür ne demir ne de buharın endüstri devrimlerinde anahtar rolü oynamadığını ileri sürmekte ve esas aktörün “saat” olduğunu belirtmektedir. Mumford’a göre saat, gelişimin her aşamasında hem makinenin en çok göze çarpan gerçeği hem de tipik sembolüdür. Mumford’un bu savına göre, feodal dönemde zamanı takip etmek yerine zamana uyma, zamana fiyat biçme ve paylara bölme noktasında kapitalizmin de hızla yol almasında ana etkenlerden biri olmuştur. Bu noktada, Mumford’ın bu iddiası endüstri 4.0 diye adlandırılan süreçte işlevsel bir bilgi niteliği taşımaktadır. Çünkü endüstri 4.0, zaman algımız üzerinde derin etkiler yaratarak, tabir yerindeyse, hızıyla ve zamanı kullanmamıza sağladığı katkılarla baş döndürmektedir ve Mumford’un dediği gibi saat sadece, zamanı takip etmeye değil, endüstri 4.0 bileşenlerinde kendini gösterdiği gibi insanların eylemlerini senkronize edip, takip etme işlevi de görmeye devam etmektedir. Zamanın ve teknolojinin etkileşimi sonucu ortaya çıkmış olan ve bugün adından sıkça söz ettiren endüstri 4.0’ın, işletme fonksiyonlarına etkisinin incelendiği bu eserde öncelikle, kavramın ortaya çıkışı, işletmelere etkileri açıklandıktan sonra stratejik yönetim ve bilgi yönetimi bağlamında değerlendirmesi yapılmıştır. Ardından kavram, işletmenin üretim, muhasebe, finansman, pazarlama, insan kaynakları yönetimi fonksiyonları bağlamında ele alınmış ve incelenmiştir. Ayrıca işletmelerin olmazsa olmaz çabalarından girişimcilik ve inovasyon perspektifinde de kavram analiz edilmiştir. Bu anlamda kitap, konuyla ilgilenen tüm öğrenci, akademisyen ve yöneticilere yol gösterici bir nitelik taşımaktadır.
Günümüzde verilerin elde edilmesi ve toplanmasının hızı giderek artarken daha karmaşık bir yapı haline gelmiştir. Bunda verilerin çok büyük ölçeklere ulaşması etkili olmuştur. Büyük şirketlerin toplanan bu büyük verileri; verimi... more
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu... more
ÖZ Hem dünyada hem de Türkiye'de yazılı basının temsilcileri dijital iletişim teknolojilerine uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Tarihi bağlamda toplumları ve ilişki biçimlerinin seyrini belirlemiş olan gazeteler, bu sefer okuyucu kitlelerin sosyal ağlara geçişi ile etkilenen konumunda bulunarak okuyucularını takip etmek durumunda kalmışlardır. Günümüzde gazeteler de birer birey gibi sosyal medya ağlarında görünürlüğünü arttırma çabasındadır. Buna bağlı olarak gazetelerin YouTube gibi video temelli bir ortamda yayına başlamaları ise mesleki olarak kâğıttan videoya geçiş olarak da değerlendirilmiştir. Çünkü yazılı basının video temelli bir sosyal medya platformu olan YouTube'da yayıncılık faaliyetlerinde bulunması gazeteciliğin dijital dönüşümüne ilişkin önemli bir aşama olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada matbu olarak da yayına devam eden gazetelerin YouTube kanallarının habercilik pratik ve deneyimleri incelenmiştir. YouTube'da gazetelerin hangi haber konularının izleyici kitlesi (aboneler) tarafından talep edilip onaylandığını (en fazla görüntülendiği) anlamak ve tartışmak bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Diğer yandan gazetelerin dijital dönüşümü ve sosyal ağlardaki akışa dahil olmasının altında yatan nedenler sorgulanmış ve tartışılmıştır. Bu bağlamda nitel araştırma yöntemlerinden durum deseni çerçevesinde ele alınan gazetelerden elde edilen veriler içerik analizine dayalı betimsel analiz tekniği ile irdelenmiştir. Yapılan analizde bireyleri eğlendirecek, insanların ilginç bulduğu veya ideoloji, çatışma ve duygu yoğunluklu video haberlerin daha fazla görüntüleme sayısına ulaştığı anlaşılmıştır. Diğer yandan çoğu ana akım gazetelerin artık YouTube kanalı oluşturduğu ve bu kanallarını birer televizyon gibi kullanmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır. ABSTRACT Newspapers, which have determined the societies and the course of their relationship in the historical context, had to follow their readers this time as they were affected by the transition of the masses to the social networks. Today, newspapers, like individuals, try to increase their visibility in social media networks. On the other hand, publishing activities started on YouTube, a video-based social media platform of print media, which can also be a transition from paper to video. In this study reasons for the digital transformation of newspapers and their inclusion in the flow in social networks have been questioned and discussed. The purpose of this research is to understand and discuss which news topics of newspapers are requested and approved by the audience (subscribers) on YouTube. In this context, the data obtained from the newspapers, which are handled within the framework of the case study, which is one of the qualitative research methods, were analyzed with the descriptive analysis technique based on content analysis. In the analysis, it was understood that entertaining, interesting or ideology, conflict Submit Date
Son dönemde dünyanın her alanında yaşanan dijitalleşme süreci sinema alanına da etkide bulunarak filmlerin biçim ve içerik olarak farklı değerler kazanması ile üretim, dağıtım ve gösterim koşullarının baştan aşağı değişmesini zorunlu... more
Son dönemde dünyanın her alanında yaşanan dijitalleşme süreci sinema alanına da etkide bulunarak filmlerin biçim ve içerik olarak farklı değerler kazanması ile üretim, dağıtım ve gösterim koşullarının baştan aşağı değişmesini zorunlu kılmıştır. Sinemada yaşanan bu dijitalleşmede özellikle dijital animasyon ve görsel efekt teknolojileri ürettiği estetik ve teknik çözümlerle yeni sinema dili ve anlatımının önemli bir aktörü haline gelmiştir. Dijital animasyon ve görsel efekt teknolojilerin başta Hollywood sineması olmak üzere tüm dünya sinemalarında artan kullanımı, Türk sinemasını da etkileyerek sektörün yapısal değişimini ve seyircinin film izleme pratiklerini değiştirmiştir. Bu kitabımızda sinemada yaşanan dijitalleşmenin tarihsel arka planında yaşanan önemli teknolojik gelişmelerin izleri sürülerek sinema sanatına biçim ve içerik olarak kazandırdığı değerler, bilim insanların kuramsal bakış açısıyla değerlendirmeleri yer almaktadır. Ayrıca, sinemada yaşanan dijitalleşme sürecinin en önemli aktörü olan dijital animasyon ve görsel efekt teknolojilerin tarihsel süreçteki gelişimi, tekniklerinin özellikleri, sektörel uygulama alanları ve film sektörünün yapısal dönüşümünde rolü ve katkısına odaklanılmaktadır. Türk sinemasında bu teknolojilerin kullanımı ile ilgili yaşanan değişimde sektörün kazanmış olduğu yapısal özellikler ve seyirci davranışlarında oluşan farklılıklar nitel ve nicel türde bilimsel araştırmalarla açıklanmaktadır.
Industry 4.0, which is expressed as a new method of organizing production tools, is a new reality of today's economy and significantly transforms production systems, design, operations and services in the organizations. In this respect,... more
Industry 4.0, which is expressed as a new method of organizing production tools, is a new reality of today's economy and significantly transforms production systems, design, operations and services in the organizations. In this respect, Industry 4.0, which is a more technologically distinctive revolution from other industrial revolutions due to the exponentially engagement of the physical and digital world, impacts on the fundamental fields of activity such as logistics, Research and Development (R&D) and education that are the main field of this study. From this point of view, for understanding the paradigm of Industry 4.0 appropriately, the study aims at contributing to the related literature via examining the historical developments of the "Industrial Revolutions", the main components of Industry 4.0, and its implementations in logistics, R&D and education that have been strictly and intensely influenced in detail and making future deductions in this line.
- by Fatma Yeşilkuş
- •
- Lojistik, R&D, Paradigma, Industry 4.0
Dijital bilgi çağında, enformasyon bilgiyi, bilgi ise bilgeliği sağladığı için, veriyi işleyip enformasyona dönüştürme en temel eylemlerden birisidir. Bilgi, dönüşümün tetikleyicisi ve hızlandırıcısıdır ve bu süreçte hayatta kalabilmenin... more
Dijital bilgi çağında, enformasyon bilgiyi, bilgi ise bilgeliği sağladığı için, veriyi işleyip enformasyona dönüştürme en temel eylemlerden birisidir. Bilgi, dönüşümün tetikleyicisi ve hızlandırıcısıdır ve bu süreçte hayatta kalabilmenin bir yolu da dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamaktır. Bu çalışma bağlamında dijital bilgi çağında dijital toplum, dijital dönüşüm, dijital eğitim ve dijital yeterlilikler kavramı ele alınmış ve bir araştırma sentezine ulaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma dijital toplum ve dijital dönüşüm kavramlarının merkezinde insan olduğu sonucuna varmaktadır. Dijital eğitim süreçlerinde somut ve soyut teknolojilerin birbirini tamamlayacak şekilde kullanılması gerektiği, dijital eğitimin dijital yeterlilik ve okuryazarlık ile operasyonel olabileceği ayrıca vurgulanmaktadır. Dijitalleşme doğru yorumlanmadığında sağlayacağı avantajlardan çok dezavantajlar da sağlayabilecek bir kavramdır. Dolayısıyla dijital bilgi çağında dijitalleşmeyi doğru yorumlamak, doğru anlamak ve dönüşüm sürecinde doğru bağlamda konumlandırmak son derece önemlidir. Anahtar Sözcükler: Dijital bilgi çağı, dijital dönüşüm, dijital toplum, dijital yeterlikler, dijital eğitim.
- by Aras Bozkurt and +4
- •
- Dijital Eğitim, Dijital dönüşüm, bilgi çağı, Dijital toplum
Web 2.0’a geçişle birlikte iletişimin doğasını hızlı bir biçimde değiştiren sosyal medya bireyler, kurumlar ve toplumsal failler arasındaki tek ve çift yönlü bağların kurulduğu platformlara dönüştü. Bu çalışma üç... more
Web 2.0’a geçişle birlikte iletişimin doğasını hızlı bir biçimde değiştiren sosyal medya bireyler, kurumlar ve toplumsal failler arasındaki tek ve çift yönlü bağların kurulduğu platformlara dönüştü. Bu çalışma üç yaklaşımdan yola çıkarak tahlil yapmaktadır: araçsalcılık, gerekircilik ve postmodernizm. Teknolojiyi bir araç olarak ele alan araçsalcılık (instrumentalism) yaklaşımı ile insanların sosyal medyayı nasıl ve hangi amaçlarla kullandıklarını incelenmektedir. Toplumsal etkileşimin yoğunluğu, gerçekçiliği, toplumsal faillerin katılımcılığına odaklanan gerekircilik (determinism) yaklaşımıyla sosyal medyanın birey ve toplulukları ne yönde etkilediği açıklanmaya çalışılmaktadır. Postmodernist yaklaşım ile de kullanıcı tarafından oluşturulan içerik (User Generated Content) ile kişiselleştirilen etkileşim sosyal medya doğasını eleştirel bir bakış açısı ile tartışmaktadır. Bu bağlamda sosyal medya (YouTube, Facebook, Instagram, Twitter, TikTok, Club House vb.) bireyler, sanal topluluklar, gerçek topluluklar ve kamuoyu arasındaki ilişkiler bağlamında ele alınmıştır. Sosyal medyanın özgürleştirici, demokratikleştirici ve aynı zamanda bireyi etkisi altına alan gücü tartışılan bir başka boyut olmuştur. Sosyal medyayla ortaya çıkan yeni toplumsallaşma biçimleri, dijital denetim ve gözetim olgusu, sosyal medya-okur yazarlığı ve bağımlılık ve onun doğurduğu sorunlar bir başka inceleme alanını oluşturmuştur.
Bilim ve teknolojinin birbirini destekleyerek ilerlemesi dünyayı hızlı bir şekilde değiştirmektedir. Bu değişim, endüstri çağının dijital çağa evirilmesi ile sonuçlanmıştır. Dijital çağda iş tanımları değişmiş ve iş süreçleri... more
Bilim ve teknolojinin birbirini destekleyerek ilerlemesi dünyayı hızlı bir şekilde değiştirmektedir. Bu değişim, endüstri çağının dijital çağa evirilmesi ile sonuçlanmıştır. Dijital çağda iş tanımları değişmiş ve iş süreçleri gelenekselden dijital sistemlere dönüşmüştür. Bu dönüşümle birlikte bazı işlerin yerini yapay zekâ, robotik kodlama gibi akıllı sistemler almıştır. Dijital dönüşümün talep ettiği yeni koşullara cevap verecek ve sürece katkıda bulunacak girişimlerin yapılması, sürecin gerisinde kalınmaması ve dijital çağda ipi göğüsleyenlerden olunması açısından
21. Yüzyılın en önemli gündemleri arasında yerini almaktadır. Bu dönüşümün temelinde ise değerlendirme sistemleri bulunmaktadır (Kalaycı, 2009).
Değerlendirme olmaksızın dijitalleşme sürecinin ölçülmesi ve başarılı bir şekilde yönetilmesi olasılığı düşüktür. Rosen (1998) değerlendirmenin önemini şu ifade ile belirtmiştir; “Yüksek performanslı kuruluşlarda ölçüm bir yaşam biçimidir ve lider bu ölçümleri yüksek performanslı sonuçlara bağlamalıdır”. Işığıçok (2008) ise bu durumu; “Ölçemediğimizi yönetemeyiz ve iyileştiremeyiz” şeklinde ifade etmiştir. Çünkü değerlendirme, öncelikle mevcut durumun ve/veya sorunun
analiz edilebilmesini ve bu sonuçlara göre sorunun nedenlerinin ortaya konmasını sağlar. Değerlendirme, karar vericiye olası çözümler hakkında fikir verir. Her türlü değişim ve dönüşüm değerlendirme ile birlikte anlam kazanır. Değerlendirme özellikle karmaşık koordinasyon yapısına sahip, birimlerde özellikle ön plana çıkmaktadır. Bu birimlerdeki iş süreçlerinin iç içe geçmiş yapısının dezavantajlarını, bu süreçlerin her aşamasının süreklilik esasına göre değerlendirilip gerekli koordinasyonun
sağlanması ile avantaja çevirebilmeleri de ölçme ve değerlendirme
ile sağlanabilecektir.
Dijital dönüşüm, tüm birimler arası koordinasyonu gerektiren bir değişim
hareketidir. Bu anlamda, dijital dönüşümün etkili ve verimli gerçekleştirilebilmesi için alt birimlerin odaklarının belirlenmesi ve dijitalleşme düzeylerinin birbirleriyle ilişkili bir şekilde değerlendirilmesi açısından ölçme ve değerlendirmenin önemi büyüktür. Değerlendirme, dijital dönüşüm sürecinin her aşamasında kendini gösterir. Bu sürecin değerlendirilmesi genel olarak üç aşama altında incelenebilir. İlk aşama dijitalleşme potansiyelinin belirlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada öncelikle mevcut durum analizinin yapılması önemlidir. Mevcut durum
analizi ile değişimden en çok etkilenen iş süreçlerinin ve insan faktörlerinin dijital dönüşüm için gerekli yetenekleri ve yeterlilikleri tespit edilir. Her kurum/kuruluş ve bunların alt birimleri için dijitalleşmenin kapsamının farklı düzeylerde olması yeterli olabilmektedir. Burada amaç, maksimum dijitalleşme değil, optimum dijitalleşmedir. İkinci aşama, gerekli ve yeterli dijitalleşme düzeyinin saptanmasıdır. Bu aşamada, “Dijitalleşme üst potansiyelimiz nedir?” sorusunun cevabı aranır.
Eğer dijital dönüşümün düzeyi sınırlı ise yeni operasyonların mevcut yapılarla bütünleştirilmesi makul görülebilirken, köklü dönüşümlerin gerektirdiği durumlarda dijital dönüşümü yönetip tüm süreçlerde bu dönüşümün değerlendirilmesini ve koordinasyonunu sağlayacak ayrı alt birimlerin oluşturulmasına ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Bu sürecin sonunda istenen durum ile mevcut durum arasındaki fark da belirlenmiş olur. Son aşama dijitalleşme hedeflerine erişim seviyesinin belirlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada artık dijitalleşme sürecinin planlanması ve stratejilerin geliştirilmesi durumu mevcuttur. Bu stratejiler mevcut durum ile hedefler arasındaki farkın kapatılmasına dönük olarak yapılandırılmaktadır.
Görüldüğü üzere etkin bir planlama ve dijitalleşme stratejisi geliştirmek için sürecin her aşamasının değerlendirilmesi esastır. Tüm bu aşamalar gerçekleşirken dijitalleşme sürecini yakinen takip eden bir üst düzey yönetici desteği şarttır. Değerlendirme ve izelem dijital dönüşüm stratejisini uygulamalarından etkilenen birimlerin olası dirençlerini önceden belirlemeyi sağlar. Hatta bu izleme çalışmaları kökleri 50 yıl öncesine kadar giden ve gözlem altında olmanın etkisini ifade eden (Wickström ve Bendix, 2000) “Hawthorne Effect” anlayışından hareketle kabulu kolaylaştıran direnci kıran bir müdehale olarak görülebilir. Ayrıca dönüşümde yapılacak süreç içi ölçme-değerledirmeler riskleri azaltmanın yanısıra projenin maliyetini düşürme açısından önemlidir. Değerlendirmeyle ilgili önemli bir diğer nokta, dönüşümün diğer bileşenleriyle birlikte etkin bir şekilde yürütülmesi için, dönüşüm liderlik becerilerine sahip olan ‘Dijital Lider’ (CDO-Chief Digital Officer) olan bir yöneticinin liderliğini ve dönüşümden etkilenen farklı paydaşların aktif katılımını gerektirir. Dijital dönüşümün değerlendirilmesi süreci, hızlı gelişen teknoloji ile birlikte sürekli kendini yenileyen başı ve sonu olmayan bir süreç olduğu dikkate alınırsa bu süreci yöneten liderin dijital lider olmasının önemi daha iyi anlaşılacaktır (Matt ve diğ., 2015).
Öz Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı ve küresel gelişmelerle birlikte dijital dönüşüm ivme kazanmış ve girişimciliğin ülke ekonomileri bakımından önemi artmıştır. Yaşanan teknolojik gelişmeler, girişimcilik başta olmak... more
Öz Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı ve küresel gelişmelerle birlikte dijital dönüşüm ivme kazanmış ve girişimciliğin ülke ekonomileri bakımından önemi artmıştır. Yaşanan teknolojik gelişmeler, girişimcilik başta olmak üzere kamusal ve kurumsal alanlarda önemli değişikliklere yol açmıştır. Özellikle yaşanan pandemi süreci ile birlikte başta girişimcilik olmak üzere birçok alanda dijital dönüşüm süreci hızlanmış ve tüketici ihtiyaçları dijital platformlar üzerinden karşılanmıştır. Bu durum dijital dönüşümün gerekliliğini ortaya koymuş ve işletmeler bakımından da dijital pazarlama araçlarının gelişmesi ve çeşitlenmesine önemli katkılar sağlamıştır. Bu çalışmanın amacı, herhangi yeni bir girişimcilik faaliyetinde bulunulması durumunda veya mevcut girişimlerin dijitalleşmesi için dijital dönüşüm odaklı olarak, girişimciliğin dijital dönüşüme evrilmesi ile ilgili yapılması gerekenler, literatürde yapılan çalışmalar incelenerek anlatılacaktır. Türkiye özelinde yapılan araştırmalar göz önüne alındığında çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Türkiye'de dijital dönüşümü girişimcilik bağlamında teşvik etmeye yönelik öneriler sunularak, literatür odaklı bir çalışma yapılmıştır.
Günümüzde özel sektördeki uygulama ve metotların kamu yönetiminde uygulanması ve kamu yönetiminin işletme bakış açısıyla yönetilmesi tartışmaları belirgin şekilde yaşanmaktadır Bununla birlikte kamu yönetimi hukuki, yapısal, ekonomik,... more
Günümüzde özel sektördeki uygulama ve metotların kamu yönetiminde uygulanması ve kamu yönetiminin işletme bakış açısıyla yönetilmesi tartışmaları belirgin şekilde yaşanmaktadır Bununla birlikte kamu yönetimi hukuki, yapısal, ekonomik, güvenlik vb. gerekçeleri de göz önünde tutarak dijitalleşme sürecinde işletmelere göre daha temkinli bir tavır ortaya koymaktadır. Fakat küreselleşme ve devletin rolünde meydana gelen değişiklikler kamu yönetiminin dijitalleşmeye geçişini zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte e-devlet sistemi ve devamında Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi öncülüğünde kamu yönetiminde dijital dönüşüm gerçekleşmektedir.
Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, dijitalleşmenin temel kamu hizmetlerinin kesintisiz yürütülmesi üzerindeki önemini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu noktada daha önce dijitalleşme çerçevesinde atılan adımlar COVID-19 sürecinde kamu yönetiminin işleyişi açısından önemli katkılar sağlamıştır. COVID-19 salgını, geleneksel kamu personel yönetimi karşısında insan kaynakları yönetimini güçlendirmesinin yanında kamu yönetiminde dijitalleşmenin hız kazanmasını da sağlamıştır. Zira COVID-19 sürecinde birçok kamu kurum ve kuruluşu personeli uzaktan ve dijital yöntemlerle çalışmaya yönlendirmek zorunda kalmıştır.
Bu çalışmanın amacı COVID-19 sürecinin, dijitalleşme bağlamında kamuda insan kaynakları yönetimine etkilerinin ne düzeyde olduğunu ortaya koymaktır. Literatürde yapılan çalışmalar genel itibariyle dijitalleşmenin kamu yönetimi üzerine etkileri veya COVID-19’un işletmecilikte insan kaynakları yönetimine etkileri üzerinedir. Çalışma kapsamında kamuda insan kaynakları uygulamaları üzerinde dijitalleşmenin etkileri COVID-19 süreci üzerinden ele alınarak sınırlandırılmıştır. Dijital kaynaklar vasıtasıyla evden çalışma, tele çalışma vb. yöntemlerin kullanılabilmesi, personele ilişkin verilerin dijital ortamda tutulması, personele verilen/verilmesi gereken dijital eğitim, personelin yetkinliği ve dijital platformların personel tarafından kullanılabilmesinin personel açısından ne denli önemli olduğu COVID-19 süreciyle daha belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu konuda bir diğer önemli husus, COVID-19 süreci sonrasında kamuda insan kaynakları yönetiminin nasıl şekilleneceği üzerinedir.
Çalışmada öncelikle COVID-19 salgınının kamuda insan kaynakları yönetiminde dijital uygulamaların kullanılmasının önemi üzerine genel bir çerçeve sunulmuş daha sonrasında kavramsal çerçeve üzerinden sonuç ve öneriler getirilmiştir. Bu tür çalışmalar gelecekte veya süregelen COVID-19 vb. olağanüstü durumlarda kamuda insan kaynakları bağlamında genel bir perspektif sunması ve çeşitli öneriler getirmesi açısından önemlidir.
Dijitalleşme ve beraberinde yaşanan dijital dönüşüm şirket yapılarını ve iş yapma biçimlerini etkilemektedir. Dijitalleşme konusunda güncel olarak yapılan çalışmalar ve anlayışlar çalışma içerisinde ele alınmaktadır. Çalışmada dijital... more
Dijitalleşme ve beraberinde yaşanan dijital dönüşüm şirket yapılarını ve iş yapma biçimlerini etkilemektedir. Dijitalleşme konusunda güncel olarak yapılan çalışmalar ve anlayışlar çalışma içerisinde ele alınmaktadır. Çalışmada dijital dönüşümün örgüt kültürü üzerine yansımaları ele alınmaktadır. Dijital dönüşümün gerçekleşmesinde etkili olan dijital dönüşüm unsurlarının hangi alanlarda etkili olduğu ve sağladığı katkılar incelenmektedir. Örgüt kültürü ayırt edici ve önemli bir kavramdır. Dolayısıyla örgüt kültürünü oluşturan ve destekleyen unsurlar ayrıca ele alınmıştır. Örgüt kültüründe yaşanan değişim ve bu değişimin nasıl gerçekleştiği önemlidir. Dijital dönüşüm ve örgüt kültürü alanında yapılan çalışmalar dijital dönüşümün örgüt kültürü üzerinde etkili olduğunu göstermektedir ve dönüşümün kültüre doğrudan etkisi devam edecektir.
Günümüzde kaynaktan hedefe ileti aktarımı olarak tanımladığımız iletişim olgusu, teknolojik yeniliklerle birlikte kendini güncellemektedir. Analog olarak ifade edilen her türlü yaşamsal deneyim, faaliyet ve toplumsal dinamikler, dönüşüm... more
ÖZET Sağlık hizmetleri küresel bakış açısı olarak ekonominin temel taşlarından birisidir. Bilim ve teknolojideki gelişmeler üretim, sanayi ve hizmet sektörleri gibi sağlık sektöründe de değişime sebep olmuştur. Bilgi teknolojilerindeki... more
ÖZET Sağlık hizmetleri küresel bakış açısı olarak ekonominin temel taşlarından birisidir. Bilim ve teknolojideki gelişmeler üretim, sanayi ve hizmet sektörleri gibi sağlık sektöründe de değişime sebep olmuştur. Bilgi teknolojilerindeki ilerleme buna bağlı dijital dönüşüm sağlık alanında kısa sürede uzun bir yol kat etmiştir. Sağlık alanında yönetim ve klinik süreçlerde dijital dönüşüme geçilmiştir. Bunların alt kollarında otomasyon anlamında her gün yeni adımlar atılmaktadır. Dijital dönüşüm ile birlikte gelen yapay zekâ uygulamaları sağlık sektörüne çok hızlı adapte olmuştur. Hem yönetimsel hem de klinik süreçlerde farklı uygulamalar mevcuttur. Yapay zekâ sağlıkta hizmet süreçlerini yeniden yapılandırarak hem yönetsel hem de klinik maliyetleri düşürmektedir. Klinik süreçlerde teşhis, tanı, tedavi gibi süreçleri hızlandırmakta, oluşabilecek insani hataları azaltarak, hizmet kalitesinin artırılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışma sağlık hizmetleri ve yönetim süreçlerinde dijital dönüşüm ve yapay zekânın bu alanda ki uygulamalarının ve geleceğinin anlatıldığı ve örneklendirildiği bir inceleme çalışmasıdır. Yakın gelecekte, pandeminin etkisi ile hızlanan yapay zeka araştırmalarının da sonucu olarak; sağlık hizmetlerinin idari ve klinik açıdan sanallaşması, yapay zekâ tabanlı sistemlerin kullanımının yaygınlaşması öngörülmektedir. ABSTRACT Health services are one of cornerstones of the economy. Developments in science and technology have led to changes in health as in the production, industry and service sectors. Digital transformation based on the progress in information technologies progressed fast. Digital transformation has been adopted in management and clinical processes in health area. New steps are taken every day in terms of automation. Artificial intelligence applications have adapted very quickly to the health sector. There are different applications in both managerial and clinical processes. Artificial intelligence reduces both administrative and clinical costs by restructuring healthcare service processes. It accelerates the processes such as diagnosis and treatment in clinical processes and aims to increase the quality of service by reducing human interaction. This study is a review in which digital transformation, artificial intelligence and their future in health services and management processes are explained and exemplified. As scientific researches accelerate in the near future, it is anticipated that health services will be completely virtualized and health services will be increased with artificial intelligence-based systems.
- by betül akalın and +1
- •
- Yapay Zeka, Dijital dönüşüm, sağlıkta yapay zeka
Giriş Tarihi eski Yunan polis devletlerine dayanan klasik retorik, belirli bir izleyici kitlesi karşısında yapılan hitabeti temsil etmekte idi. Daha çok kişiler arası iletişimi kapsayan bu hitabette, hitap edilen kesim politika veya yargı... more
Giriş
Tarihi eski Yunan polis devletlerine dayanan klasik retorik, belirli bir izleyici
kitlesi karşısında yapılan hitabeti temsil etmekte idi. Daha çok kişiler arası
iletişimi kapsayan bu hitabette, hitap edilen kesim politika veya yargı ile ilgili kararlar alanlar ile törenlerde duygularına hitap edilen gözlemcilerdi. Eğitimi, gezici öğretmenler olan sofistler tarafından yürütülürken daha sonra okul sıralarında görülmeye ve edebi bir boyut taşımaya başlamıştır. İzleyen dönemlerde mektup ve şiir yazımı gibi alanlara taşınmış, felsefi açıdan incelenmiş, dini konuşmalar oluşturmak ve dini metinleri incelemek için kullanılmıştır.
Psikolojik ve epistemolojik olarak da incelenen retorik alanı pedagojik olarak da her daim var olmuş ve son olarak pratik alanlarda kullanıma geçerek hem gündelik hayatta kullanılmaya başlanmış hem de kitlelere hitap etme özelliğine sahip olmuştur.
Yaşanan değişim ve dönüşümlerle birlikte ekonomi, antropoloji, sosyal psikoloji gibi temel alanlarda; kültürel ve kurgusal eserlerde (edebi, tiyatro,
sinema, müzik, reklam filmleri vb.), cinsiyet çalışmalarında ve daha birçok
alanda yerleşik bir alan olma yönünde gelişim göstermiştir. Her dönem eğitimlilerin alanı olan retorik, son yüzyılda gündelik hayata girmesiyle birlikte tüm kesimlere yönelmiştir. Teknolojik gelişmeler, kitle iletişim araçlarındaki baş döndürücü yenilikler, iletişim imkanlarının artması ve son olarak internet teknolojisinin bireylerin günlük hayatına girmesi, art zamanlı ve eş zamanlı etkileşim olanakları meydana getirmesi, içerik oluşturma ve tüketmede katılımın büyük oranda serbest oluşu, her türlü içeriğin hem oluşturulmasında hem de anlamlandırılmasında retoriğin istemli veya istemsiz, bilerek veya bilmeyerek kullanımını yaygınlaştırmıştır. Bu çalışmada retoriğin tarihsel bir arka planı oluşturulduktan ve temel kavramları belirtildikten sonra tıpkı retorik alanının kapsamı gibi günümüzde çok geniş bir kavramsal anlama sahip olan ve edebiyat, sanat, mimari, bilişim, siyaset gibi çok çeşitli disiplinlerce farklı çalışmalarla geliştirilen ve beslenen “dijital retorik” alanı hakkında bir temel oluşturmak amaçlanmıştır.
Pandemi, eğitim ve öğretim süreçlerini hiç beklemediğimiz bir şekilde dönüştürdü. Eğitimciler ve öğrenciler olarak, 20-30 yılda kat edilebilecek dijitalleşmeyi 2-3 ay içerisinde yaşadık. Eğitim sistemindeki bu dönüşüm, elbette pandemi ile... more
Pandemi, eğitim ve öğretim süreçlerini hiç beklemediğimiz bir şekilde dönüştürdü. Eğitimciler ve öğrenciler olarak, 20-30 yılda kat edilebilecek dijitalleşmeyi 2-3 ay içerisinde yaşadık. Eğitim sistemindeki bu dönüşüm, elbette pandemi ile başlamadı. Dördüncü sanayi devrimi olarak adlandırılan 21. yüzyılda, teknoloji; üretim, iş yapış şekillerimiz ve meslekleri kayda değer bir şekilde etkilerken; artan internet kullanımı nedeniyle yaşanan bilgi patlaması, açık eğitim kaynaklarına geçiş ve yaşam boyu öğrenme de eğitim ve öğretim süreçlerini değiştirdi. Bu yazıda, dijital dönüşümün ilk adımı olan "Yalın dijital öğrenme tasarımı" eğitiminde dört hafta boyunca tuttuğum notları haftalık takvime uygun olarak paylaştım. Dijital çağa adapte olmak isteyen, öğrenmenin merkezine öğreneni yerleştiren bir tasarım ile dersini dijital araçlarla tasarlamak isteyen eğitimciler için bu yazı yol gösterici olabilir.
Küreselleşme ve teknolojinin gelişmesi hem vatandaşlara kamu hizmeti sunan en yakın bi-rim olan yerel yönetimlere olan ilginin artmasına hem de yerel yönetimlerin kendini geliş-tirerek dönüşümüne yol açmaktadır. 21. Yüzyıl Dijital Çağı... more
Küreselleşme ve teknolojinin gelişmesi hem vatandaşlara kamu hizmeti sunan en yakın bi-rim olan yerel yönetimlere olan ilginin artmasına hem de yerel yönetimlerin kendini geliş-tirerek dönüşümüne yol açmaktadır. 21. Yüzyıl Dijital Çağı ile birlikte ülkeler de, yerel yö-netimlerini bu yeni sisteme uyarlamaktadır. Bu bağlamda dünya genelinde vatandaşların politik karar alma süreçlerine katılımını sağlayan pek çok mekanizma uygulanmaktadır. Toplumsal hayatta yerel yönetimler, vatandaşların kamu hizmetlerine erişimini kolaylaştır-mak, kamu hizmetlerinden etkin ve verimli bir şekilde yararlanmasını sağlamak, vatandaş-ların politik karar alma süreçlerine katılımını teşvik etmek, zaman ve kaynak tasarrufu sağ-lamak için dijital araçlardan yararlanmaktadır. İnternetin hayatımızın her noktasına nüfus etmesi, akıllı telefonlar ve dijital araçların gelişimi belediye binası olmadan da, dijital bir belediyeciliğin olup olamayacağı sorusunu doğurmaktadır. Bu çalışmada Hollanda'nın Molenwaard belediyesi örneğinden hareketle bu soruya cevap aranmaya çalışılmaktadır. Çalışmada, ilk önce Hollanda yönetimlerine, yerel yönetimlerin görevlerine, yerel demok-rasi uygulamalarına, yerel yönetimlerin denetimine ve yerel yönetimlerin mali yapısına kısaca değinilmiş; dijital belediye ve e-belediye uygulamaları konularına yer verilmiştir. Diğer taraftan dünyadaki dijital belediyecilik uygulamalarına ışık tutması açısından dün-yanın ilk dijital belediyesi olan Molenwaard belediyesinin dijital belediye uygulaması incelenerek bu doğrultuda dijital belediye uygulamalarının geleceğine yönelik sonuçlar ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Dijital teknolojiler, başta kuruluşlar olmak üzere tüm piyasa katılımcılarını önemli ölçüde etkilemektedir. Dijital dönüşüm, piyasada rekabet edebilme zorunluluğu nedeniyle kuruluşlar için bir zorunluluk olup, kuruluşlara önemli yapısal... more
Dijital teknolojiler, başta kuruluşlar olmak üzere tüm piyasa katılımcılarını önemli ölçüde etkilemektedir. Dijital dönüşüm, piyasada rekabet edebilme zorunluluğu nedeniyle kuruluşlar için bir zorunluluk olup, kuruluşlara önemli yapısal değişiklikler sunmaktadır. İnternet, son yirmi yılda alışverişin doğasını değiştirmesine, e-ticaret sitelerinin çoğalmasına ve her yerde insani bir ihtiyaç haline gelmesine neden olmaktadır. Sosyal ticaret, e-ticaret ve sosyal medya arasında önemli bir iletişim sağlamakta olup, bireylerin bir çevrimiçi platformlarda alışveriş yapabilmelerinde birçok avantaj sağlamaktadır. İnternet aracılığıyla tek bir tuşla ihtiyaç duyulan ürün çeşitliliğine kolaylıkla ulaşım sağlanabilmekte ve aynı ürün için farklı ücretlendirmelere kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Dijital dünyaya entegre biçimde sürdürülebilir bir şekilde bu faaliyetlerini yerine getiren işletmeler gelecekte de ticari faaliyetlerini kolaylıkla yürütebileceklerdir. Abstract Digital technologies significantly affect all market participants, especially organizations. Digital transformation is a necessity for organizations due to the obligation to compete in the market, and offers significant structural changes to organizations. The internet has changed the nature of shopping in the last two decades, causing e-commerce sites to proliferate and become a humanitarian need everywhere. It provides an important communication between social commerce, e-commerce and social media, and provides many advantages for individuals to shop on an online platform. Via the Internet, a variety of products needed can be easily accessed with a single click, and different pricing for the same product can be easily accessed. Businesses that carry out these activities in a sustainable manner integrated with the digital world will be able to easily carry out their commercial activities in the future. Giriş 20. yüzyılın sonlarında başlayan 2000'li yıllarda hızlanan dijitalleştirme ve sayısallaştırma sürecinin hemen her alandaki kurumsal yapılarda ve iş yapma biçimlerinde köklü değişiklikleri ortaya çıkardığı gözlemlenmektedir. Dijital teknolojilerin ürünü; e-ticaret, akıllı sistemler, robotlar, sosyal medya, mobil iletişim, e-devlet gibi uygulamalarla; imalat sektörü yanında iletişim, sağlık kurumları, bankacılık gibi hizmet sektörünün farklı alanlarında büyük bir değişim yaşanmaktadır. Bu değişim ve dönüşümün temelinde; teknolojinin sağladığı işleri daha hızlı, etkili ve ucuz yapabilme olanakları yanında, bilginin anında kaydedilmesi, çok hızlı işlenmesi, iletilmesi ve karar süreçlerinde kullanılması yatmaktadır (Yankın, 2019: 14). İçinde yaşadığımız dünya sürekli bir değişim içinde bulunmaktadır.
In this study, the factors affecting the digital literacy levels and internet addiction of university students were investigated. In this context, it has been investigated whether there is a change in the level of internet addiction among... more
In this study, the factors affecting the digital literacy levels and internet addiction of university students were investigated. In this context, it has been investigated whether there is a change in the level of internet addiction among the senior students who took digital literacy courses at Atatürk University Faculty of Engineering. In this study, two scales were used as a data collection tool: the Internet addiction scale developed by Hahn and Jerusalem and translated into Turkish by Şahin and Korkmaz, and the digital literacy scale developed by Ng and adapted into Turkish by Hamutoğlu et al. According to the results of the study, it was found that 5% of the participants were internet addict and 70% were not addict. It was determined that students who use the Internet for approximately 5.5 hours a day are addicted to the internet. A positive correlation was found between digital literacy level and daily internet usage time. And digital literacy course had no statistically significant effect on the level of digital literacy and internet addiction.
İçinde bulunduğumuz bilişim çağında yaşanan teknolojik gelişmeler sağlıktan ekonomiye, tarımdan eğitime kadar birçok alanı etkilemekte, iletişim ve çalışma biçimlerini değiştirerek kişi ve kurumları dönüşüme zorlamaktadır. Bu durum... more
İçinde bulunduğumuz bilişim çağında yaşanan teknolojik gelişmeler sağlıktan ekonomiye, tarımdan eğitime kadar birçok alanı etkilemekte, iletişim ve çalışma biçimlerini değiştirerek kişi ve kurumları dönüşüme zorlamaktadır. Bu durum karşısında, bir taraftan geleneksel birçok meslek dalı yok olurken, diğer taraftan da yeni iş modelleri ve yeni meslekler ortaya çıkmaktadır. Gerek mesleki yetkinlik gerekse sosyal beceri bakımından bu gelişmelere uyum sağlayabilecek bireylerin yetiştirilmesi, ayrıca teknoloji üretimi ve kullanımı konusunda bireysel ve toplumsal kapasitenin geliştirilmesi görevleri ise büyük ölçüde yükseköğretim kurumlarının sorumluluğundadır. Yükseköğretim kurumlarının bu görevleri yerine getirebilmeleri için gelişmeleri yakından takip ederek eğitim ve öğretim modellerini, iş süreçlerini, yönetim yapılarını ve bilişim sistemlerini sürekli güncel tutmaları, hatta takip etmenin de ötesinde yeniliklerin ve gelişmelerin kaynağı olmaları gerekmektedir. Teknoloji ile yükseköğretimin karşılıklı olarak birbirlerini etkiledikleri bu süreçte; insan, teknoloji ve iş süreçlerinin birlikte değerlendirildiği dijital dönüşüm politikalarının ve teknoloji destekli yeni öğretim modellerinin geliştirildiği görülmektedir. Sınıf ortamında yürütülen ve merkezinde öğretenin olduğu modeller, yerini dijital uygulamalar ile desteklenen yeni hibrid modellere bırakmaktadır. Bu sayede, eğitim-öğretim faaliyetleri mekândan bağımsız olarak eş zamanlı veya eş zamansız bir biçimde yürütülebilmekte ve öğreten-öğrenen-içerik arasındaki etkileşime imkân sağlanmaktadır. Dijitalleşme, yükseköğretim alanına yönelik yeni fırsatlar sunarken bir taraftan da dijital bölünme, veri güvenliği ihlalleri ve bilişim okuryazarlığı oranının düşmesi gibi bir takım riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler ışığında bu çalışmada, bilişim çağının ortaya çıkışına ilişkin tarihsel süreç ve dijitalleşmenin yükseköğretime etkileri ele alınmıştır.
Yazılı basının özellikle de yerel yazılı basının sorunları ve geleceği konusu, sektörün üzerinde düşündüğü, değerlendirmeler yaptığı, çözüm önerileri sunduğu güncel meseleler arasında yer alıyor. Dijital yayıncılığın artan ivmesi, yazılı... more
Yazılı basının özellikle de yerel yazılı basının sorunları ve geleceği konusu, sektörün üzerinde düşündüğü, değerlendirmeler yaptığı, çözüm önerileri sunduğu güncel meseleler arasında yer alıyor. Dijital yayıncılığın artan ivmesi, yazılı basın sektörü için tehdit mi yoksa değerlendirilmesi gerekli bir fırsat mı? Bu yeni teknolojik ilerlemelerin bir parçası olmak neredeyse bir zorunluluk halini alıyor. Öyleyse burada sorulacak kritik soru şu; " Yazılı basının dijital dönüşüm süreci nasıl olacak?
Giriş Günlük yaşamamıza doksanlı yılların başında internetin girmesiyle birlikte dijital anlamda yeni bir dünyaya kapı açıldı. İnsanların yeni bir mecrada birbirleri ile iletişim kurabilme, bilgi paylaşabilme ve içerik üretme imkânı elde... more
Giriş
Günlük yaşamamıza doksanlı yılların başında internetin girmesiyle birlikte dijital anlamda yeni bir dünyaya kapı açıldı. İnsanların yeni bir mecrada birbirleri ile iletişim kurabilme, bilgi paylaşabilme ve içerik üretme imkânı elde ettikleri yeni bir dönem başlamıştır. Bu yeni dönem öncekilere nazaran çok hızlı bir ivme kazanarak internetin gelişimine paralel olarak dijital uygulamaların günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Şöyle bir etrafımıza bakacak olursak, evde kullandığımız pek çok ürün başta olmak üzere gündelik yaşamımızda nesnelerin interneti yardımıyla pek çok nesneye uzaktan kontrol ile erişilebilmektedir. Her geçen günde internet kullanıcısı artmaktadır. Bu artış doğal olarak özel sektör ve kamunun da yeni alanlara yönelmesine ve dijital anlamda gelişime yol açmaktadır. Bu gelişmelerin ortaya çıkardığı iki önemli temel alan büyük veri ve yapay zekâdır. Yukarıda belirtilen gelişmeler ve değişmeler yönetimin tanımını da şu şekilde değiştirmiştir: Yönetim bir veri yönetimi olayıdır. Bu nedenle kamu yönetiminin merkezine "veri toplamak ve veriyi işlemek" yerleşmek zorundadır. Halkın refahını arttırma ve daha iyi hizmet sunma adına daha çok veri üreten, daha çok veriyi işleyebilen ve tüm bunların yapılması için gerekli hukuki altyapıyı sağlayabilen ülkeler bunu yapamayanlar ile aradaki mesafeyi giderek arttıracaklardır.Yaşadığımız Dijital Çağ'ın gereklerine uygun olarak devletlerin örgütlenme tarzını ve biçimini bir bütün olarak gözden geçirmesi ve bu değişime ayak uydurması gerekmektedir. Türkiye'de özellikle son 10 yılda dijitalleşme ile ilgili önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bugün Türkiye'de 734 kamu kurumu tarafından sunulan 5.515 hizmetten yararlanan 52.470.278 e-devlet kullanıcısı bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre Türkiye'nin güncel nüfusunun 83.154.997 kişi olduğu varsayılırsa birkaç sene içerisinde nüfusun tamamına yakınının e-devlet kullanıcısı olarak devletin sunduğu çeşitli hizmetlerden yararlanacağı öngörülmektedir. Bu rakamlar toplumda dijitalleşme oranının benimsenme oranının da ne kadar yüksek olduğuna işaret etmektedir.
Toplumsal yapıdaki değişimi önceleyen güçlerden biri olan teknoloji; kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda birtakım rutin işleyişleri dönüştürmüştür. Bu gelişmeler adeta bir zincirin halkası gibi her geçen gün birbirine... more
Toplumsal yapıdaki değişimi önceleyen güçlerden biri olan teknoloji; kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda birtakım rutin işleyişleri dönüştürmüştür. Bu gelişmeler adeta bir zincirin halkası gibi her geçen gün birbirine eklemlenerek devam etmektedir. Süreç içinde farklı alanlarda olduğu gibi teknolojik gelişmeler gazetecilik pratiklerini, haberin biçimsel özelliklerini ve haber alma deneyimlerini dönüşüme uğratarak yeni nesil gazeteciliği ortaya çıkarmıştır. Dijital ortamlarda ayrı bir önem kazanan verilerden anlamlı bir bütün oluşturma amacıyla deneyimlenmeye başlanan veri gazeteciliği, robotik ve yapay zeka sistemlerinin gazetecilik alanına uyarlanmasıyla gerçekleştirilen robot gazetecilik, insansız hava araçları üretimindeki gelişmeler sonucu gökyüzünden haber toplamaya olanak sağlayan drone gazeteciliği, artırılmış gerçeklik teknolojisinin gazetecilik alanına uyarlanmasıyla başlayan artırılmış gerçeklik gazeteciliği ve blokzincir üzerinde çeşitli gazetecilik platformlarının geliştirilmesiyle yapılmaya başlanan blokzincir gazeteciliği, yeni nesil gazetecilik uygulamalarıdır. Bu çalışmada, yeni nesil gazetecilik pratikleri olarak veri gazeteciliği, robot gazeteciliği, drone gazeteciliği, artırılmış gerçeklik gazeteciliği, blokzincir gazeteciliği uygulamalarındaki gelişmeler ve alandaki pratikleri incelenmiştir. Yeni nesil gazetecilik haber toplama, yayınlama ve alımlama süreçlerine katkı sağlamıştır. Çalışmada, gazeteci, haber ve okuyucu/izleyici açısından değerlendirildiğinde çift yönlü bir bakış açısıyla yeni nesil gazeteciliğin özgürleşim ve sınırlayıcı alanlarına odaklanılmıştır. Uygulama alanlarında tespit edilen sorunlara yönelik olarak geliştirilecek çözüm önerilerinin, özel yaşamın gizliliği ile kamunun bilgilenme hakkı arasındaki dengeyi koruması açısından önem arz ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
- by Tuğçe Esin Pınarbaşı and +1
- •
- Yapay Zeka, Medya ve İletişim, Gazetecilik, Algoritma
Dijital dönüşümle birlikte verimlilik, kalite, hız, esneklik artışı sağlamak ve işgücü kaybına karşı yeni önlemler geliştirmek mümkündür. Ülkeler, bu konudaki politikalarını tanımlamak için yol haritaları belirlemişlerdir. İşletmeler için... more
Dijital dönüşümle birlikte verimlilik, kalite, hız, esneklik artışı sağlamak ve işgücü kaybına karşı yeni önlemler geliştirmek mümkündür. Ülkeler, bu konudaki politikalarını tanımlamak için yol haritaları belirlemişlerdir. İşletmeler için de benzer bir dijital dönüşüm yol haritası hazırlamak katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Çalışmalarımızda önerdiğimiz bazı ana başlıkları aşağıdaki şema ve başlıklarla paylaşıyorum, katkı sağlamasını dilerim. Tüm işletme süreçleri köklü bir değişim yaşayacak, bu kaçınılmaz. İşletmeler, dijital dönüşüm için bir yol haritası hazırlayarak bu uzun süreci başarıyla yürütebilirler. Hazırlayacakları bu yol haritası, dönüşüm sürecinde onların en büyük destekçisi olacaktır. Yol haritasındaki başlıkları hem şema ile hem de ayrı ayrı başlık olarak tanımladım. Bu başlıkların her biri işletmeler için dijital dönüşüm yol haritasının temel bileşenleridir. Kendi işletmenize göre uyarlayabilir, revize edebilirsiniz. Strateji : İşletme kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirlemeli. Bu hedeflere varmak için hangi adımları ne zaman atacak listelemeli. Vizyon olarak bir hedef nokta belirlemeli. Tüm işletme personelinin aynı noktayı hedefleyerek çalışması dönüşümü kolaylaştıracaktır. Katılımcı bir yönetim tarzıyla herkesin ortak düşünmesi sağlanmalı.
Günümüzde küresel boyutta yaşandığı ve yaşanmak zorunda olunduğu söylenen "Dijital Dönüşüm" ile birlikte kent insanını yaşamına Toplum 5.0 ya da Endüstri 4.0 gibi modeller çıkmaya başladı. Bu modeller sosyal ve ekonomik hayatın içerisinde... more
Günümüzde küresel boyutta yaşandığı ve yaşanmak zorunda olunduğu söylenen "Dijital Dönüşüm" ile birlikte kent insanını yaşamına Toplum 5.0 ya da Endüstri 4.0 gibi modeller çıkmaya başladı. Bu modeller sosyal ve ekonomik hayatın içerisinde sıkça dillendirilmekte ve Bu kavramların yaratmayı hedeflediği potansiyeller ya da yaratacağı olumlu görülen dönüşümler görsel ve yazılı kaynaklarda çok fazla ön plana çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu tutum modellerin uygulandığı zaman ne gibi sorunlar yaratabileceği hakkındaki tartışmaların görmezden gelinmesine neden olmaktadır. Bu yüzden bu yazı dijital dönüşümün merkezindeki bu kavramların tartışılmasına ve yaratabileceği sorunlar hakkında bir direnç noktası oluşturulmasına dair bir katkı sunmayı hedeflemektedir.
Matbaanın icadından bugüne kadar gazetecilik alanında birçok dönüşüm yaşanmış, elektronik medyanın yayılımı ile de dönüşümün sosyal-toplumsal boyutlarına yönelik iletişim kuramları geliştirilmiştir. Günümüzde yeni medyanın elektronik... more
Matbaanın icadından bugüne kadar gazetecilik alanında birçok dönüşüm yaşanmış, elektronik medyanın yayılımı ile de dönüşümün sosyal-toplumsal boyutlarına yönelik iletişim kuramları geliştirilmiştir. Günümüzde yeni medyanın elektronik medyaya göre hızlı bir yayılım göstermesi ile küresel anlamda dijital bir dönüşüm yaşanmış, bu çerçevede “ağ toplumu” gibi kuramlarla dönüşümün topluma yansıyan yönü anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu anlamda birçok medya mecrasını etkileyen dijital dönüşüm, gazeteciliği de etkilemiş, yazılı basının dijital ortama transferi ile basılı gazetelerin tirajının düşmesi, İnternet Gazeteciliği, Veri Gazeteciliği, Teknik Gazetecilik gibi gazetecilik türlerinin çıkışı ve sahada kullanılmaya başlanması gibi gelişmeler yaşanmıştır. Niş gazetecilik, İmmersive gazetecilik vb. kavramların gazetecilik alanında da kullanılmaya başlanması, Pull medya, Push medya gibi ticari tabanlı medya terimlerinin ise dijital gazetecilik alanına uyarlanması, Sanal Gerçeklik medya tekniklerinin uygulanması gazeteciliğin dönüşümüne farklı perspektif kazandırmıştır. Ülkemizde ihtisas gazeteciliği türlerinin ve uygulama tekniklerinin dijital basın sahasına fazla yansımaması, dijital ortamda gazeteciliğin aynı döngüsel hareketleri sergilemesine neden olmaktadır. Bu anlamda içeriği değişen ya da dijitalleşme süreci ile beraber ortaya çıkan kavramlar, gerek gelişmiş ülkeler düzeyinde bir dijital yayın anlayışını sergilemede gerekse de iletişim endüstrisinin haber boyutunu destekleyip güncel stratejiler oluşturmada kilit rol oynayabilmektedir. Ağ tabanlı medyada, enformasyonun serbest dolaşımı ile beraber klasik habercilik pratiklerinde dönüşümün yaşanması sürecinden yola çıkan bu çalışmada, dijital gazetecilik ile beraber meslek literatürüne giren ya da daha önceden var olup dijital gazetecilik bağlamında yeniden yorumlanan kavramlar ve içerikleri tartışılacaktır. Gazeteciliğin dönüşümü ve toplumsal düzlemde dönemsel etkilerinin de yer alacağı çalışmada ayrıca, gazeteciliğin geleceği noktasında eğilimler ve kuramların mahiyeti hakkında bilgi verilecektir.
Karasar has many articles and books published in Turkey and abroad, he has participated in various projects. In addition to his academic career, he has also worked as a documentary producer and director. There are 4 documentaries in 13... more
Karasar has many articles and books published in Turkey and abroad, he has participated in various projects. In addition to his academic career, he has also worked as a documentary producer and director. There are 4 documentaries in 13 parts broadcasted on TRT. He has also worked in administrative positions at the Directorate of Television at the Eastern Mediterranean University and the Turkish Airlines Education Directorate. Karasar is a member of scientific organizations, such as Turkish Educational Research Association, Informatics Association of Turkey, IAA (International Advertising Association), TEGEP (Turkish Training and Development Association).
Throughout history, human beings feel the need to make some classifications, depending on some important developments that they regard as turning points. The classification on hunter-gatherer (Primitive), agriculture, industry, and... more
Throughout history, human beings feel the need to make some classifications, depending on some important developments that they regard as turning points. The classification on hunter-gatherer (Primitive), agriculture, industry, and information society is always a result of this approach. The information age and the information society emerging related to it exist on a very different ground than the previous ones. Nowadays, almost every phase of human life comes under the influence of digitalization that becomes evident with the development of technology. Therefore, the fact that should be emphasized and paid attention first is "digital transformation". It is stated that a multi-directional change and accordingly transformation start with the digital transformation process, not only individually but also organizationally. With the COVID-19 pandemic process, institutions of higher education also feel the need to adapt themselves to digital transformation more quickly. With the pandemic, higher education institutions are now shaping all their managerial processes, their relations with internal and external stakeholders with the effects of digital transformation. It is envisaged a holistic transformation of human, business processes, and technological elements within the framework of changing social needs from the opportunities offered by information and communication technologies for the organization to function more effectively and efficiently.